55 BÖLÜM

605 27 4
                                    

SUDE'DEN DEVAM EDİYOR;

Eve hızlı adımlarla girdiğim de annemin bir şeyler söylemesini umursamadım. Odama girip kapıyı kilitledim. Üzerim de ne varsa hızla çıkartıp kenara attım. Yatağın içine girdiğim de yorganı çektim ağlamaya o zaman başladım. Gözlerim de ki yaşlar sanki bunu bekliyormuş gibi hızla akmaya başladı. Titrememi durduramıyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Gerçekler sonun da öğrenildi ama benim canım yine de yanıyordu. Pamir ve ben kandırıldık! İkimizin ağlaması çok kötü! Hande, bencil biri! Takıntılı manya!
İnsanların üzerin de böyle iğrenç bir şeyi nasıl deneyebildi. Sevgi bu mu?
Sadece kendi canının acısı düşündü ya benim yaşadıklarım. Okul da duyduğum hakaretler...

****

Baş ağrısı ile uğandığım da saat ikiyi biraz geçiyordu. Yataktan biraz güçlükle kalktıdığım da balkonuma gittim. Küçük balkonumun kapısını açtığım da üzerime doğru gelen soğuk damlaları hissettim. Yağmur , çok az da olsa hissediliyordu. Bakışlarım etrafa kaydığın da uzakta haraket eden birini gördüm. Ve çok şaşırmıştım. Bu soğuk hava da kim böyle dolaşırdı ki? Üzerin de montu ve ceketi bile yoktu! Sokak lambasının yanın da durduğun da gördüğüm kişinin o, olmasını beklemiyordum. Kucağın da bir şeyi bıraktıktan sonra arabaya bindi. Haraket etmesini bekliyordum , neden bura da ? Bir kaç dakika sonra araba haraket etti ve gittiler.

Ben de üşümeye başlamıştım. İçeriye girdiğim de aklım da o, vardı. Bura da ne işi vardı? Ya da hiç gitmemiş mi?
Yorgunlukla gözlerimi kapattım.

*****

Sabah olduğu da Okul'un tatil olmasına sevinmiştim. Bu şiş ve uykusuz gözlerle okula gitmek istemiyordum. Tabi Hande etkeni de var.
Annem , tatile gitmişti. Anneannem ve dedemlleri özlediğini söyledi ama ben gitmek istemedim. Biraz kafamı toparlamak istiyordum. Banyoya gittiğim de rutin işlerimi hall ettim. Aşağı indim , kendime peyni ve dometes ekmek arası yaptım yanına da bir bardak çay doldurdum. Yavaşça yedim, hiç iştahım yoktu ağzıma zorla bir şeyler tıkıyordum verdiğim kilolar yüzünden annemle tartışıyoruz. Hepsinin ilk ve sonra fotoğrafını çekip anneme yolladım. Öğünlerimi atlatmamı istemiyor.

***

Üzerimi değiştirdim ve dışarıya çıkmaya karar verdim. Sokakta hayvanlar için dükkandan bir şeyler aldım ve boş olan kaplarını doldurdum. Canım sıkıldığı ve aklıma başka şeyler getirmeyi istemediği için kendime başka işler buldum.

"Sude Abla?"

Bana gülümseyerek bakan mahallemizin çocuklarına gülümseyerek ,"Evet , çocuklar ne istiyorsunuz bakalım?" Dediğim de hepsi kıkırdamaya başladılar. Beni nerede görseler isteyecekleri şey hep aynı olur abur cubur...
"Hadi gelin peşimden bakalım." Ben
ön de onlar arkamda bakkala girdik. İçeriye girdiler ve  ellerine ne geçerse almalarına güldüm. Bu, yaşta ki çocukların eğlenmesini seviyorum.

"Kızım yine seni bulmuş bu haylazlar."

Arif abinin sitemine güldüm. Bana hep böyle söyler ama beş çocuğun , aldıklarının yarısını almaz.
"Öyle oldu Arif Abi" dediğim de güldük.
İçeriye bir adamın girmesi ile dikkatimiz dağılmıştı. Çocukların aldıklarını ödemek için kasaya geçtim.

"Arif Abi , buralar da yabancı birini gördün mü?"

"Yok kardeş neden?"

"Dün saat iki gibi br, genç adamı gördüm merdiven dibin de uyuya kalmıştı. Üstü başını görsen temiz falan ama anlamadım?"

KURBAN✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin