ESKİ FOTOĞRAF

83 3 0
                                    

Eski evimin kapısındaydım. Alt kaltta hala o teyze oturuyor muydu acaba? Bu oyunda ilk yalan söylediğim kişi. Belki de değil, ilk yalan söylediğim kişi kendim olmayayım?
Anahtarla içeri girdim. Adımımı çekinerek atıyordum ama cesaretsiz değildim. Hemen evin kapısını kapattım. Evi dolaşmaya başladım. Yine hayatımın bir hayli değiştiği geldi aklıma. Yalnızdım artık, annesizdim yine, ve artık o katilden korkmuyordum. Peki ondan kormuyorsam ve nefret etmiyorsam onu seviyor muydum? Hayır, hayır sevmiyordum. Onu bir yabancı gibi görüyordum. Sadece beni bazı kötülüklerden koruduğunun farkına varmıştım. Ama neden beni koruyordu, bunu anlayamamıştım. Eve bir göz attıktan sonra evi aramaya başladım. Çekmeceleri dağıttım. Nevresimler, kitaplar, örtüler... Hiç işime yarayacak bir şey yoktu. Kendi odama girdim. Gelmişken birkaç kıyafet doldurdum çantama. Odamı da dağıtarak aramaya başladım. Bir kutu düştü dolabımın rafından. İçinden küçüklük fotoğraflarım döküldü. Hep güldüğüm fotoğraflar. Çok bakmazdım bunlara. Atmıştım bir kutuya işte. Oturdum yatağıma ve fotoğraflar bakmaya başladım hasretle. Babamın kucağındayım ağlıyorum anneme uzatmışım kollarımı. Yani üvey anneme... Ama almıyor beni. Gözünde siyah bir gözlük var. Ben en fazla iki yaşındayım. Annem almıyor beni,çünkü ben onun kızı değilim. Hatta onun oğlu beni öldürmek istedi. Neden kucaklasın ki beni ?
Gözlerim biraz dolmuştu sanki. Fotoğrafı yırtım yine kutuya attım. Bir fotoğraf daha dikkatimi çekti. Aras ile ben! En fazla yedi yaşındayım. O da 9 falan herhalde. Nasıl da gülmüşüm öyle. Annem Aras'a börek yediriyor resimde. Onun oğluymuş tabi yedirir.
Aklım karıştı. Aras bu kadının oğlu, bu kadın oğlunu yanına almamış. Bunun nedeni babamsa nasıl böyle görüşebiliyor? Nasıl beni onunla arkadaş yapabiliyor?
Fotoğtafları kutuya koydum ve evi aramaya devam ettim. Bir şey bulamamışken kafamı tavna kaldırdım. O da ne? Lambanın biri çıkmış. Lambalar tavana birleşik bir nişin içindeydi. Ama orada yoktu. Sandalye getirdim yukarı çıktım. Elimi lamba boşluğundan içeri soktum. Elimle içeriyi aramaya başladım. Evet! Kağıtlar vardı. Buraya gizlenmişlerdi. Çok merak ediyordum. Ama bu evde durmak istemiyordum. Kapıya doğru yöneldim. Tam çıkacakken gözüme fotoğraflarımın bulunduğu kutu takıldı. Elime onu da alıp evden çıktım ve kendievim olmasa da kendimi ait hissettiğim yere, yeni eve, evime doğru yürümeye başladım.

kesik kanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin