56 BÖLÜM

458 25 6
                                    

SUDE'DEN DEVAM EDİYOR;

Hastahaneye geldiğimiz de ellerim titriyordu. Kalbim ellerim de gibi..
Her şey bir saat için de olmuştu.
Şuan hepimiz bir köşelere oturmuştuk. Emir, herkesi arayıp getirmişti. Hatta arkadaşları annesine söyleme demişti ama kimseyi dinlememişti!
"Ya bu, ameliyattan sağ çıkmazsa, annesine ne diyeceksiniz ha? Gel oğlunun soğuk bedenini al mı? Neler oluyorsa bizim gibi bekleyip öğrensin ve neler olduğunu bize söylesin." O,kadar öfkeli konuşmuştu ki , ne demek istediğini hepimiz biliyorduk. Asıl olaylar bu değildi tabi oğlu ameliyatta olan baba ve annenin tartışmasını yaşamıştık.

Hepimiz ameliyatta girdiğin de hastaneye anca varabildik. Pamir'in babası da yeni gelmişti. Emir'in de ailesi gelmişti. Emir'in , arkadaşına değer verdiğini kimseye belli etmeden göz yaşlarını silmesiden anlıyordum. Furkan Bey , yerin de gergin gergin yürüyordu. Ağzının için de bir şeyler söylüyordu ilk başlar da ne dediğini anlayamamıştık ama sonra anladık. Eğer Pamir, üniversite de çalıştığın da kaza geçirip ölür ise hakkı yardım kuruluşlarına gidecekmiş. Bu yüzden yanın da ki avukata bakıp "İnşallah ölmez başkaları ile uğraşamam! Gözlerini açtığı an yeni madde koymalıyım! Kendi haklarını oğluma bıraksın!" dedi.

"Tabi efendim, avukatı ile bir araya gelmemiz lazım biliyorsunuz babanızın avukatı biraz bizi zorlayabilir-"

"Hayır hayır onu bulaştırma , Pamir, kendin de olmadığı bir ara getir imzalar. Sen git, anlaşmayı dediğim gibi maddeyi ekle gel."

"Tamam"

Giden adamın arkasından şaşkın şaşkın bakmıştım. Çünkü benim babam böyle değildi. Bir, babanın böyle olduğunu görmek beni çok üzmüştü. Böyle olmamalı...

Herşeyin para olduğu bir zaman da yaşıyor  olmak üzdü.

"Sen nasıl babasın? o senin oğlun! Hiç mi üzülmüyorsun? seni lanet olası pislik , şeref yoksunusun! Allah belanı versin! Adiiii..." Aynur Hanım'ın, çığlıkları ve küfürleri hava da uçuşuyordu.

Furkan Bey gayet rahat şekil de gülümseyip "Bunu sen mi söylüyorsun? En iyi anne ödülü alacak kadın. Oğlunu düşünür olmuş. Bak buna gülünür " etrafa gülümseyerek bakmıştı ama herkesin üzgün yüzlerini gördüğün de boğazını temizleyip üzerini düzelti.

Buse Hanım, eşinin elini tutarak kenara doğru çekti. "Sakin ol hayatım. Lütfen oğlunuz içeri de dua edelim sadece..." sesizce söylediği kelimeler Aynur Hanımı daha çok çıldırttı.

"Sen kimsin ya ? Bana akıl verecek yaşta değilsin bile , Benim oğlum ameliyatta ama babası olacak şerefsizin umrum da bile değil! Ama bu her zaman ki hali Pamir'i hiç bir zaman sevmedin. " Dedi  gözleri dolu dolu ve sesi çatlamıştı. Üzerine giydiği hırkasının sağ omzundan düşen tarafını hırsla çekiştirip düzeltti.

Buse Hanım, şaşkın şaşkın Aynur Hanıma baka kalmıştı. Bir şeyler söyleyecekti ama bunun yerine alt dudağını hafifçe dişledi. Sonrasın da kenar da duran sandalyeye oturdu.

Aynur Hanım sesinin çıkmadığını gördüğün de dudağının üstü ile hafifçe güldü. "Senin gibileri Çok iyi tanırım ben Para avcısı!"

Furkan Bey iki adım atığın da Emir ve Cemil de ayağa kalkmıştı. "Karım ile nasıl konuşursun sen? Dikkat edeceksin konuştuklarına!" Dediğin de Aynur Hanımın kolunu tutup çekiştirmeye başladığın da Emir , kolundan tutup çekti.

"Kendinize gelin lütfen , Hastahane de ki insanları rahatsız etmeyin." Cemil cümlersini bitirdiğin de güvenlik görevlileri de gelmişti

"Lütfen sessiz olur musunuz? Hastaları rahatsız ediyorsunuz böyle devam edecekseniz dışarıya çıkabilir misiniz?
Güvenliğin uyarısı ve dışarıdan bakan olumsuz bakışlardan sonra Emir, Aynur Hanımı dışarıya çıkarttı. Ara da yarım saat bile olmadan Furkan Bey çıktı , toplantısı varmış.  

KURBAN✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin