bölüm 19

14.2K 862 165
                                    

70 yorum sınır

💜💦

Akşam olmuş, ikili yemeklerini afiyetle yemişti. Gün içinde olanları aklından atamıyordu Hasancık, içten mi söylemişti yoksa oğlan üzülmesin diye mi öyle demişti anlamadı.

Eline sakince kalem kağıt alarak Timur ile pişti oynayan Saru'ya baktı. Saru'nun tüm dikkati Hasan'da olduğu için hep yeniliyor, yenildikçe Timur'a saldırıyordu.

"Çeşmede neden öyle dedin?" Kağıdı adamın önüne itti. Yazılanları Timur da tersten okudu, gülmemek için kendisini epey tutmak zorunda kaldı.

Bu oğlanın jetonu da kaç köşeliyse artık.

Saru ise ne cevap vereceğini çok iyi biliyordu fakat Timur evdeydi, o evdeyken rahatça konuşup seni seviyorum diyemezdi ki.

Sümsük Timur ölene kadar alay ederdi kendisiyle. "Abicim ben kaçar, yenge- pardon enişteme iyi bak. Bari bu gece rahat ver garibime. " Sessizce konuştu Saru'yla, ardından Hasan'a döndü "iyi geceler bal çocuk, bir dahaki gelişimde karnını biraz şiş seni de aşerirken görmek istiyorum. Tamam mı?"

Hasan ne olduğunu anlamazken başını olumluca salladı, Timur oğlanın saflığına kahkaha attı.

"Hadi git lan artık. " saru sabırsızdı, üstelik sabretmesi gereken bir durum yoktu. Haliyle acele ediyordu.

"Tamam tamam la, gidiyorum." Toparlanıp çıktı evden genç adam. Bu saatte eve gitmek de istemiyordu, anası tutturmuş sana birini bulacağım diye. Başının etini yiyordu.

Selma'nın abisi geldi aklına, Gündüz. Bu saatlerde mutlaka semaverde çay yapardı, tiryaki. Hemen Selma'lara doğru yola koyuldu. Cebinin iç tarafındaki mektubu da eliyle yokladı, gecenin sonunda eve dönerken verecekti.

Sonunda eve varırken kapıyı hızlıca çaldı. "Oo kardeşim, sen uğrar mıydın ya?"Gündüz sevecen bir şekilde karşıladı Timur'u. Ardından Gündüz'ün minik kızı Arya gelip Timur'un bacağına yapıştı hemen.

"Timuyyy." Yere eğilerek güzel kızı hemen kucağına aldı. Bu kızı yese doymazdı canım, zaten bi lokmaydı. "Abicim senin semaver çayını özledim be."

Güldü Gündüz "Hadi geç içeriye, şimdi demlendi ha kaynanan da seviyormuş. " Kahkaha attı genç adam "sevecek tabii beni kim sevmez."

"Hele hele şunun laflara bak, kötü birine denk düşersen görürüm ben seni." İkisi sohbet ede ede bahçeye varmışlardı.

Selma etrafta gözükmüyordu. Timur'un gözleri içeride takıldı. Gündüz ise çayı koymuş arkadaşının önüne itmişti. "Ee neler yaptın? Var mı bir yenge?"

Heyecanla "Var gibi ama dur bakalım, bu iş bi olsun herkese duyuracağım. Şimdilik bende kalsın, yerin kulağı var kardeşim olanları biliyorsun. "

"Bilmem mi iki kere mektup gönderdim karıma, ikisine de cevap yazmadı ama göndermem yetti. Kadının rızasını bile almadan verdiler bana." Şükür ki sonradan da olsa sevgisini kazanmış, bunun için çok çabalamıştı.

"Ama oğlum yengeme mis gibi davrandın, bir kez bile kalbini kırmadın. Çocuk gibi bu evden toparlanıp gitti sakince baba evine gidip karını aldın. Kim senin gibi yapabilir lan?" Güldü Gündüz, güzel kızının başından öptü.

"Seven adam yapar Timur, sanki şuan Saru'yu bilmiyorsun. Elinde imkan olsa dağa taşa yazar seviyorum diye. Tüm köy çalkalanıyor. "

Timur hala içeriye bakıyordu Selma ne zaman çıkacak diye.
"Abicim Saru farklı, çünkü Hasan farklı. Oğlan saru ne derse onu yapıyor, uysallığını görmen lazım. Bir de kalbi güzel, Allah var şimdi. Saru'ya azık hazırlıyorsa bana da hazırlıyor. Köyde iş yapılacaksa hemen gidip yapıyor, saru boşver dinlen diyor o itiraz ediyor. Yani saru sevmekte haksız değil."

"Öyleyse haklısın kardeşim. Lan sen niye iki de bir içeriye bakıyorsun?" Gündüz'ün dikkatini çekmişti lakin neden olduğunu anlayamamıştı.

"Ya kardeşim ne bakması. Dalmış gitmişim, bu arada Selma nerede şimdiye gelip burayı donatmıştı. Valla böreğini özledim he."

"Hasta olmuş baya, yatıyor hala, yengen bakıyor şimdi." Timur biraz daha doğruldu, yazın hasta mı olunurdu?

"Yazın hasta mı olunur oğlum?"

"La ne bileyim, hani şu gittiği konak var ya, orada düşmüş camdan allahtan birinci kattan düşmüş. Ee camları silerken düştüğü için soğuk su da üstüne gelmiş. O soğukta iş yaptığı için de hasta olmuş. Deli kız, çalışma diyoruz ama hiç laf dinlemiyor. " Gündüz biliyordu, Selma kimseye muhtaç olmamak için yapıyordu bunları.

"Anladım, geçmiş olsun abi. İletirsin sen ona, dikkat etsin mazallah daha kötü olur."

"Sağ ol kardeşim. Ee anlat bakalım." Ikili koyu bir sohbete daldı.

Timur'un aklı Selma'da kalmışken...

💦💜💦💜💦💜💦💜

Timur gittikten sonra Hasan'ı karşısına aldı Saru. "Neden öyle dediğimi merak mı ediyorsun?"

Oğlan şiddetle başını salladı, bu gülümsetti Saru'yu. "Bak Hasan ister gönlünü ver ister verme, ben sana verdim gönlümü. Sevdalandım sana, varlığına alıştım. Bu ev ve ben sensiz yapamayız artık, o yüzden yanımdan ayrılmanı istemiyorum. Benim için sen benim eşimsin, anladın mı güzelim?"

Hasan çok fazla utanmıştı, Saru gibi bir adam ona sevdalıydı. Onu seviyordu onsuz yapamayacağını söylüyordu üstelik.

Titrek bir nefes aldı "Bende, bende sevdalıyım ki."

Saru kağıdı okuduğu anda kalbi tekledi, bu güzel oğlan deli edecekti kesin onu. "Lan sana kurban olurum ben, beni mi seviyorsun o minicik kalbinle. " Yanakları al al olmuş Hasan başını salladı hızlıca.

Minik elleriyle t shirtünün etekleriyle oynuyordu. Bir anda ne olduğunu anlayamazken kendisini saru'nun kucağında buldu. Ellerini adamın omzuna koydu hemen.

"Bakalım ne kadar seviyorsun?"

Yatak odalarına ilerlediler. Gece gündüze onlar da birbirlerine karıştı.

💜💦❤️💜💦❤️💜💦❤️

Bölüm nasıldı

Sizi seviyorum 💜

Nazende sevdiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin