Bilmesine şaşırmıştım ama olağanüstü bir şey de değildi. Evet diye geçiştirdim ve asıl meseleme geri döndüm. Şu spikerlik yapan bloggeri bulmalıydım. Yazdığım adrese son kez göz gezdirerek Miray'a işim olduğunu, kusura bakmamasını söylerek internet kafeden çıktım. Eve uğrayarak yanıma daha fazla para aldım. Bu bile bitiyordu, elbet bu soru işaretleri de bitecekti. Bakmayın bu bile bitiyor dediğime; annemden kalan altınları, yastık altında, zamanında üç beş kuruş atılarak biriktirilmiş bütün paraları almıştım ya hani, işte onlar bana küçükken çok fazla para gelirdi, halbuki büyüdükçe azalıyor paranın değeri ve daha çok istiyor onu insan. İnsanlara verilen değer de aynı aslında, küçükken daha çok değer veriyoruz insanlara, belki onlara muhtacız diye, ya da bize en masum geldikleri zaman küçüklük zamanlarımız olduğundan. Ama büyüyünce değerleri düşüyor insanların; belki etrafımızdaki insanların çoğalmasından, belki de onlara olan güvenimizin sarsılmasından, ya da güvenimizin sarsılmasından korktuğumuzdan...
Düşünceler arasından evden çıktım ve Beykoz tarafında olan adrese doğru yol aldım. Biraz uzak bir yol olduğu için yorucu da olmuştu. Ama sonunda adrese vardım. Üç katı apartman dairesine benzer bir ofisti sanırım. Zillerden birine bastım. Kapı açıldı ve içeri girdim. Spikerin adını sordum ve odasını gösterdiler. Kendimi başka biri gibi tanıttım. Vw ayak üstü bir hikaye uydurdum.
-merhaba, şey, ben Aras'ın arkadaşıyım da,
- aaa! Aras'ın arkadaşı mısınız? Hoşgeldiniz.
-hoşbuldum. Şey aslında benim buraya uğrama nedenim Aras'a hazırlayacağım doğumgünü hediyesi de...
-vay, hediyeleri çok severim, ne gerekiyorsa seve seve yardım ederim.
-şey.. Aslında ben Aras'a onun hiç görmediği fotoğraflardan bir albüm oluşturmak istiyorum da.. Bunun için sizden yardım alabileceğimi düşündüm, ee... Siz onunla ve grubuyla çok ropörtaj yapmıştınız, ayrıca komserlerinde de çektiğiniz resimler vardır muhakkak..
-aa tabi vardır muhakkak, ama bilgisayarın arşivlerine iyi bakmam gerekiyor, en son iptal olan konserinden sonra bir daha konser yapılmadı. O zamana kadar olan, sadece biz de olan , dergiye ve interete basılmamış fotoğraflardan bazılarını ayırabilirim.
-gerçekten çok sevinirim. Yani dediğim gibi, siz onların hayranlarıyla olsun, gruplarıyla beraber olsun, konserleriyle olsun birçok fotoğraf çektiniz. Hatta şu ilk menejeri olan Ozan... Iıı... Ozan...
-DURMAZ!
-Heh, evet Durmaz, Ozan Durmaz! İşte yani bol bol fotoğrafı vardır diye düşündüm.
Asıl duymak istediğimi duymuştum ve bundan sonra dudaklarım çok da önemli olmadığından dinlemedim.
Ofisten çıkıp yine uzun yola koyuldum. Eve vardığımda yorgunluktan ayaklarımı hissetmiyordum. Yine koltuğunda bir klasiği yaptım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kesik kan
Mystery / ThrillerDüşünün bir, yalnızsınız, yalnızlığınızı çalıyorlar,daha da yalnız kalıyorsunuz... Ne yapardınız? Belki katil olursunuz,belki aşık...⏳