KURBAN✔

43 Bölüm

YAZAR'DAN DEVAM EDİYOR;

"Pamir böyle şeylerden hoşlanmaz!"

Ayşe, bakışlarını Hande'ye çevirdi.
"Sence Pamir umrumda mı?"

"Olsa iyi olur! Ayşe eğer Pamir ile uğraşırsan Emir seni terk eder. Emir ve Pamir'in arkadaşlığını bozmaya çalışman senin iyiliğine değil kötülüğüne olur."dedi ve ayağa kalkıp Ayşe'nin karşısına geçti. "Zaten yaptığın haberi de eline yüzüne bulaştırdın. Ne oldu peki? Hiç bir ceza almadan paçayı kurtardı!"

Ayşe, gözlerini devirip, "Ne kadar da acemisin? Benim yaptığım sadece böyle bir karaktere sahip olduğunu vurgulamak bir kaç zaman sonra böyle şikayetler geldiğin de hiç bir şey yapamayacaklar ve okuldan atılacak! Bu kadar basit. Bu yaptığıma gelecek için zemin diyelim." Dedikten sonra ikisi de kahkaha atmaya başladılar.

Hande, canını sıkan konu aklına geldiğin de derin nefes alıp, "Leyla bu işin peşini bırakmıyor. Bana kafayı takmış durum da!"

"İyi gizledin mi kendini?"

"Evet, bütün her şeyi kapatırdım. Kameraları falan. Zaten müdür benim yanım da kimseye bir şey anlatmadı. Sence gazeteye söyleyen kişinin ben olduğumu öğrenirler mi?"

Ayşe, yerinde rahatça oturup,
"O , biraz zor. Bir kaç zaman sonra peşini bırakır."

Hande , gergin şekil de ellerini sıkıp duruyordu.
"Emin misin?" Dediğin de gerçek olmasına ihtiyacı olduğunu belli etmişti.

"Tabi ki de işin aslını öğrenemez zaten şimdi hevesli olduğu için böyle araştırıyor. Baktı bir şey çıkmayacak hevesi de kırıldığın da bırakır." Dedi.

●●●●

Leyla, elinde ki telefonu sıkıp bırakıyordu. Cemil duysa kesinlikle çok kızardı ama umurunda değil. İlk defa heyecanlı ve aceleci. Arama tuşuna dokunup Alp'i aradı. Böyle gizli işler yapacağı zaman aklına gelen tek kişi Alp olurdu.

"Leyla Hanım?"

Alp,in şaşkın sesine gözlerini devirdi.
"Evet benim."

"Sen, beni arar mıydın? Dur tahmin edeyim işin düştü. Sevgilinin başımı bela da?" Eğlenerek konuşması iyi günün de olduğunu belli ediyordu.

"Haha çok komiksin! Ne var bir kaç defa arayıp sevgilim için yardım istemişsem?" Dediğin de sinirlenmeye başladığı için derin nefes alıp bir adım geri de durması gerektiğini kendisine söyleyerek telkin ediyordu. "Sana işim düştü. Bu, konu da çok haklısın." Dedi.

Alp,
"Ne oldu? Ciddi mi? Hemen oraya gelmem lazım mı?" Dediğin de endişeli sesi ile durumun ciddiyetini anladığını belli etmişti.

"Buluşabilir miyiz?"

"Tamam"

"Sana mesaj atarım adresi." Dediğin de telefonu kapatıp kendisine söylediği sıcak kahveden bir yudum aldı.

Bir saate yakın sürenin sonun da kapıdan giriş yapan Alp'i görmüştü. Elini kaldırıp beklediğini belli etti.

Alp, geldiğin de sandalyeyi çekip oturdu.
"Konu uzunsa bir şey sipariş edeceğim." Dedi ve Leyla'nın başını sallamasına kaşının birisini kaldırıp kısa bir bakış atıp garsona el kaldırdı.
"Bana da aynısından."dedi ve giden garsondan sonra "Evet dinliyorum." Diye eklemesini yaptı.