Nasıl yani? Her şey benim içinse annem ve Aras benim için ölmüş olacaktı, benim yüzümden ölmüş olacaktı.
Kendime gelmeliydim,kendi kendimi tokatlamaya başladım. Sonra duvardaki çıkıntılara basa basa duvarın tepesine tırmandım. Nefes nefese kalmıştım. Ellerim acımaya başlamıştı. Duvarin tepesine geldim ve korkarak aşağıya baktım ve...Ayaklarımın üstünde zor duruyordum. Ağlayarak aşağıya doğru indim. Son adımımı yere bastım ve gözyaşlarım içinde Aras'ın yerde yatan cesedine baktım. Korkudan gözleri kocaman açılmıştı ve ağzında akarken pıhtılaşmış kan vardı. Yaklaştım ve ona sarıldım. Soğuktu hiç olmadığı kadar...
Elini tutuyordum elinde bir not vardı:
-onu göm
Nasıl bir oyun içinde olduğumu bilmiyordum. Ama çok korkuyordum. Bu sefer polisi arayacaktım fakat korkum buna engel oldu. Cesaretimi toplayıp telefonumu aldım elime fakat şarjım bitmişti. O an da Aras'ın telefonunu bulup oradan aramayı düşündüm. Ceplerine baktım. Sonunda buldum. Elime aldım ve telefon çaldı. Tanımadığım bir isim arıyordu. Ozz diye kayıtlıydı. Belli ki lakabıydı. Hıçkırıkları tuttum ve telefona baktım sesimi çıkarmadan.
- ALOO!! Lan oğlum niye açmıyorsun telefonunu... Mesaj attım ona da cevap vermedin alooo...
Telefonu kapattım. Mesajlara baktım şaşkınlığım daha da arttı:
- Aras, şu kızı bugün halledeceğiz ,her şey hazır, gömeceğimiz yer de tamam, görünce dön bana...
- Kontörün yok heralde lan fakir... Neyse sen Taksim duvar arkasına gel. Saat 8 de bulusuyoruz.
Saat şuan 6 buçuktu ve önümde bir ceset vardı!!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kesik kan
Mystery / ThrillerDüşünün bir, yalnızsınız, yalnızlığınızı çalıyorlar,daha da yalnız kalıyorsunuz... Ne yapardınız? Belki katil olursunuz,belki aşık...⏳