bölüm 25

11K 737 101
                                    

Yorum isterim...

💜💫

"Saru bey hamileliğine bir kaç hafta kala beni çağırmanız lazım, bende yıllık izin kullanıp gelebileyim. Uygun olur mu sizin için?" Timur ve saru birbirlerine gülümseyerek baktı.

"Uygun tabii doktor bey, yalnız kaç aylık hamile olduğunu bilmiyorum. Yani sadece tahmin var, 1,5 2 aylık olabilir en fazla." Doktor düşünceli bir şekilde başını salladı.

"Sorun yok, 7 ay sonra ağrıları ve sancıları artınca gelin yanıma. Beraber köye gidelim. "

Tamam diyerek teşekkür edip çıktılar hastaneden. İki gün önce atlarla yola çıkıp şehre gelmişlerdi, ilçedeki doktor yapamam diyince.

Çarşıya doğru yürümeye başladılar. "Nereden yüzük alırız lan acaba?" Timur "Bilmem ki abi, ben hiç almadım yüzük müzük. Bir yer bulursak bende alayım, ne olur ne olmaz."

"Tamam ama önce bir bulalım altın satılan yerleri. " sora sora bir kaç dükkan bulduktan sonra her birine girip tüm ürünlere baktılar birlikte.

Hasan'ın ince parmaklarına olacak gibi değillerdi. "Ustam bunlar eşimin parmağına olmaz yalnız, ne yapacağım?"

"Abim sen tarif et bende iki saate küçülteyim bunu, olur mu?" Saru'nun yüzü aydınlandı. "Olur tabii ustam olmaz mı!" Diyerek tarif etti Hasan'ın parmaklarını. Timur da bir yandan rastgele kalınlıklardaki yüzüklere bakıyordu.

Beğendiğini alacaktı. Sahibinin olmasına gerek yoktu.

İki üç saatlik beklemenin ardından yüzük tamamlanmış, ikili mutlu bir şekilde dükkandan çıkmıştı. "Yalnız Hasan yüzüğü görünce kesin ağlayacak he."

Timur ve onun yanlış tahminleri diye geçirdi içinden Saru.

"Ne alaka lan, gülecek. Niye ağlasın?" Güldü Timur "Abi sen insan ruhunda anlayacak düzeyde bir adam mısın Allahını seversen?"

Sarudan bir ense tokadı kazandı kurduğu cümleyle. "Hayvan mıyım lan ben?" "Yok abi ya ama.." tartışa tartışa yürürlerken çarşı içinde, bebek kıyafetleri satan bir yer fark etti Saru.

"Şuraya da bakalım lan." Timur'un da ilgisini çektiği için hemen dükkana ilerlediler. İçeriye girdiklerinde binbir çeşit bebek kıyafeti görmeleri ikisinin de kalbini hoplattı.

Timur da baba olmak istiyordu.

Saru ise bu güzel kıyafetler içinde Hasan'a benzeyen bir bebeğin olduğunu düşünerek kendinden geçti. Parası neye yettiyse onu aldı Saru, cebine sakladığı altınları da bozduracaktı bugün galiba.

Her şey çok güzeldi ve saru hepsini almalıydı. Hepsi ihtiyaçtı canım.

İkili deli gibi her şeyi alırken Hasan evde oturmuş radyo dinliyordu.

Saru ona hastaneye gideceğini söylemişti ve istemsizce düşünmeden edemiyordu. Acaba orada güzel kızlar var mıydı?

Varsa ya Saru'yu beğenirlerse? Üzülürdü Hasan, peki ya Saru beğenirse? Beğenir miydi ki? Beğenmesindi.

Hamilelik ona iyi gelmemişti, saru evden hiç uzaklaşmasın istiyordu. Sürekli onunla yanyana olup dokunmak istiyordu. O uzakta ise istemsiz bir şekilde kötü kötü senaryolar kurup kendisini üzüyordu.

Selma koşa koşa eve gelene kadar kafada kurmaya devam etti Hasan. Selma kapıyı bile tıklatmadan nefes nefese kapıyı açarak içeriye girdi.

Hasan hemen radyoyu kapatıp defteriyle birlikte Selmanın yanına ilerledi. Daha ne olduğu yazacakken Selma konuşmaya başladı. "Çok, çok kötü bir şey oldu Hasan. Timur abimle adımız çıkmış, köy çalkalanıyor resmen. Ben ne yapacağım? Hasan ne yapacağım ben?"

Hasan da panik oldu. O zaman bir kaç saate evinin önüne gelirlerdi. Çabucak defterini eline alarak bir şeyler yazdı.

"Selma önce elini yüzünü yıka, sen bu evdeyken kimse gelip alamaz. Sonra da bana detaylıca anlat her şeyi tamam mı?"

Bolca yazım hatası yaparak yazmış olsa da Selma onu anlayıp musluğa ilerledi ve yüzünü bol suyla yıkadı. Bu sırada Hasan bir bardağa su koyup salona geçti.

İkili oturup konuşmaya başladı. "Şimdiden Timur abi için mektup taşıyordum ya, bizi iki kez görmüşler. Geçen  gün de siz lokma dağıtınca ,ben yanınıza oturduktan  sonra Timur abi göz kırptı bana. Görmüşler, Hasan ailem beni öldüresiye dövecek. Evleneceksin dedi bu sabah annem, diğerleri duyarsa bittim ben."

"Ben şimdi Timur abiye nasıl benimle evlenmen lazım derim, sevdiği var." Hasan üzgünce başını eğdi.

"Saru bir gelsin, o bir yol bulur. Sen akşama kadar burada dur olur mu?"

Yazılanlara güldü Selma. "Gidecek başka yerim yok ki zaten." Hasan ve Selmanın gidecek yerleri yoktu.

Hasan gidecek tek yerini bulmuştu da Selma hala kimsesizdi.

O Hasan kadar şanslı değildi, kimse onu
Saru abisi gibi sevmeyecekti. Kimse onun için bir şeyler yapmayacaktı, o kimsenin aşık olduğu kişi olmayacaktı.

Öyle düşünüyordu.

Hep öyle düşünecekti...

💫💜🌿💫💜🌿💫💜🌿

Geçiş bolumuydu bu

Yarın uzun bir bölüm yazacağım

Selma için bir süre cidden üzüleceğiz

Bölüm nasıldı??

Sizi seviyorum 💜

Nazende sevdiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin