(16) BÖLÜM

2.9K 300 399
                                    

Evvettt ben geldim bölümle🙈💕Kimse yorum yapmıyor ama ben çok üzülüyor🥹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evvettt ben geldim bölümle🙈💕
Kimse yorum yapmıyor ama ben çok üzülüyor🥹

Keyif versin🙈
Yıldıza basmayı unutmayalım

***

Sessizlik, Aladağ ormanlarının üzerine sis gibi örtülmüştü. Ücra bir köşede kalmış ve varlığından kimsenin haberi olmadığı mekan dışında en ufak bir hareketlilik yoktu.

Güneş, ağaçların ardında sırra kadem basarken dağların ardındaki en güzel gün batımını ortaya çıkarmıştı. Aladağ ormanının batısında kurulan kampa en yakın köy 50km uzaklıktaydı.

Kırsal yaşamda gece kimse uyumuyordu. Bu gece ormanda kimse olmamalıydı. Pusuda bekleyen karanlığa kimse yem olmak istemezdi. Genç adam, gece yarısını geçtiğini düşündüğünde yatağında yavaşça doğruldu. Yanındaki yatağa baktığında odasını paylaştığı adamın uyuduğundan emin oldu.

Nöbetçiler dışında herkes uyumuştu. Yavaşça perdeyi sıyırdı ve bahçeyi kolaçan etti. Kendisine bir kurban seçmeliydi. Foyası ortaya çıktığında kendi yerine idam edilecek bir kurban. Avına sinsice yaklaşan bir avcı edasıyla hareket ediyordu. Bacaklarını yataktan sarkıttı ve yavaşça kapıya doğru yürüdü.

Koridor oldukça sessiz ve loştu. Yetkililerin bu saatlerde dışarıda olduğunu bildiğinden içi rahattı. Duvarlardaki resimlere bakarken burun kıvırdı. "Ucubeler," diye mırıldandı birkaç liderin resimlerine bakmaya devam ederken. "Tek bildikleri saçma emirler verip gelen güzel kadınlara havalı emirler vermek."

Adımlarını temkinli attı. Amirlerin özellikle sarışın olanına yakalanmak istemiyordu. Yapmak istemiyordu lakin bir kere bulaşmıştı bu işe geri dönüşünün olmadığını biliyordu. Sessiz adımlarla yürürken adımlarını çıkışın tam zıttı bir yöne çevirdi. Yemekhaneye...

Yemekhanenin kapısını yavaşça aralayıp başını içeriye uzattı. Masalar toplanmış sandalyeler kaldırılmıştı. Masaların arasından dikkatle ilerlerken mutfağa doğru dümdüz devam etti. Kilitli olduğunu düşündüğü bir kapının önünde durdu ve elini cebine attı. Kilitli kapı önünde açılırken bulaşıkhaneye doğru yürüdü.

Belirli aralıklarla arkasına bakıyor sağını solunu dikkatle kontrol ediyordu. Korkuyordu ama bundan bir çıkışının olmadığını da biliyordu artık. Tek derdi beraberinde birkaç kişiyi de götürmekti.

Tezgahın önüne geldiğinde altında serili örtüyü yavaşça sıyırdı ve başını eğip tezgahın altına girdi. Örtüyü serbest bırakırken büyük bir tencereyi kenara çekti. Tencerenin ardından çıkan gider borusunu çıkardı. Gider borusu olarak kamufle edilmişti. Fakat gerçekte ormana çıkan bir tünelin kapısıydı. Bunu ona yıllardır burada yaşayan bir genç söylemişti. Daha doğrusu onun gibi bir casus.

PEŞREV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin