20 Bölüm

1.3K 29 3
                                    

Sude'den devam ediyor;

Benden özür diledi! İnanamıyorum...
Hocanın anlattığı çoğu şeyi anlayamıyordum. Pamir, beni korumuştu. Bu, durum hoşuma gitmese de böyle olması gerektiğini biliyorum.
Sevgilim demesi? Aklıma geldikçe kalbim duracak gibi oluyor. Ama biz sevgili değiliz? Pamir, o kadar karışık bir kişi ki ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum.
Beni, zor duruma koyan kişi kendisi ve çekip çıkartan kişi de!

Şilan, yanımda ki sırada oturuyordu. Kolumu dürtmesi ile başımı çevirip yüzüne bakıp kaşımı kaldırıp.
Elinde ki telefonu hafif şekil de kaldırması beni gülümsetti. Hocanın dikkatini çekmemeye çalışarak telefonumu elime aldım.
Mesaj bildirimi görüp tıkladım.
'Sevgilisiniz?' Diye sormuştu. Haklı olarak ama daha ben cevabını bilmiyorum.

Parmaklarım kılavyeye gitti.
'Bilmiyorum' yazdım, başka ne yazabilirdim ki?

Telefonum titrediğin de ekrana baktım. Şilan; 'Ders çıkışı konuşalım.' Yazmıştı. Ona bakarak başımı salladım.

●●●●

Ders bittiğin de hocanın çıkması ile rahat nefes alıp ağır şekil de çantamı toparladım. Ağırdan alıyordum çünkü, aklımda ki düşünceler ile boğuşuyordum. Kırıldığım hal de ona bir şey diyemedim! Neden böyleyim ki neden sevdiğim kişilere sesimi çıkartamıyorum? Beni incitmesine izin veriyorum. Tek yaptığım bu! Belki de bana geçerli bir, neden sunmasına ihtiyacım var...

Şilan, kolumu dürtüğün de ürkekçe başımı çevirdim.
"Benim, kusura bakma seslendim ama beni duymadın." İnce ve kibar şekil de kendini izah etmesine gülümseyip sorun olmadığını söyledim.
İçim o kadar Pamir ile dolu ki dışarıda ki sesleri duyamıyorum!

"Hadi kahve içelim?" Dedi. Bakışları güven veren şekil de benim üzerimde idi.

"Olur." Dedim. Zaten boğazım da kurumuştu. Bir şeyler içmek bana da iyi gelebilir. Şilan'ın yüzüne baktığım da aklıma Selin geldi. Arada görüşüyoruz ama araya az biraz mesafe girmişti. Mesafeleri sevmem! Tıpkı babam ile arama giren mesafe gibi...

Çantamı koluma takıp Şilan'ın yanında ilerlemeye başladım. Bir kaç kişi ile ister istemez bakışıyorduk nedeni ise bana bakarak konuşmaları , hayatları her zaman başkaları hakkın da konuşan zavallılar!
Başımı çevirdim. Kantine geldiğimiz de iki tane kahve alıp masaya oturdum.
Şilan'ın yanın da bir kaç kız vardı onları umursamayıp kahvemi içmeye devam ettim.

"Sude?"

Bakışlarım bana seslenen Merve'ye kaydı. Burada ne işi vardı?

Soğuk şekil de; "Evet? " dedim.

"Konuşabilir miyiz?"

"Dinliyorum." Dedim. Rahat şekil de sandalyeye sırtımı dayadım. Merve, yerin de gerginleşmesi beni de rahatsız etmişti işte!
'Neden böyleyim? Canımı yaktığı hal de onun kötü duruma düşmesinden endişe duyuyorum?' İç hesaplaşmamı kenara bırakıp ayağa kalktım.
"Gidelim." Dedim.

Dışarıya çıktığımız da ağaçların yanında ki banka oturdum. Merve de yanıma oturduğun da bakışlarım onu buldu.
"Şimdi dinliyorum." Dedim. Sessiz şekil de beklemesine izin vermeden.

Merve, beni baştan aşağı inceledi.
"Kusura bakma neyin farklı anlamaya çalışıyorum." Dedi. Attığı kısa kahkaha beni şaşırttı.

KURBAN✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin