3.3

40.3K 1.4K 497
                                    

"Karıcığım."

Korkuyla Bora'ya bakışlarımı çevirdiğimde şuan olduğumuz durum yanlış anlaşılmaya oldukça müsaitti.

Arkama bakmaya korkuyordum.

Bora kılıç kadar keskin bakışlarını arkamda bir noktaya sabitlediğinde kendimi ve Bora'nın avucundaki elimi geri çektim.

Yazgı sakinliğini koruyarak karşımızdaki bahçe takımına otururken dilim lâl olmuştu.

"Bebeğimizi senden daha fazla uzak tutmak istemedim." Bebeğimi mi getirmişti? Yazgı neden oldukça sakindi?

Şuan Bora'yı öldürüp burayı yakıp yıkması gerekmez miydi? Gözlerinde saniyelik gördüğüm kırgınlığın yerini ifadesizlik aldı.

Bora'nın yanından sakince kalkıp Yazgı'nın yanına geçtiğimde teşekkür anlamında kollarımı boynuna doladım.

Bebeğimsiz yapamayacağımı çok iyi biliyordu.

Kollarını belime dolamasını beklerken hiçbir tepki vermedi .

Yazgı'nın canını acıttın Esila.

Geri çekildiğimde gülümsememe rağmen buz gibi bakışlarını Bora'ya kilitlemişti. Beni görmüyordu.

İlgisini kendimde toplamak için elimi yanağına koyduğumda bakışlarını bana çevirdi. Birazdan katil olacak gibiydi.

"Teşekkür ederim." Tekrar gülümsedim. Dudaklarına küçük bir buse bırakırken elini sonunda belime dolamıştı.

"Senin için her şeyi yapacağımı biliyorsun."

Barlas'ı görmek istiyordum fakat bu ikisini tek bırakırsam olacakları tahmin edebiliyordum. Yazgı bedenlerimizi ayırdığında oldukça rahat bir şekilde oturduğu koltuğa yaslandı.

Bora'nın varlığını unutturmak ister gibi ona bakmıyordum bile ama şuan kalkıp gitsem birbirlerine silah çekeceklerine emindim.

İki düşmanı yalnız bırakamazdım.

"Bebeğimizi görmek ister misin karıcığım?"

Ellerimi koluna doladım.

"Beraber gideceksek neden olmasın?"

Ne yapmak istediğimi biliyordu ve bana ayak uydurarak ayağa kalktı.

Beraber eve geçtiğimizde kolundaki elimden kurtulup iki adım önümden yürümeye başladı. Ne düşündüğünü merak ediyordum.

Eğer ben Yazgı'yı bu durumda yakalasaydım ona karşı buz gibi olurdum ve şuan durum tam olarak buydu.

Odama girdiğimizde Barlas Gizem'in yanında onunla ilgileniyordu. Anne olarak onun kadar ilgili olamıyordum çünkü bilmediğim ve hiç görmediğim şeyi nasıl kusursuz yapabilirdim? Annelik görmemiştim ve annelik kavramına sığan kelimelerin anlamı bende yoktu.

Kucağıma aldığımda kokusunu içime çekerken onu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Anneliğimi sorgulayabilirlerdi belki ama aramızdaki bağı kimse sorgulayamazdı.

"Çok özledim."

"Gizem bizi yalnız bırak." Kapı açılıp kapandığında Yazgı odanın içinde yavaş adımlarla yürümeye başladı.

Her santimi detaylıca incelerken adımları küçüklük fotoğraflarımla dolu duvarın önünde durdu.

Biri hariç hepsinde sadece ben vardım. Küçükken arkadaşım yoktu. Sadece Bora vardı ve oda amcam sayesinde duvarlarla sarılı evimizin bahçesindeki oyun parkıma gelebiliyordu.

NEFRET  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin