(32) BÖLÜM

1.4K 155 120
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüze düşmüş zülüf, nasıl geleyim dönüp? Gece resmimi öpüp vazgeçmişsin benden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüze düşmüş zülüf, nasıl geleyim dönüp? Gece resmimi öpüp vazgeçmişsin benden...

***

Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. 'O benim!' diye. Ayak parmak uçlarımda yükselip etrafımda dönerek şarkı söylemek istiyordum. 'Bana acımadı ama sever o beni...'

Bir yanımsa çığlık çığlığa feryat etmek istiyor. "O benden vazgeçmiş," diye.

O mektubu bulmam gerekiyordu. Bana söylemediği başka şeyler vardı.

***

"Ne demek zaten benden vazgeçecek, aklını mı kaçırdın sen?"

Peşrev, ıslanan kirpiklerini arkadaşından gizlemek için arkasını döndü. Bir başına bırakıldığı günden beri berbat günler geçirmiş yine de kimsenin yanında ağlamamıştı. Özlemini duyduğu aileyi kurabileceğinin hayalini kurduğu kadını kaybettiğini düşünüyordu. Onu gördüğü ilk an, "Aile," diye sormuştu kendine. "Bu kadın bana aile olabilir mi?"

"Başka çarem var mı Maksut? Düşündüğüm, planladığım hiçbir şey istediğim gibi olmadı. Öyle kolay olmuyormuş kardeşim."

"Ne düşünüyordun ki Peşrev? Farhan'ı Ova'ya gönderirken onu buraya getirtirken ne düşünüyordun? Onu ailesinden ayırırken hayalleriyle oynarken ne düşünüyordun? İyi yaptın, iyi ki yaptın adam demesini mi?"

Zorlu birkaç adım atıp Kartalkaya'nın en yüksek yerinden aşağıya baktı. Parmaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasını yavaşça dudaklarına yaklaştırdı. Güldü. "Sigara içmemden nefret ettiğini biliyorum. Bana zarar vereceğinden öylesine korkuyordu ki. Söylesene Maksut, bana bu kadar değer veren bir kadını nasıl hayatımda tutacağım?"

PEŞREV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin