"Neden ya neden!?" Duyduğum çığlıkla gözlerimi korkuyla açtım.
Uzaktan bir kadının yüksek sesle ağlama sesleri geliyordu. Yataktan kalktığımda kapı kolunu zorlayarak açmaya çalıştım fakat kilitliydi.
"Allah belanı versin!" Devam eden çığlık sesleri Arven'e aitti. Ona ne olmuştu? Hızla çarpan kapı ve sesin kesilmesiyle odasına girmişti.
Kapıya elimle birkaç kez vurduğumda birinin beni duymasını istedim. Bileğimdeki hala geçmeyen yaranın sızısı buna pek izin vermiyordu. Kapı kilidi yavaşça çevrildiğinde korkak ellerle kilidi açan kişi kapıyı araladı. Hemşire?
"Yaşıyorsun?" Diye mırıldandığım sırada kenara çekildi. Yazgı onu öldürmemişti.
"Arven Hanım." Hemşirenin sesi korkudan artık hiç çıkmıyordu.
Tekrar gelen çığlık sesi ve yıkılma sesleriyle koridorun sonundaki sağdan üçüncü odaya ilerledim.
Kapıyı açtığımda odayı darmadağın etmiş yerde bitkin halde oturuyordu.
"Arven?" Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri gözlerimle buluştuğunda içim acıdı. Ağlamak ona yakışmıyordu her zaman gülümsemeliydi.
Yavaşça yanına gidip oturduğumda boynuma sarıldı. Hıçkırıklarla ağlamaya devam ediyordu.
"Neyin var senin böyle?" Şefkatli bir anne gibi kollarımla bedenini sardım.
Benim annem hiç böyle sarılmamıştı.
Hıçkırıklarının arasında konuşmaya çalıştı."Beni hiç sevmedi."
"Kim?"
"Sarp!" Beklemediğim cevap karşısında şaşkına döndüm.
Sarp Arven'i sevmemişti?
"Ne saçmalıyorsun Arven?" Kollarını boynumdan çekip kızarmış gözlerini sildi. Ardından yutkunarak konuşmaya başladı.
"Sarp beni aldatıyormuş." Dedi tek nefeste. Şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilemedim.
Arven benden çok daha güzeldi. Fiziği, duruşu, karakteri. Her şeyden ötesi neşesi insana hayat veriyordu.
"Bundan emin misin?" Belli belirsiz kafasını salladı.
"Esila ilişkimiz hiç başlamamışken aileler sadece ortakken ben ona aşıktım..." Derin bir nefes aldı.
"Aileler böyle bir ilişkiyi desteklediklerinde yani Sarp kabul edip abisinin hakkı olan holdingin başına geçtiğinde bende dansa devam edebilecektim. Hemde aileler ortaklığı akrabalıkla devam ettirebilecekti."
Yani bu bir çıkar ilişkisiydi.
"Bizimki çıkarlar üzerine kurulmuş bir ilişkiydi. Sarpın sevgilisi vardı. Ayrılmak zorunda kaldı." Nefeslerini düzene koyamıyordu ama artık ağlamıyordu.
"İlk başlarda benden nefret etti. Sonra benim aşkım ona ışık oldu. O da sevmeye başladı. O kadını, ayrıldığı sevgilisini unuttu diye düşünürken şimdi!" Gözleri tekrar doldu.
"Şimdi ne?"
"Tekrar görüştüklerini öğrendim." O an Arvenle beraber bende yıkıldım. Arven bunu haketmiyordu.
Teselli vermeyi bilmiyordum.
Benim durumum ondan çok daha fazla acizdi.Her şey çok mantıklıydı. Aileler istediklerini alıp daha güçlü bağlar kurarken çocukları da istediklerini almıştı. Arven dans demişti. Yaptığı figürler yürürken bile narince kalçalarını sallamaları hepsi bir harmoni içindeydi. Dans onun hem işi hem de aşkı olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRET +18
Genç Kurgu"Adım Yazgı Karadağ." Adını tane tane, vurgulayarak söyledi. "Ölüm seni korkutmuyorsa..." Dedi üzerimdeki vücuduyla daha çok ezerek. "Günlerce inletirim seni altımda! Ölmek için yalvarırsın!" (Duyar kasan embesiller uzaklaşsın. Zorla okutmuyoruz.)