21 Bölüm

1K 25 8
                                    

Sabah uyandığım da banyo da ki işlerimi hall edip tekrar odama geldim. Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yapmayı tercih ettim. Kot pantolon ve biraz yünlü kazağımı giydiğim de hazırdım. Saçlarım hafif dalgalı şekil de durması çok hoşuma gidiyor.
Hava bugün yağışlı olduğu için dolaptan şemsiyemi aldım. Çantamın içine dün çıkarttığım kalemleri koyduğum da askısını omzuma atıp seke seke merdivenlerden indim. Annemin aşağı da Metehan amcam ve Aysun abla ile kahvaltı yaptıklarını gördüğüm de gülümseyip yanlarına gittim.
"Selam, gençler." Dedim ve sandalyemi çekip masaya oturdum.

Metehan Amcam etrafa kısa bir bakış attıp;
"Genç mi nerede?" Dedi.

Aysun abla kıkırdayıp;
"Burada" dediğin de hepimiz kahkaha attık.

İkisinin bu, haline bayılıyordum. O, kadar tatlı ve masumlardı ki böyle ilişkiye imreniyor insan!

Annem, benim de bardağımı doldurup;
"Aman kızım genç mi kaldı? İçimiz çökmüş bizim." Dedi.

"Ay öyle olur mu Ceren Ablam? Sen, ne kadar genç ve güzel olduğunun farkında değilsin valla!" Aysun ablanın sitemli ve bir o, kadar iltifatlı sözlerine hepimiz gülümsedik.

Sıcak çayımdan bir yudum alıp tostumu tekrar ısırdım. Telefonuma gelen mesaj sesini duyduğum da cebimden çıkartıp elime aldım. Bildirime tıkladım.

Pamir;
'Okula ne zaman geliyorsun?'
Mesajına gülümsedim. Bugün çok fazla gülümsüyorum.

Ellerim klavyeye gitti.
'Saat on gibi bu, arada günaydın.' yazıp gönderdim

Telefondan başımı kaldırdığım da saatin dokuza geldiğini gördüm. Acele şekil de ayağa kalkıp;
"Size afiyet olsun." Dedim.

"Kızım hava bugün yağar en iyisi sen araba ile git" Annem ayağa kalkıp çantasından arabanın anahtarını aldı. Benim yanıma geldiğin de uzatıp elime verdi.

"Sana lazım olmaz değil mi?"

"Bugün, bir yere gitmem tatlım sen kullan." Dedi. Annemin yanaklarını öpüp diğerlerine de el salladım. Arabayla gideceğim için rahatlamıştım. Cidden hava çok kötü görünüyor, bugün fazlaca yağabilir.

Şemsiyemi çantamın içine koydum. Küçük olduğu için her yere sığması iyidi.

●●●●

Okula geldiğim de arabayı park ettim. Çantamda ki şemsiyemi açtığım da arabadan indim. Hızlı adımlarla okula yürümeye başladım. Yağmur hızlanmıştı. Bahçe de çok az kişi vardı, onlar da sigara içen kişiler oluyordu.

İçeri girdiğim de şemsiyemi kapatıp derslikler doğru yürümeye başladım. Bugün, dikiş makinaların olduğu bölümde çalışacaktık. Bir kaç bir şeyler dikebileceğimiz için heyecanlıydım.
İçeri girip bir tane dikiş makinasının yanın da durdum. Şilan da bir kaç kızla konuşuyordu. Beni gördüğün de yanıma geldi.

"Dün konuşamadık ne oldu?" Dedi.
Yüzünde ki meraklı ifade her şeyi anlatıyordu.

"Evet, kusura bakma pek ilgilenemedim. " dedim. Çünkü beni akşam aramıştı ama ben dönmeyi unutmuştum.

Şilan, elini ilgisizce savurdu;
"Ay canım önemli değil. Ben sadece cidden sevgili olup olmadığınızı merak ettim." Dedi.

Dudağımın kenarını ısırdım. Evet, biz cidden sevgiliyiz. Halen daha inanamıyordum;
"Evet, yani sevgiliyiz. " dedim.

KURBAN✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin