Şimdi ne yapacağımı bilemiyordum. Karnımdan garip sesler geliyordu. Mutfağa gittim ve dolabı açrım. Bu suçlu kimse dolabı hazır yiyeceklerle doldurmuştu. Saçma saçma güldüm. Hangi akılsız suçlu kendisinden intikam alacak bir psikopat kızı beslerdi. Evet, ondan intikamımı alacaktım. Benim annemi aldı. Kör bir kadının bana zarar vereceğini nasıl düşünür? Annem olduğu halde nasıl? Onu kendi ellerimle öldürecektim. Planlamadan,canım nasıl isterse öyle öldürecektim. Ondan hiç korkmuyordum. Çünkü tek başıma olmaktan asla korkmazdım.
Şimdi polisin işin içine girmiş olduğunu öğrendim.
O zaman Aras'ın cesedini bulurdu. Annemin öldüğünü bilmiyorlardı. Biliyor olsalar kesin bana ulaşırlar ve ifademi alırlardı. Ama Aras'ïn cesedini bulurlarsa sonum olurdu. Kormuyordum ama endişem vardı. Hemen Taksim cesedi gömdüğüm yere gittim. Duvarı tırmandım. Onu gömdüğüm yeri hatırladım. Hemen küreği sakladığım yerden aldım ve kollarımda derman olmasa da mezarı açmaya başladım. Derinleştikçe boşluk görülüyordu. Kazdım fakat boştu. Yanlış yeri kazmamıştım. Ceset buradan alınmıştı. O psikopat katil almış olmalıydı. O anda telefonum çaldı. İrkildim. Telefon tanımadığım bir numara. Telefon kulübesinden aranıyordum. Merakla telefonu açtım:
-Merhaba, korkma! Senin tehlikeye gireceğin bir şey yapmana izin vermem. Korkma, ben sağ olduğum sürece güvendesin. Kör zarar vermez diye düşünmeyi de bırak. Karşısındaki daha körse zarar verebilir, hem de fazlasıyla...!!!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kesik kan
Детектив / ТриллерDüşünün bir, yalnızsınız, yalnızlığınızı çalıyorlar,daha da yalnız kalıyorsunuz... Ne yapardınız? Belki katil olursunuz,belki aşık...⏳