(44) BÖLÜM

945 90 100
                                    

💕🫠🙈🙃 Nereden nereye diyorum baktıkça🥲 Eee onlar erdi muradına bizler çıkabilecek miyiz kerevetlerine tabii göreceğiz✌️

Peşrev'in kız kardeşine Zehra yazdığımı fark ettim aslında adı Zeliha. Fark edince hemen düzelttim🙈
Yeni bölüm sizlerle bol yıldızlı ve yorumlu bir bölüm umut ediyorum🙈Ne demişler umut fakirin ekmeği🤣 Keyif versin😘

***

"Sevgilim." Üzerinde olduğu bankın arkasından geçip yanına oturdum ve kollarımı boynuna sardım. Hava serindi ve üzerinde yalnızca bir kazak vardı. Kaşlarımı çattım. Kendine hiç dikkat etmiyordu.

İçeriye sığamıyordu sanki. Ne hissettiğini ne düşündüğünü anlayamıyordum. "Kafeteryaya indi çocuklar. Bak annen de iyi. İlaçlarını düzgün kullanamadığı için tansiyonu oynamış." Şakağından öptüm uzunca. "Heyecanlanınca da fırladı doğal olarak."

Sabaha kadar müşahade altında kalacaktı Firuze hanım. Başta hepimizi korkutmuştu ama şükür ki şimdi daha iyiydi. Elimi sıktı hafifçe. "Yıllarca karanlığa mahkum etmiş onları," dedi titreyen sesiyle. "Psikolojilerini yerle bir etmiş." Elimdeki elini dudaklarıma götürdüm.  Sigara kokuyordu. Kırgın baktım gözlerine. Sigaraya değil bana sığınmasını isterdim. "Özür dilerim. Bir tane içtim."

Hafifçe tebessüm edip başımı omzuna yasladım. "Yavaş yavaş," dedim kısık bir sesle. Dizlerimin üzerinde duran ellerimize baktım. "Birden olmaz zaten." Onca derdin arasında bunun tartışmasını yaşamak istemiyordum. "Zeliş," dedim. "Çok hassas. Öyle kırılgan bakıyor ki etrafına. Sence sevecek mi beni?" Başımı omzundan kaldırmadan baktım. Dudakları hafif kıvrılmıştı.

Alnımdan öptü ve dudaklarını çekmeden fısıldadı. "Sana nasıl baktığını görmedin mi? Yalnız seninle konuştu. Gözlerinin içi parlıyordu." Evet öyleydi ama hayranlığının sebebi sevgi değildi. En azından şimdilik. Üzerindeki rengi soluk kıyafetleri düşününce yüreğim bir kez daha sızladı. Yanağımı usul usul okşarken ellerinin üşüdüğünü hissettim. "Seni sevmeyecek birini tanımıyorum yavrum."

Ellerimi ellerimin arasına aldım ve dudaklarım götürüp üfleyerek ısıtmaya çalıştım. Dudakları kıvrıldı. Burnumu iki parmağının arasına alıp sıktı. "Onun yanında olur musun Ova?Yeni doğmuş bir bebekten farksız. Birkaç aydır o evdelermiş. Yıllarca gün ışığından uzaklarmış." Dişlerinin gıcırtısını duyabiliyordum. "Onu senden başkasına emanet edemem. Onları kimseye emanet edemem gönül kuşum."

PEŞREV Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin