23 Bölüm

884 34 0
                                    

YAZARDAN DEVAM EDİYOR;

"Merve'ye inanamıyorum. Nasıl öttü ama?" Leyla kahvesini dudaklarına götürüp küçük yudum aldı. Kaç zamandır kilosuna dikkat edemiyordu. Aldığı iki kilo ile sinirlerine hakim olamıyordu. Ne vardı biraz yediğine dikkat etseydi. Aklında ki düşünceleri Hande'nin konuşması ile saldı.

"Korkak, Pamir yaptıklarını annesine söylemek ile tehdit etmiş. Zaten sevmiyordum ay da yıl da güveneyim dedim onu da batırdı." Dediğin de elinde  ki telefonu sallıyordu.

"Ben başarır sanmıştım. Kız da ağlaya ağlaya evi terk edince biter sandım." Dedi dudaklarını büzerek.

"Burslu mu? Gurursuz ne olacak çekti gitti sonra bir konuştu Pamir, hemen inandı. Hani bu, fakirler gururlu oluyordu?" Dediğin de sinirle kaşlarını çatmıştı.

Leyla, hoşnutsuz şekil de kahkaha atıp;
"Gurursuzu da bize denk gelmiş canım  desene!" Dedi.

"Hiç söyleme ya!"

"Ee ne yapmayı planlıyorsun?"

"Alp'ten yardım isteyeceğim."

Alp'in adını duyduğun da Leyla irkilmişti. Bu,kadarını düşünmemişti!
"Hande, sence de fazla takıntılı davranmıyor musun?"

"Hiçte bile! Leyla, Pamir benim!." Dediğin de eline aldığı telefonla Alp'e mesaj attı.

"Kızım Alp,büyük iş kızın başına sararsın ama Pamir de işin içine girebilir?" Dediğin de Leyla gözlerini irice açmış arkadaşının psikopatça planını anlamaya çalışıyordu.

"Pamir o, kızı umursamıyor zaten. Ayrıca iddia işine sadece kafa dağıtmak için katıldığını biliyorsun?" Dediğin de telefonu eline alıp gülümsedi. Aklın da o, kadar düşünce vardı ki ve hepsi de Sude'den kurtulmak üzerineydi.

Leyla, ayağa kalktığın da çantasını koluna takıp; "Sen kafayı yemişsin! Ben bu, işte yokum. Yalnızsın unutma Alp yapışkanın tekidir ve  bizimkilerin başına iş alıyorsun." Dediğin de kolundan kayan çantasını sıkıca tuttu.

Hande, umursamadı. Onu bu, şekil de ikna edemezdi. Omuzlarını silkmek ile yetindi. Alp'in nasıl biri olduğunu çok iyi biliyordu. Ama Sude'ye bakışlarını da fark etmişti.

"Alp'e sakın iddia işini söyleme sakın Hande!" Dedi.

"Saçmalama Leyla, kurban saçmalığı umrum da değil." Dedi.

"İyi o zaman. Ben gidiyorum saçma muhabbettiniz de burada olmak istemiyorum. " dedi ve hızlı adımlarla cafeden çıktı.

Hande, arkadaşının arkasından baktığın da;
"Korkak!" Dedi. Çünkü kendisinin gözünde korkaktan  başka bir şey değildi. İnsan sevdiği için  savaşmasa nasıl kazanacaktı ki? Ayrıca o bursluya bunu tatdıramazdı.  Elini tutmasına bile gıcık oluyorken!

Hande, cafe de Alp'i  beklemeye başladı. Çünkü ona yardım edecek tek kişi idi.

Masasına hızlı şekil de oturan Alp'i gördüğün de sakin kalmaya özen göstererek;
"Sana da selam Alp" dedi.

Alp, etrafa kısa bir bakış atıp; "Garson bana da kahve!"dediğin de bakışları Hande'ye döndü. "Fazla cesursun? Arkadaşların benim yanımda olduğunu biliyorlar mı?" Alp, biraz daha öne kayıp kelimelerini sessiz söylemişti.

"Kimseyi ilgilendirmez istediğim kişi ile görüşebiliyorum. "

"Öyle diyorsan, öyledir güzelim benden söylemesi." Dedi. Garson kahveyi bırakana kadar hiç bir şey konuşmadılar.
Garson gittikten sonra Alp;"Önemli bir şey söyleyeceğim dedin geldim söyle!" Dedi.

KURBAN✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin