24. KURUCU ve LİDER

899K 51K 208K
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? Gülücük.

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Billie Eilish, You should see me in a crown
Lana Del Rey, Young And Beautiful

40 saat sonrası...

Yerlerde ölü adamlar vardı, paslı kan kokusu burnumu yakıyordu, parmaklarımda ise barutun kokusu. Kafasına çuval geçirilmiş adam Tugay'ın önünde dizlerinin üzerine çökmüş ağlıyordu.

Korku yerine çok büyük bir heyecan duyuyordum.

"Plan bana uymaz," dedi gözlerimin içine bakarak ardından yüzümü tamamen görebilmek için kar maskemi yukarıya doğru sıyırdı, kendisi de kanlı eldivenini çıkardığında tertemiz eliyle saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Ben plan yaparım, herkes bana uyar, güzelim." Elinin tersi yanağıma silik bir şekilde dokundu. "Bir yerine kan gelmedi ya?"

"Sana yetişemiyorum," dedim şaşkınlıkla. Tek diyebileceğim buydu.

"Yetişemezsin," diye cevap aldım. "Çünkü daima yanımda yürüyeceksin." Başını aşağı yukarı salladı, elimden silahımı aldığında hâlâ büyük bir şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Zorunlu zamanlar hariç o karlar yağan ellerin sadece çiçekleri tutsun, silahları değil."

Yutkunduğumda özgür Tugay Demir Çeviker'in, mahkum Tugay Demir Çeviker'den hem daha acımasız olduğunu hem de bir o kadar pervasız olduğunu görüyordum. Örgütünün başına geçmişti ve asıl şimdi her şeyi yöneten kişi oydu. Yine de kan gövdeyi götürürken saçlarıma dokunmak için kanlı eldivenini çıkarması dikkatimden kaçmamıştı. "Her şeyin sonunun geldiğini düşünmüştüm," dedim dürüstçe.

Gülümsedi, başını omzuna doğru yatırdı, bu hareketi her seferinde kalbimin erimesine neden oluyordu. "Yeni başlıyoruz," dediğinde çenesini havaya kaldırdı, cebinden bir sigara çıkarıp yaktığında dumanı gökyüzüne doğru üfledi. "Ve sonu sadece ben getirebilirim çünkü Tugay Demir Çeviker, kaybederken bile daima kazanır."

40 saat öncesi...

Günler önce benim Tugay'a sunduğum tercih şimdi farklı bir şekilde karşıma çıkıyordu fakat nedenlerimiz birbirinden farklıydı. Ben onun canı için bir tercih hakkı sunmuşken, o Sinan'ın canı için bana bir tercih sunuyordu.

Eğer sağı seçersem Sinan'ı kurtarabilecek fakat Tugay'dan da tamamen kopacaktım.

Tabii bu kendi içimde ne kadar mümkün olurdu, bilemiyordum.

Eğer solu seçersem Tugay'ın yanında kalacak ve o ne yaparsa ben de buna boyun eğecektim; bu biraz da eğer Tugay isterse onun infazına boyun eğmek demekti.

Gözlerim bir anahtarda bir de Tugay'ın yüzünde gezinirken yutkundum, bakışlarımı onun üzerinden çekersem cesaretimin kırıldığını anlardı bu yüzden tam olarak ela gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Alt dudağında dilini gezdirdikten sonra başını hafifçe omzuna doğru yatırdı ardından gözlerini kıstığında büyük bir merakla bana bakıyordu.

Bakışlarım yavaşça kapıya doğru döndüğünde Tugay'ın sol eli, çenemi kavradığı gibi kendisine döndürdü. "Göz temasını kesme," dedi net bir sesle. "Bırak da bakışlarından ne düşündüğünü anlayabileyim."

BEYAZ LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin