1.6

114K 2.9K 488
                                    

Aşk hiçbir zaman hiç kimsenin hikayesinde masum değildi. Hatta aşk insanı ateşe sürükleyen bir günahtı. Hem de yanacağını bile bile işlediğin bir günahtı. Aşık olduğun adam bir iblis ise sonsuza kadar cehenneminde kalmaya ve yanmaya mecburdun.

Kafamda bin türlü düşünce vardı.
Esin. Yazgı'yla birbirlerine uzun zaman önce aşıklardı. Yazgı gibi bir adam nasıl aşık olabilirdi? İçimi kemiren asıl düşünce buydu.

"Ergenlik dönemleriydi, lise iki olmalı ilk tanıştıkları yıllar. Birbirlerini saf duygularla seviyorlardı fakat abimin hep karanlık bir tarafı vardı." Arven derin bir nefes alıp devam etti.

"Esin'le benzerlikleriniz çok var Esila. İsimleriniz bile benziyor, buraya ilk geldiğin zaman sana Esin diye seslendiğimi hatırlıyorum." Sessiz, acı dolu bir kahkaha attı.

"Abimin hapise girmesinde babasının da parmağı vardı. Abim onunla hiç görüşmek istemedi." Elindeki içki kadehini bir yudumda dikledi. Aslında bu ayrılığa çok üzülmüş gibi görünmüyordu.

"Bende hiç görüşmedim. Biliyor musun Sarp, abim, Esin ve ben birlikte büyüdük. Abimle sevgili olmadan önce Sarp'ın ondan hoşlandığını bile düşünmüş, hep ona kötü davranmıştım."

Mavi gözlerimiz aynı olabilirdi fakat Yazgı ona baktığı gibi bana hiç bakmamıştı.

"Bundan beş yıl önce saçlarını tıpkı senin gibi yapardı aynı renk ve aynı kesim."

Yazgı'nın çoğu zaman bana farklı baktığına şahit olmuştum.

'Anlayamıyorum. Nasıl aynı hisleri bende uyandırabilirsin?'

Defalarca Esin demesi.

Zihnimi anlık meşgul eden düşünce benzerliğimizden dolayı bana dokunması ve bundan zevk alması olurken bu ihtimali vermek istemedim.

"Arven inan bana bunlar beni ilgilendirmiyor. Gözümün önünde aşklarını yaşayabilirler." Samimiyetten uzak buz gibi ifadeyle gülümsedim.

Üst kattan gelen bağırma sesleri salona yaklaşırken gözlerimiz merdivene döndü.

"Lütfen yapma bunu bize. Beş yıl boyunca hergün adını sayıklayarak geçirdim ben." Hıçkırıkları hala devam ediyordu.
"Yazgı lütfen."

Esin'in kolunu sıkıca tutup sürükleyerek evin kapısına götürdü. Ona karşı hala hisleri olup olmadığını bilmiyordum. Esin Yazgı'nın ilk ve son aşkıydı fakat Yazgı'nın karısı ben olacaktım ve karnımda varisi vardı.

Bundan güç alarak ayağa kalktım. Yavaş adımlarla kapıya ilerlediğimde kadın hala yalvarıyordu Yazgı ise bundan bıkmış gibi onu dinliyordu. Onu daha yakından incelemek istedim.

Esin'in beni görebileceği şekilde Yazgı'nın arkasında tam karşısına geçip kollarımı göğsümde bağladım.

Pes etmiş gibi kapıdan çıkıp son kez arkasına döndüğünde bakışlarımız birleşti. Göğsündeki kollarımı indirip elimi karnıma koydum. Gözleri anında karnımdaki elime inerken dumura uğramış gibi kaldı. Ardından başını deli gibi hayır anlamında sallarken hamile olduğumu anlamıştı. Alayla yüzüne güldüğümde fazla bitkin ve zayıf haldeydi.

Bunu neden yaptığımı bilmiyordum.

Yazgı'nın yanında benden daha güçsüzdü.

Onu orada bırakıp tekrar salona geçerken Yazgı kapıyı yüzüne sertçe kapatıp arkamdan takip etti. Koltuğa oturduğumda küçük bara gidip içki şişesi aldı.

Bakışlarım bir saniye bile bedeninden ayrılmadan izledim. Kusursuzdu.

"Bir karın ve varisin olacağı gerçeği onu delirtmiş." Arven'in korkarak kurduğu cümleyle Yazgı'nın ellerinin titrediğini gördüm. Öfke yada sinirden olmalıydı.

NEFRET  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin