1.0

142K 3.4K 491
                                    

Sağanak yağmurun damlaları yeryüzünü delmek ister gibi toprağı ıslatıyordu. Arada yeri göğü inleten şiddetli gökgürültüsüyle bedenim kasılıyordu.

"Küçükken asla gök gürültüsünden korkmazdım."

"Efendim?" Hemşirenin sesiyle bakışlarım onu buldu.

"Yaşadığım ve büyüdüğüm ev bundan çok daha korkutucuydu." Odayı aydınlatan şimşeğin ardından gelen gök gürültüsüyle bedeni titredi.

"Korkmadığını söylemiştin?" Gülümseyerek başını salladı.

"Sadece eskiyi hatırladım."

"Bu sende travma yaratmış olmalı?" Dudaklarını bilmiyorum şeklinde büzdü.

"Bilmem, belki."

Merak etmedim isterse anlatırdı. Hemşireye alışık olmadığım şekilde ısınmıştım. Tanışalı bayağı zaman geçmişti ve Gizem'le arkadaş gibiydik. Arven'in olmadığı günler onunla zaman geçiriyordum çünkü burada hiç arkadaşım yoktu.

Yazgı ise gün geçtikçe daha çok karanlığa çekiliyordu.

"İkimizinde travmaların olması ne garip değil mi?" Sorduğum soruyla bakışları belli noktada sabitlendi.

"Aynı soyad." Bakışlarım Gizem'i bulurken şaşırmadan edemedim.

"Nasıl yani? Karadağ'lardan mı bahsediyorsun?" Başını olumlu anlamda salladı.

"Karadağ Malikanesi. Esila orası çok korkunç bir yer. Her gün acı çığlıkları vardı." Başını olumsuz anlamda salladığında hızlıca kendini toplayarak ayağa kalktı. Bana hiçbir şey anlatmayacağı kesindi.

"Gizem dur."

"Bunları anlatmam uygun olmaz. Ben gitmeliyim."

"Sana dur dedim!" Korkuyla yüzüme baktığında durdu.

"Ne biliyorsun?"

"Size bir şey anlatırsam Yazgı Bey canımı yakmaktan çekinmez."

"Yazgı akşam gelecek. Ona hiçbir şey anlatmayacağımdan emin olabilirsin."

"Esila-" Yüzümde yeşeren öfkeyi görünce sustu ve yanıma oturdu. Benden korkmuştu.

"Esila Hanım bilmeniz gereken çok şey var. Onlar göründüğü kadar kötü insanlar değil, onlar çok daha fazlası." Elleri korkudan titremeye başladı. Gülümsemesi yüzünden hiç silinmeyen hemşirenin dehşetle bir noktaya bakması korkutuyordu.

Karadağ Malikanesi.

"Karadağ Rusya, İtalya ve Türkiye'deki en büyük mafyalardan biri fakat durum şuan da çok karışık."

"Ailem onlara hizmet ediyordu. Annem hizmetli, babam ise büyük Karadağ'ın yani Cihangir Karadağ'ın adamıydı. Babam artık yaşamıyor. Yazgı Bey'le beraber büyüdük sayılır fakat onun çocukluğu normal bir çocuğun kaldırabileceği piskolojide değildi." Derin nefes alıp titreyen sesiyle devam etti.

"Orada büyüdüğüm için biliyorum. Çok fazla konuda eğitim aldı ve fazlasıyla tecrübeli. Yazgı Bey doğduğundan beri bu suç, tehlike ve savaş ortamı içerisinde. Yeraltının gelecekteki lideri olarak da bu onun göreviydi. Babası onu bir asker gibi yetiştirdi. Ayrıca çok disiplinli birisidir ki oğlu olarak Yazgı Beyde ona benzedi. Bir gün ne dediğimi gerçekten anlayacağına eminim. Hatta bazen babasından daha beter olduğunu düşünüyorum. Ve ayrıca ciddi bir öfke kontrol sorunu var. Çocukluğundan beri."

NEFRET  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin