💜🌿Bir kaşık çorbaya bir öpücük düşerdi. En azından saru için öyleydi. Hasan'a bir kaşık çorba içiriyor ardından onu hasretle öpüyordu.
"Ye-yeter." Elini sarunun eline koyarak kaşığı durdurdu. Doymuştu.
"Öpücük?" Hasan gülümsedi, saru bu bir kaç gündür daha farklı davranıyordu sanki. Çocuk gibiydi, Hasan'dan sürekli ilgi istiyordu.
Başını olur anlamında sallarken tabağı kenara koyup Hasan'ın dudaklarına atıldı. Yüzünün her tarafını dudaklarıyla birlikte talan etmişti bir kaç dakikada.
Hasan da sürekli kıkırdayıp Saru'yu mutlu ediyordu. "Senin her bir yerine kurban olurum ben, güzelim benim." Hasan'ın yanakları allanırken Saru'nun yanağına minik bir öpücük kondurdu.
Kendisine içi gitmiş gibi bakan adamla ne yapacağını bilmiyordu hiç.
Onlar sarmaş dolaş halde vakit geçirirlerken Timur da işten gelmiş halde salonda radyo dinliyordu. Selma'nın işleri bittiğinde onunla konuşup nikah günü alacaklardı. Bunu konuşmalıydılar.
Timur bakardı, selmaya değer verir el üstünde tutardı ama Selma'nın kalbine sahip çıkabilir miydi bilmiyordu. Kafası karışıktı, bu işin sonunda mutlu olurlar mıydı bu da muammaydı.
O, saru ve Hasan kadar mutlu olmak ve sevilmek istiyordu. Tek istediğiydi belki de bu. Selma yorgun halde koltuğa oturduğunda Timur düşüncelerini bir kenara attı.
"Sen de yoruldun baya Selma. Kendini yıpratma bu kadar." Selma yorgun olsa da gülümsedi, elleri çamaşır yıkamaktan soyulmuştu. "Bir şey olmaz, ben alışkınım. Sadece Hasan da hasta olunca bir an kendimi toparlayamadım o kadar."
Başını salladı Timur, en iyisi şimdi konuşmaktı." Yine de yorma kendini, neyse. Selma şu nikah işini halledelim artık, parmağında yüzük bile yok millet laf edecek yakında. "
Selma utansa da onayladı onu başıyla. "Haftaya evlenelim, zaten düğün yapmayacağız. Hasan'la gider kıyafet beğenirsiniz dördümüz beraber eğleniriz o gün. Olur mu?"
"Olur." Ne diyebilirdi ki? Düğünlerine gelecek kimse olmayacaktı ne de olsa, kendi aralarında olması çok daha iyiydi.
"Bana abi de deme bir daha, karım olacaksın haftaya. Ağzından bir daha abi lafı duymak istemiyorum, tamam mı?" Saru odaya girerken güldü. Sesle birlikte ikili odaların bulunduğu tarafa döndüler.
"Çat çat konuşan Timur'a da bak sen, evlenince karının dizinin dibinden ayrılmaz sözünden çıkmazsın ama evlenmeden önce ahkam mı kesiyorsun? Önce karın olacak kadına karın olacağını belli et de abisi gibi görmesin seni, yoksa işin zor."
Kanepeye bıraktı kendisini, Hasan uyumuştu. Timur hışımla konuştu. "Ne yapayım, hem sen niye selmanin yanında konuşuyorsun böyle abicim? Kız utanacak."
Selma'nın kızarmış yüzünü inceledi Saru. "Sen benim kardeşimsen Selma da benim bacım, eşimin kardeşidir. Lafımı ikinize de söylüyorum, madem evleneceksiniz, eş gibi davranın birbirinize. Çocuk da değilsiniz ki akıl vereyim. "
Bıkmıştı ikisinin ne olduğu belli olmayan ilişkisinden, evlenseler bir problem kalmayacaktı ama bunlar işi hep yokuşa sürüyordu.
"Ne yapalım peki?"
"Al bu akşam yemeğe götür, gezdir azıcık. Yanaşın birbirinize, el ele tutuşun bari, yaban durmayın birbirinize. " saru sanki çok iyi başlangıç yapmış gibi akıl da veriyordu.
Timur'un aklına yattı bu fikir, gerçekten birbirlerini eş olarak görmeliydiler ama bir türlü fırsatını da yakalayamıyorlardı. Selma'ya döndü.
"Hazırlan hadi, çıkalım dışarıya. " Selma ayaklanıp odaya giderken kalbi çok hızlı atıyordu, Timur onu karısı olarak görmeye bile başlamışken Selma nasıl mutlu olmazdı ki?!
Saru Selma'nın ardından arkadaşına döndü. "Bir yanlış yaparsan seni öldürürüm, bu kız bir üzülsün de gözünden yaş aksın. Allah yarattı demem Timur, vallahi kendine mezar beğenirsin." Timur biraz gözü korksa da belli etmedi.
"İyi tamam, bir şey yaptık sanki." Timur da kalkıp hazırlamak için odasına ilerledi. Arkalarından saru ise derin bir nefes alarak Hasan'ın tembihini yerine getirmiş olmanın rahatlığıyla yayıldı kanepede.
Resmen eşinin kölesi olmuştu. O ne derse onu yapıyordu.
🌿
Uyanan Hasan'la birlikte o uyurken hazırladığı sofraya oturup yemek yiyorlardı. Tabii ki de Hasan Saru'nun kucağında kocasının ona bebekler gibi yemek yedirmesini bekliyordu.
Asla aksini yapma gibi bir düşüncesi de yoktu. O halinden çok memnundu.
"Selma ve Timur yemeğe gittiler, bir gün biz de gidelim, neyimiz eksik bizim de." Hasan kıkırdayıp Saru'nun dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.
"Olur."
"Kurban olurum sana." Diyerek her tarafını öptü Hasan'ın, Saru. Çok seviyordu işte, her bir zerresini çok seviyordu.
"Araları da iyi ama bunlar biraz zor karı koca olur. Azıcık akıl ver şu kıza Hasan, iki cilve öğret, bu Timur'da ilişki yönetecek beyin yok zaten, bari Selma bir şeyler yapsın."
Hasan kağıda bir şeyler yazdı çabucak."Niye ben öğretiyorum ya? Ben cilve mi yapıyorum?"
Saru kahkaha attı. "Senin bu cilveli halin olmasa ben böyle bir adam olabilir miydim he güzelim?"
"Olmaz mıydın?"
"Olmazdım tabii. Sen benimle bıcır bıcır gülmeseydin, öyle gözlerimin içine içine bakmasaydın ben asla böyle düzgün bir adam olamazdım. "
Hasan duyduklarıyla bir kez daha gülümseyerek öptü eşini. "Ben de sen olmasaydın böyle olmazdım."
Hayır saru asla Hasan'ın bir başkasıyla böyle olduğunu hayal etmeyecekti. "Olamazsın zaten."
Kaşları çatık, sırtı dik, gözleri keskindi. Hasan kıkır kıkır gülerek baktı kocasına "s-se-seni se-sev-seviyorum. "
"Ulan sen seviyorsun, ben aşığım aşık. "
🌿💜🕊💜🌿
Dipnot: arkadaşlar hayal kurmayın sizi saru gibi biri bulup da sevmeyecek
Bölüm nasıldı???
Sizi seviyorum 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg