Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, kocaman kalp.
Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
Özellikle BU BÖLÜMDE her şey kurgudan ibarettir...
Keyifli Okumalar!
Şarkılar: Haramiler, Mavi Duvar
Gangsta's Paradise, Coolio-L.V.
Bella Ciao, Modena City RamblersAşk gerçekten var mıydı?
Hayatımın hiçbir döneminde aşka inanmıyorum diyerek ayaklarını yere çarpan bir kadın olmamıştım hatta çoğu zaman aşık olmanın verdiği hissi merak etmiştim.
İlkokulda, dünya henüz bu halde değilken yani herkes özgürken, küçük çocukların bile dilinde siyaset yokken sınıf arkadaşıma aşık olmuştum. Adını hatırlamakta her seferinde zorluk çekiyordum ama saçlarının rengini, temiz okul üniformasını ve ciddi yüzünü hep hatırlayabiliyordum.
Kimseyle konuşmaz, sadece ders çalışırdı. Çoğu zaman sınıftaki kızlar onunla dalga geçerdi ama ben içten içe ona hayranlık beslerdim. Yüzümü yanağıma yaslayıp bana dönük sırtını izler, hayaller kurardım. Hayallerim genelde beraber parka gitmek üzerine kurulu olurdu ama o yaşlarda zaten başka hayaller kurabilmek imkansızdı.
Pek arkadaşım olmadığı için onunla nasıl iletişim kuracağımı da bilmiyordum ama sınıftaki kızların, sevdikleri çocuklara mektup yazarak aşklarını ilan ettiklerini duymuştum. Üçüncü sınıfta ilk aşkıma mektup yazdım. Mektuba yazdıklarım dün gibi aklımdaydı ve o kadar komikti ki, her hatırladığımda gülüyordum.
Merhaba, ben sana aşık oldum galiba, diye başlamıştım sonra da devam etmiştim. Sırtın çok güzel, çok güzel ders çalışıyorsun, kalemin de çok güzel. Ben Eftalya, bana aşık olur musun?
Mektubu onun masasına bırakıp kaçmıştım ve ertesi gün bütün sınıfın benimle dalga geçmesiyle yüz yüze gelmiştim çünkü o mektup herkesin eline geçmişti. Aşık olduğum çocuk mu herkese okuttu yoksa masadan mı alıp okudular, hiçbir zaman öğrenemedim ama o çocuk bana aşık olmak bir yana dursun, bir kez bile yüzüme bakmadı.
Belli bir zamandan sonra da askerdeki babası şehit oldu ve taşınmak zorunda kaldılar, onu bir kez daha görmedim.
Aşktan ise yine vazgeçmedim.
Ortaokulda Deniz diye bir çocuğa aşık oldum, çok haylazdı ve gelip gidip bana vuruyordu. Benimle ilgilendiğini düşünerek ona aşık olmuştum ve ben de durup dururken gidip ona vurmaya başlamıştım. Aklımdan düşündüğüme göre o bana bu şekilde aşık olduğunu söylüyordu, ben de ona o şekilde. Çünkü annem bana şiddet uyguladıktan sonra aslında beni sevdiğini söylerdi, sevginin dilinin bu şekilde olduğuna inanıyordum.
Belli bir zaman sonra ona aşık olduğumu anladı ve bütün sınıfın ortasında beni rezil etti, rezil etmekle de kalmadı, herkesin ortasında beni itekledi ve yere düştüm. Altımdaki etek başıma kadar geçmiştim, o yaşta okulun ortasında yaşadığım bu deneyim, yüzümü kızarmıştı. Herkes kahkahalarla bana güldü, bu zorbalıktı. Yedinci sınıftaydım, okulu bitirmek oldukça zordu. O günden sonra tek bir kişiyle bile iletişim kuramadım.
Aşktan ise yine vazgeçmedim.
Lisede Cem adında bir çocuğa aşık oldum, okulun basketbol takımındaki o havalı çocuktu. Bütün kızlar peşindeydi fakat o her beni gördüğünde göz kırpıyor, bulduğu her boşlukta benimle sohbet ediyordu. Normalde hiç aşık olmayacağım kadar kibirli birisiydi ama nedense bunun da aşk olabileceğini düşünüp ona tutulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ LEKE
General FictionYaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size...