Farklı hissettiriyordu. Her kızın aşık olacağı bir adamdı ve beni arzuluyordu. Sanırım onu tahrik ediyordum.
Dört gündür gelmemişti ve evde olmamasını tercih ederdim. Davet gecesi beni evime götürmek yerine tekrar buraya getirmişti. Bu yaptığını hiç bir adam olan erkek yapmazdı.
Bahçede arabadan zorla indirdiğinde ise burası senin yeni evin diyerek eve sürüklemişti.
Bütün gece öfkeden ve zorla alıkonulmadan kendimi yemiş etrafı dağıtmıştım. Filmlerde veya dizilerde izlediklerimin başıma gelmesi ironi gibi gelsede gerçekti.
Büyük bir oyun içindeydim ve bu oyunda piyon değil vezir niteliğindeydim.
Kurallara uymadan oynamak istiyordum.
Tekrar öfkelenmeye başladığımda son dört gündür rutin haline gelen duş almak için yataktan kalkıp banyoya girdim. Soğuk suyu açıp küveti doldururken üzerimdekileri çıkarttım. Sessizlik devam ediyordu ve bu kadar sessizlik beni yakında delirtecekti.
Güzel, her erkeğin arzulayacağı fiziğim ve yüzüm vardı. Dört yıllık üniversite hayatım boyunca ailemden uzakta kendi kararlarımla ayakta durduğumda spora başlamıştım.
Faydası tabiki olmuştu.Ebeveynlerim gibi hukuk fakültesi bitirmiş sayılırdım. Şaka gibiydi!
Anne babam mezuniyetime katılmıyor diye sinir krizi geçirirken kendimde katılamıyordum.Umrumda değildi.
Belki bu kısa oyun bitene kadar benim için telaşlanır ve gerçekten endişelenirlerdi. Onları hiçbir zaman affetmeyecektim. Benim saygımı asla haketmiyorlardı.
Zevk için bu sikik dünyaya geldiğimi hatırlatıp durmuş işlerini hayatlarının odak noktası tutup hiçbir zaman beni görmemişlerdi.
İlerde onlar kadar başarılı olacaktım. Hatta daha iyisi olmak için elimden geleni yapacağıma yeminler etmiştim.
Onlar için değerli değildim fakat Yazgı'nın yanında değerli olabileceğimi düşündüren bir his vardı. O güçlü biriydi.
Duruşu, bakışı, dokunuşu, vücudu her şeyiyle kusursuzdu...
Siyah saçları, koyu yeşil gözleri, keskin yüz hatları ve erkeksi kokusu güzeldi. Erkeksi bir tabirle çekiciydi.Yıllardır güneş görmemiş beyaz teni dokunduğu anda yakıyordu.
Yazgı kafamı karıştırıyordu. Benimle oynadığı oyunun kurallarını bir türlü çözemiyordum. Dokunuşunun tatlılığı, sözlerinin acılığıyla karışıyordu.
Beni burada tutmasının gerçek amacını merak ediyordum ve öğrenmek için her şeyi yapmaya hazırdım. İlgisini çekmediğimi söylemişti ve ardından davet gecesi lavaboda defalarca kez bedenimi öpmüştü. Sırf orada canı sıkıldığı için kendini eğlendirme amaçlı yaptığını biliyordum. Öpücük, attığım tokatın cezası olamazdı.
Bu ceza değil mükâfatlandırmak olurdu.
Düşüncelerimden uzaklaşıp küvetten çıktığımda havluların arasındaki bornozu çekip üzerime geçirdim.
Bedeni küçüktü ve hatlarımı tam kapatmamıştı. Fiziğine aşık bir kadındım.Ben kendine aşık bir kadındım.
Dolaba gidene kadar giyeceğim için umursamadan odaya geçtiğimde karşımda gördüğüm kişiyle şaşkına döndüm.
Yazgı gelmişti.
Odanın camının önünde arkası dönük gömleğinin düğmelerini ilikliyordu. Beni fark etmesi için boğazımı temizlediğimde yüzüme bakmadan konuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRET +18
Teen Fiction"Adım Yazgı Karadağ." Adını tane tane, vurgulayarak söyledi. "Ölüm seni korkutmuyorsa..." Dedi üzerimdeki vücuduyla daha çok ezerek. "Günlerce inletirim seni altımda! Ölmek için yalvarırsın!"