Gözlerine korku oturmuştu. Az önceki kadar cesur bakmıyordu hareleri. Gözlerini kıstı ve çenesini dikleştirdi. Hırsla birbirimize baktık uzunca. Bütün kinimi alacağım bir an kendiliğinden gelivermişti ayaklarıma.
Bu kadını, dünya üzerinden silebilirdim. Lakin ben onun gibi çirkin değildim. O,
hormonlarının esiri olmuş bir kadındı. Bense bir kadına zarar verilmesine göz yumacak biri değildim. Tuşumu gevşetmeden okumu hedefe doğrultmaya devam ettim. "Bu benim ne kadar umurumda?"Vera gözlerini kocaman açıp bana baktı. "Ne diyorsun sen be? Öldürecek misin beni?" Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi değil mi?
"Neden olmasın!" Göz kırptım. "Bütün gece iğrenç inlemelerini dinleyerek uyumak zorunda kaldım. Onu ben odadayken Peşrev'in koynuna girmeden önce düşünecektin!"
Boş bir ifade oluştu yüzünde. Adamlar dudakları aralıklı bir halde bizi dinliyorlardı. Omuz silkti kızıl kafa. "Sen odadayken mi?" Güldü sonra. "Hayaller hayatlar işte. Maalesef her zaman umduğumuz şeyler olmaz ama Leo da fena değilmiş."
Kaşlarım çatıldı gayriihtiyari. Leo mu? "Ne demek istiyorsun?"
Ayağıyla yerdeki yaprakları düzeltti. "Anlaşılan odadaydın. Nasıl olduğunu anlamadım ama bizi duyduğuna göre doğru söylüyorsun."
Yanaklarım utançtan alev alev yanmaya başlamıştı. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken alt dudağımı kanatırcasına ısırdım. "Yani sen şimdi. İyi ama Peşrev'in odasında ne işiniz vardı?" Ağlamak ve gülmek arasında gidip gelen ruh halime kocaman bir tokat atmak istiyordum. Başka oda mı yoktu?
Başını oynattı. "Sarhoştuk, odaları karıştırmışız." Üç adam bize hayretle bakmaya devam ederken bu sohbet için pekte uygun bir zamanda olmadığımızın farkındaydım. Bunu özellikle yapmıştım. İstediğim gibi dikkatleri dağılmıştı. Üstelik bunların bir halt yapmaya niyetleri yoktu.
Derin bir nefes aldım. Peşrev'e attığım yumruk dank etti kafama. Bu kez boşu boşuna yumruk atmıştım. Artık bana bu kez ne yapar hayal gücümün bile sınırlarını aşıyordum düşündükçe. Ona bir özür borçluydum.
Ah benim koca yürekli dev adamım masummuş.
Düşüncelere daldığım anda elimdeki okun hiddetle çekildiğini fark ettim. "Ah!" Elini ağzıma kapattı ve dirseğini sırtıma geçirdiği için hareketsiz kaldım.
Dirseklerimi karnına geçirdim ama beni tutan elleri biraz da olsa gevşemedi. Elini ısırdım. "Ulan!" Elini çekmedi. "Uslu dur be kızım canını yakmak istemiyorum."
Elindeki oku düşürdüğünde zor da olsa önüme döndüm ve bacak arasına kocaman bir tekme geçirdim. Acıyla inlerken arkamı dönmeye çalıştığım bir anda beni ayak bileğimden yakaladı ve yere düşürdü. Düşerken ağzımı yere fena halde çarptım. "Bırakın bizi hayvan herifler!" diye bağıran Vera hala uzun boylu adamın kollarından kurtulamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEŞREV
Hành độngAdam, yüreği hırsla kavrulan vahşi bir aslandı, kadınsa onun inine habersizce girmiş körpe bir ceylan... Kuzey'in oğlu ile Güney'in kızının dolu dizgin aşkı- macerası... Bir komutu ile yüreğimi dize getiren sesi ağaçları yalayıp gökyüzüne peyderpey...