YAZAR' DAN DEVAM EDİYOR;Hande, elinde ki telefonu daha sıkıp çantasını eline aldığı gibi arabasının kapısını kapattı. SÜPER MAGAZİN adlı gazetenin önün de durdu. İçin de hiç bir pişmanlık ya da utanç yoktu.
Sakin adımlarla içeriye girdiğin de kapıda ki asistana müdür ile görüşeceğini söyledi. Bir kaç dakikalık beklemeden sonra odanın kapısından içeri girip arkasın dan kapattı.
"Merhaba Mert Bey "dediğin de elini uzatıp tokalaştılar."Hoş geldiniz Hande Hanım. Açıkçası önemli bir bilgi vereceğim dediğiniz için çok meraklıyım." Dedi.
Hande, adamın söylediklerini gözlerini devirmemek için kendisini zor tutuyordu. Bütün gazeteciler böyle idi. Önemli haber duydukların da gözleri ayrı parlardı. Ve o, ışığı çok iyi tanıyordu. Rahat davranıp sol ayağını sağ ayağının, üzerine atıp geriye doğru yaslandı. Bu, rahat tavrını Mert Bey gayet iyi anlamıştı. "Tabi önemli bir bilgi vereceğim ama öncesin de bir şeyler ikram etmeyecek misini?" Dediğin de bakışları odaya kaydı.
Mert, boğazını temizleyip, "Çok haklısınız." Dedi ve telefonu açıp içeriye iki kahve istediğin de telefonu kapattı. "Kusura bakmayın Hande Hanım , genel de sizin ortamlar da önemli bilgilerin çıkacağını bütün gazeteciler anlar." Dediğin de sosyeteyi kast etmişti.
Hande ,kahkaha atıp."Ne kadar da iyi tanımışsınız bizim ortamları böyle?"Dedi.
"İşimiz bu! " Dedi ve içeriye giren sekreter ile sesler kesildi.
Ikili sessizce kahvelerini içmeye başladılar.
●●●
Yarılayan kahve ile Hande , ilgiyi üzerine çekmek için hafifçe boğazını temizleyip."Mert Bey , öncelik ile size söyleyeceklerimi-"
"Hande Hanım, oraları geçelim lütfen! Kaç yıllık müdürüm ne demek istediğinizi anlıyorum. Kimse den duymayacağınızı biliyorsunuzdur. Anonim gösteririz." Dedi.
Hande , kaşlarını çatıp, "Hayır , anonim göstermeyeceksiniz!"
Mert, gözlerini açıp, "Peki nasıl olacak ? Galiba başkasının üzerine atacaksınız?"Dedi ve Hande'nin gözlerin de gördüğü nefrete sevindi. Sosyetenin en büyük hatası nefret ile haraket etmesidir. Ama işine yaradığını inkâr edemezdi.
Hande, koltukta ileriye doğru kayıp elindeki telefonu Mert Bey'e doğru uzattı. "Size bir kaç bilgi vereceğim ve siz de yanınıza gelen kişilere bu, kızı tarif edeceksiniz. "
Mert, ekran da ki bakır renkli saçlara sahip kıza baktı. Telefonu Hande'ye uzatıp "Artık hikayeyi duysam ve ona göre karar versem daha iyi olur." Dediğin de işi öğrenmek istediği belli etti.
" kayıp, Aynur Arslan'ı bulduğumu söylesem?" Dediğin de Mert'in,şaşkın hali hoşuna gitmişti. "Ben de öyle düşünüyorum." Dedi ve olayları baştan sona anlattı.
"Vay canına! Yani hep burada ve yanımız da imiş demek. Peki kanıtların var mı?" Dedi.
Hande, telefonu tekrar uzattığın da Mert , ağzının suları akarak fotoğraflara bakıyordu. Hande, adamın elinde ki telefonunu alıp."Gördüğünüz gibi kanıtsız gelmedim! Şimdi benim istediklerimi konuşalım?"
"Dinliyorum sizi?"
"Bildiğiniz gibi bu, olaylar patladığın da sizi rahatsız edecek ve mahkemeye verip kapatmaya çalışacaklar. Bu, yüzden size vakit kazandıracak plan söyleyeceğim."
![](https://img.wattpad.com/cover/157422330-288-k992666.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURBAN✔
Teen FictionBir iddia ile başlayan oyun ama kimse sonucunu böyle hesaplayamamıştı ! Kaos ve aşk dolu hikayeye göz atın 🥰