(9) BÖLÜM

4K 642 315
                                    

Ben geldimmm💕
Yeni bölüm sizlerle🙃🙈
Keyifli okumalar✌️

***

Otobüs bizi Sakarya'ya bırakmıştı. Feribotla İstanbul'a geçip ilk uçakla Kıbrıs'a dönecektim. Araba, feribota ağır ağır yaklaşırken elenen diğer yarışmacının arkadan omzumu dürtmesi ile başımı pencereden kaldırdım.

Yol boyunca uyumuş olmam o herifin beni sabaha kadar uykusuz bırakmasından kaynaklanıyordu. Acıkmıştım ama midemin gurultusu şu an umurumda olan en son şey bile değildi. Fazla Uyuduğum için boynum tutulmuş başımda müthiş bir ağrı peyda olmuştu.

Harika değil mi? Onca yolu baş ağrısı ile çekecek olmam mutluluğumu katlıyordu. Öte yandan Damian'ın aklıma soktuğu düşünce habis bir tümör gibi zihnimi ele geçirmişti. İçimden gelen fısıltılar hiçte iyi şeyler dönmediğini düşündürüyordu.

Peşrev neden yarışmayı kazanmamı istememişti? Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı. Kampa gidip yarışma hakkında biraz bilgi toplamak.

"Hey! İnmiyor musun?"

Düşüncelerin pençesinden sıyrıldığımda karşımda bana hayretle bakan adama döndüm. "Düşünüyorum." Önden inerken beklemeden feribota doğru ilerledi. Bense kampa nasıl gidebileceğimi düşünüyordum. Kuruyan boğazımı çantamdaki su ile ıslattıktan sonra sağıma soluma bakındım. Kaptan Lucas'a nasıl ulaşabilirdim?

Az ileride geminin girişinde ayakta sohbet eden üç adam vardı. Onlardan Kaptan Lucas'a nasıl ulaşacağımı öğrenebilirdim. Soğuktan kızaran burnumu çekip adamlara doğru yaklaştım. Adamlardan esmer olanı beni görünce şaşkınlıkla baştan ayağa incelemeye başladı. Bedbaht bir halde olduğumu biliyordum.

Bakışları ile benden yeterince tiksinen adama doğru yaklaştım. "Tiksinmeniz bittiyse Kaptan Lucas'ı nerede bulabileceğimi bana söyler misiniz?"

Rica ettiğime şükretmelilerdi.

Adam, diğer elinde tuttuğu sigarasını yere atıp ayağıyla söndürdükten sonra bana doğru yaklaştı. Diğer ikisi, şu anlık sadece izliyordu. Bence o sigarayı derhal oradan almalı. "Sigarayı," dedim parmak ucumla ayaklarının dibini gösterirken. "Derhal onu yerden al!"

Adam, çatık kaşlarla bana bakarken sırtımdaki okumu fark etmiş olmalı ki kaşlarını serbest bıraktı. Yere eğildi ve sigara izmaritini yerden aldı. Kaçık olduğumu düşündüğüne emindim ya da onu vurmamdan korkmuş olmalıydı. Bazen biraz delilikten hiç zarar gelmez değil mi?

"Ne istiyorsun küçük hanım?" Birileri şu adamlara küçük olmadığımı acilen öğretmeliydi. Kuruyan dudağımı ıslatıp yavaşça yutkundum. 1.78 boyumla nasıl küçük olabilirim?

"Söylemiştim." İkinci kez aynı şeyi söylemek pek huyum değildi.

Adam, eliyle ensesini kaşırken arkadaşlarına attığı bakışı çattık der gibiydi. Bence de Peşrev'e olan öfkemi onlardan çıkarabilirim. "Lütfen!" Eşofmanımın şapkasını saçlarıma çektim. "Rica ediyorum." İstediğimde kibar olabiliyorum.

Adam, "Pekala," dedi ve onu takip etmem gerektiğini söyler söylemez geminin içine doğru yürümeye başladı. Geminin içinin sıcaklığı, derin bir nefes almamı sağlarken büyükçe bir kapıdan girdiğimizi yeni fark ettim. Kaptan, oturduğu deri koltuktan beni görünce heyecanla kalktı. Bu insanları gerçekten anlamıyordum.

PEŞREV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin