Arkadaşlar zaman atlamasi yaptım yoksa bir 20 bolum bunların arkadaş gibi aynı evde kalışını okurdunuz artık.
❤🌟
2 ay sonra;
"Hasan bunları nereye koyacağım şimdi?" Bahçede asılı duran çamaşırları toplamıştı Hasan'a iş bırakmamak için ama şimdi de nereye koyacağını bilmiyordu.
Yemeğin tadına son kez bakıp odaya, Saru'nun yanına geldi Hasancık. Adamın elinde tuttuğu çamaşırları alıp yatağın üzerine koydu, ardından kutlamaya başladı sessizce.
Zaten onun asla sesi çıkmazdı fakat by sessizlik Saru'yu rahatsız etmiyor aksine huzur veriyordu. Tamam oğlanın sürekli konuşup başını şişirmesini isterdi ama bu da kafiydi.
Hasan kıyafetleri katlıyor Saru ise dolaba yerleştiriyordu. Birlikte kullandıkları dolaba, birlikte kullandıkları odanın dolabına.
Bu iki ayda pek çok şey değişmişti, Saru iyice evden çıkmaz olmuştu. Her işte Hasan'a yardım ediyor, sürekli bir adım arkasında duruyordu. Eve yeni bir yatak almıştı Saru ama Hasan ben bunda yatmam diye yazmıştı deftere. Bolca tartışmanın ardından beraber uyumaya karar vermişlerdi. İlk kez bir şeye para verdiği için hiç şikayetçi değildi Saru.
Değişen şeylerin içinde Saru'nun bizzat kendisi de vardı, sigarayı ağzına sürmez olmuştu. Arada bir dışarıda içki içiyor fakat eve asla getirmiyordu.
Bugün ise keyfi yerindeydi, Timur dün gece bir kıza aşık olduğunu söylemişti. Ee 2 aydır az mı çekmişti Saru, şimdi de Timur çeksindi. Üstelik Saru aşık bile değildi ulan.
Akşam eve içki getirecekti, keyif yapacaktı evde. "Hasancık, akşam biraz meze hazırlar mısın? İçki getireceğim de." Hasan başını olumlu anlamda salladı. Zaten evinde kalıyordu, istediği her şeyi yapardı, sormasına gerek bile yoktu.
Hasan'dan bir nevi izin alan Saru meydana indi arkadaşlarının yanına. 2 şişe rakı bir tane de votka almıştı, bugün keyfe keder takılacaktı. "Hayırdır lan, eve götürmezdin sen bunları?" Timur her zaman ki gibi takılmaya başlamıştı bile.
"Keyfim yerinde, sen aşık olup sürünüyorsun. Daha ne olsun? Hasan'dan izin de aldım, meze de hazırlayacak bana. Bu gece evdeyim."
Kahkaha attı Timur. "9 ay sonra hoşgeldin Ebu Saru bebek. " Timur'un bu lafına arkadaşları da güldü istemsiz. Gerçi bu zamana kadar olmaması daha şaşırtıcıydı. Saru'dan laf alan Timur köye her lafı itinayla yayıyor Gülfem tehlikesini kendince savuşturuyordu.
Hem Gülfem'i sevmezdi, iyi kız olmasının önemi yoktu, yenge dediğin delikanlı olacak gerektiğinde malafatını çıkarıp masaya vuracaktı. Timur'a göre yani.
Kaşları çatıldı Saru'nun "onu değil ama seni bir sikerim, 5 ay kalkamazsın Timur. Oğlan hakkında düzgün konuş lan."
"Tamam be oğlum, takılıyorum. Sen yine de şunu bulundur." Demiş şehir merkezinden aldığı prezervatifi arkadaşının cebine sıkıştırmıştı. Timur'dan önce Saru bebek sahibi olursa kahrından giderdi.
"Lan git." Saru'nun aklını zorla da olsa o tarafa kaydırıyordu şerefi iki paralık arkadaşı. Yapmayacaktı ulan, sittin sene aynı yatakta uyusalar bile koynuna almayacaktı.
Saru içkilerini almış eve aheste aheste yürüyordu. Acaba oğlana da çikolata falan mı alsaydı ya da şöyle güzel abur cuburlardan getirtseydi. Aklının bir köşesine yazdı bunu, yarın hemen Huzeyfe'ye diyecekti.
Eve vardığında akşam olmaz üzereydi. Zaten evden akşam üzeri çıkmıştı. Elindekileri onu bekleyen oğlana vermiş üzerine rahat kıyafetler giymek için odaya ilerledi.
Hasan ise kendi yemeğini tabağına koymuş Saru'nun mezelerini de siniye yerleştirip salona koymuştu içkilerle birlikte. Yemeğini yiyip uyuyacaktı hemen, içerken Saru'yu bekleyemezdi. Saru'nun ona bakacağından değildi bu tavrı, içen insandan korkardı. Abileri içer içer onu döverdi vakti zamanında.
□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■
Saat gece yarısına gelmiş seslerle uyanmıştı Hasan. Muhtemelen Saru sarhoş olmuştu. Yatağından kalkıp salona ilerledi.
Saru çakırkeyif bir halde kendi kendine türkü mırıldanıyordu. Yarın tarlada işin olduğunu unutmuştu çoktan ama Hasan biliyordu.
Sakince Saru'nun önündeki mezeleri toparlamaya başladı. Saru ise dikkatle oğlana bakıyordu, o kadar sarhoştu ki oğlanı iki tane görüyor hangisinin gerçek olduğunu algılayamıyordu. "Toplamasanıza lan siniyi. İçiyorum ben hala."
Hasan ise Saru'nun ona vurmayacağını bildiğinden ya da ona bu iki ayda çok güvendiğinden toparlamaya devam etti.
"Hasan sana toplama dedim." Oğlanın kolundan yakalayıp kucağına çekti. Hasan ise ne yapacağını şaşırmıştı, hemen toparlanıp adamın kucağından kalktı.
Saru ise çocuğun ardından ayağa kalktı, çok sarhoştu ve ne yaptığını bilmiyordu. Votka şişesini eline alan oğlanın kolundan tutarak yere doğru savurdu. "Sana toparlama dedim ulan."
Bu yaptığını asla affetmeyecek olan kendisi bile şuan yaptığının farkında değildi. Hasan'ın gözleri dolmuştu, ağlayacak gibiydi, üstelik şişenin üstüne düşmüştü. Kolu da kan içinde kalmıştı.
"Kan.. Hasan kan var lan kolunda.. kalk gidelim. " kelimeler ağzında yuvarlanıyordu. Doğru düzgün konuşamıyordu bile.
Hasan ayağa kalkarak mutfağa gitti, böyle yaralar çok almıştı da hiçbiri bu kadar acıtmamıştı kalbini. Bu sefer hissettiği fiziksel bir acı değildi. Saru arkasından gelmiş ısrarla Hatice anaya gidelim demişti.
Dinlemedi onu Hasan, Saru ona ne zaman dokunsa kendisini geri çekmişti. Etrafi toparlayıp eski odasına uyumaya gittiğinde saru da yüzüne soğuk sular çarpmıştı.
İşte aklı başına tam o anlarda gelmiş düşünceler onu sabaha kadar uyutmamıştı.
Saru geri dönülemez bir hata yapmıştı...
🌟❤🌟❤🌟❤🌟❤🌟❤🌟
Saru'nun alkolü ve sigara gibi şeyleri tamamen bırakıp evinin adamı olması için bu olması gerekiyordu.
Keyfe içen adamlar durup dururken içkiyi bırakmazlar.
Bölüm nasıldı??
Sizi seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg