2.8

85.7K 3K 778
                                    

Bu kez canım acıdı Yazgı.

Sofya neredeyse onu öpecekken Yazgı şiddetle kızı yere ittiğinde gözlerime inanamadım. Yerdeki bedeni acıyla inlediğinde Yazgı'nın öfke dolu gözleri Sofya'nın üstündeyken koltuktan kalktı.

"Sana kaç kere dedim lan! Canının yanmasını istemiyorsan uzak duracaksın diye! Senin gibi çocuğu ciddiye alıp dinlemek hata!" Sofya'nın üzerine eğilerek konuştuğunda onu öldürmek ister gibi bakıyordu fakat bunu asla yapmazdı. Sakinleşmeye çalışırken ağlayan kızı umursamıyordu.

"Sana acıyorum Sofya! Ne kadar ileri gidebilir dediğimde her seferinde daha ileri gidiyorsun!" Dedi öfkeyle Yazgı. Odaya çok güzel bir zamanda girmiştim. Birkaç dakika geç gelmiş olsam olayı anlayamazdım.

"Yazgı sana aşığım!" Parmaklarımın arasındaki tepsiyi sımsıkı sıktığımda tırnaklarım etime batmıştı fakat acısını umursamadım.

"Hay sikeyim! EVLİYİM LAN BEN! ÇOCUĞUM VAR!"

Yazgı'nın sert sesiyle titrediğimde parmağındaki alyansı gözüne sokmak ister gibi gösterdi.

Yüzümde geniş bir gülümseme yayıldı. Aferin Yazgı.

Elimdeki kahve tepsisini düşürmemeye çalışarak ikisine doğru adımladım.

"Esila?" Sofya'nın sesi kırgınlık doluydu. Yazgı, arkası dönük olduğu için beni göremiyordu. Kahveyi çalışma masasına koyup hala yerde oturan Sofya'ya doğru adımladım.

Yazgı ifadesizdi.

"Hiç şaşırmadım biliyor musun?" Karşısındaki koltuğa oturduğumda bacağımı bacağımın üstüne attım. Gözlerim doğrudan gözlerindeydi.
"Yazgı'nın kucağına atlayacağını biliyordum... Ve onun seni reddedeceğini!" Utanmıştı. Başını yere eğdiğinde Yazgı'yı sonsuza kadar kaybettiğinin farkındaydı.

"B-ben-" Kekeleyerek kendini savunmaya geçmek istedi fakat sessizliği tercih ettiğinde ayağa kalkmaya çalıştı.

"Sen ve Yazgı abinin arasındaki ilişki beni ilgilendirmez. Seni sadece uyarıyorum!" Başını öfkeyle kaldırdığında bedenini de hızla kaldırdı.

"Ben çocuk değilim tamam mı! Bana ne dedin sen? Küçüksün dedin! İki gün önce reşit oldum. Annemi ikna etmek çok zor oldu ama senin için yıllardır Türkiye'ye ayak basmayan annemi ikna ettim! Şimdi bana zarar veriyorsun Yazgı!" Yazgı öfkesini kusmaktan çekindiği için ona bakmadı. Sofya'nın gözleri Yazgı'dayken, Yazgı'nın gözleri bendeydi.

Sofya yirmi yaşında bile değildi.

"Reşit olman ne kadar umrumda!" Konuşurken başını çevirmeden gözlerini Sofya'ya çevirdi.
"Gerçekten buna inandın mı?! Seni yatağıma ve kalbime alacağıma!" Sofya bir cam gibi tuzla buz olmuştu bu kelimelerle. Yazgı zeki bir adamdı. Sofya'nın niyetini çok önceden anladığına emindim.

On sekizine yeni girmiş bir kız otuza merdiven dayamış bir adama aşıktı. Hemde evli ve çocuğu olan kuzenine!

"Bu cahil cesaretini nerden alıyorsun bilmiyorum ama şimdi bu odadan siktir olup git!" Varlığımı hatırlatmam gerektiğini düşündüğümde gittikçe öfkelenirken kendime engel olamadım. Ağır konuşmuş olabilirdim.

NEFRET  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin