"Gülüşün için bu kalbi
feda edebilirim."🍂
İki omuzdan fazlasına direnemeyip kapıyı açtım, daha doğrusu açtı.
Çapkın bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
-"Ya yapma."
-"Yalvarmak için çok geç kaldın."
-"Ne zaman yalvarmalıydım tam olarak?" Diye sordum, yalandan korku dolu bir ifadeyle.
-"Ne yapacaksın, zamanı geriye mi alacaksın?" Diye sordu gülümseyerek.
-"Yok merak ettim sadece."
-"Etme." Dediğinde üzerime yürüdü.
Birkaç geri adım sonrası yataktı ve olacakları düşünmek kalbimin hızlı atmasına sebep oldu.
Üzerime yürüdüğünde yatağıma oturdum direkt beni iterek başımı yastığa koymamı sağladı.
Eğilip başını boynuma yerleştirdiğinde kapı sesi duyduk.
O kapı sesini duymamış olmalıydı ki hala boynumda derin derin nefesler alıyordu. Omzundan tutup itmeye başladım.
-"Kalk, annem geldi."
-"Ya anneciğim, sırası mıydı?" Diyerek üzerimden kalktı. Anneciğim demesine göz devirerek kapıya ilerledim. O da salona geçti.
-"Hoşgeldin Annem." Dedim kapıyı açtıktan sonra.
-"Hoşbuldum kuzum, n'aptınız yemek yediniz mi?"
-"Yemedik ama aç değilim ben, Yeliz teyzede yedim." Paltosunu çıkarıp astıktan sonra ev terliklerini giydi ve içeri girdi.
-"Sen yedin de, Saraç? Çocuğu aç mı bıraktın?" Dedi endişeli bir ses tonuyla.
Saraç duymuş olacak ki çok yüksek olmayan bir ses tonuyla bağırmaya başladı. "Bende aç değilim, çocuklarla yedik bir şeyler."
-"Kızım sordun mu çocuğa aç mı diye?" Dedi annem bana ima dolu bir tonlamayla.
-"Sormadım anne, dışarı çıktı yemiştir diye düşündüm."
-"Aman kızım sorma, hiç kaldırma götünü o yataktan. Mazallah bir işe yararsın falan."
Annem konuşurken Saraç çok sesli olmayacak şekilde kıkırdamaya başladı.
-"Anne ne diyorsun ya, rezil ettin beni çocuğa." Dedim kısık bir sesle, kulağına yaklaşarak.
-"E çocuk bilmesin mi kiminle sevgili olduğunu?" Hala bağırıyordu.
-"Anne biliyor o, tanıyor beni. Sen sus lütfen bağırma." Dediğimde Saraç salondan kalkıp yanımıza geldi.
Kolunu omzuma atarak. "Yemek yapmayı da bilmiyor, çok beceriksiz senin bu kızın. Hiç sana çekmemiş anneciğim." Derken bana döndü. Bende ona döndüğümde burun buruna geldik. Dirseğimle hafif bir şekilde karnına vurdum. Hafif geriye sendelediğine hala gülüyordu.
-"Valla oğlum ne yalan söyleyeyim, evde de bütün gün yatıp şu çinlilerin filmlerini izliyordu. O yataktan onu spatulayla kazıyıp çıkartıyorduk." Dedi kahkaha eşliğinde.
-"Ya anne niye öyle söylüyorsun, çocuğun alacağı varsa da almayacak beni. Evde kalacağım senin yüzünden." Evliliğe meraklı biri değildim hele ki Saraç'la, yine de beni küçük düşürmesini istemiyordum.
Saraç kahkaha atarken, annem "Sustum." Diyerek ağzına hayali bir fermuar çekti ve mutfağa ilerledi.
-"Söyledin söyleyeceğini, şu saatten sonra sussan ne fark eder?" Dedim gözlerimi devirerek. Kollarımı göğsümde bağlayıp salona yürüdüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/323533866-288-k884663.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rönesans
Teen Fiction"Bitti." dediğiniz an her şeyin başlangıcı olabilir mi? Olabilir, mucizelere inanın ^^ Gözlerimi açtığımda karanlık bir gökyüzü ve ağaçlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi, birde bir kafa. -"Uyandın mı?" Dedi tanıdık bir ses. -"Ben ölmedim mi?" Di...