İlk öpücük -17-

2.9K 200 56
                                    

"Dokunuşun.. tarifsiz bir yangına
neden oluyor göğsümde."

🍂

-"Eğlendin mi?" Diye sordu Saraç. Birlikte nişandan çıkıp bize doğru ilerliyorduk.

'Saraç'ın işi var.' Bahanesiyle, halaydan sonra salondan ayrılmıştık.

-"Eğlendim, iyi ki birlikte geldik." Dedim gülümseyerek.

-"İyi ki." Dedi Saraç. Ardından birbirine kenetlenmiş ellerimize bakıp, elimi öptü.

Utanıp başımı eğdiğimde kıkırdamaya devam etti. "Utanman neden bu kadar hoşuma gidiyor?" Dedi kıkırdamalarının ardından.

Bilmediğimi belirtircesine dudağımı büzdüğümde durdu ve dudaklarıma baktı.

Neden durduğunu anlamaya çalışırcasına yüzünü incelerken "Bana bunu borçlusun." Dediğinde anlamıştım. Şimdi neden baktığı aşikârdı.

Gözlerine şaşkın bakışlar atıp "Burada mı?" Diye sorduktan sonra etrafımıza baktım. Sokak karanlık ve ıssızdı.

-"Şimdi, şuan, burada." Dedi vurgulayıcı bir tonlamayla.

Alt dudağımı dişleyip etrafıma bakındım tekrar. Henüz olay gerçekleşmemişken kalbim haddinden fazla, hızlı atıyordu.

Saraç 'hadi' dercesine gözlerime bakarken, derin bir nefes aldım. Ayaklarımın ucuna yükselip, yüzünü avucumun içine aldım. Kalbim, elim, dizlerim titrerken dünyanın en güzel hissini yaşadım. Dudaklarındaki sıcaklığı hissettiğimde Saraç'ın elleri belimde yerlerini aldılar.

Bu ona ilk yenilişim değildi.

İlk sarılışım, ilk dokunuşum, ilk öpüşüm..

Dünyanın en güzel hisslerinden birini yaşarken dünya ayaklarımın altından kayıyordu. Bir insanın kalbi bile titrer miydi? Kalbim titriyordu.

Yavaşça geri çektim yüzümü. Utanıyordum, yüzüne bakamayacak kadar çok utanıyordum. Kollarımı boynuna sarıp yüzümü omzu ve çenesi arasında bir yere yerleştirdim.

-"Dokunuşun.. tarifsiz bir yangına neden oluyor göğsümde." Dedi fısıldarcasına.

Ağlamak istedim. Kalbi öpülesi adam beni mutluluktan ağlatmaya ant içmişti.

(Yazardan Not : Birkaç bölüm sonra ananızı ağlatacağım için şu kiss meselesini daha fazla uzatmadan, kimse araya girmeden yazayım dedim. Neyse oy vermediyseniz bu bir hatırlatma olsun, öpüldünüz.💋)

🍂

Eve gelir gelmez ikimiz de koltuğa attık kendimizi. Saraç, tam televizyonun karşısındaki koltuğa otururken bende hemen solundaki koltukta uzanıyordum.

-"Bir şeyler mi yesek, acıktım ben." Dediğimde cevabını beklercesine yüzüne baktım.

-"Yapta yiyelim, hem 'evim yok sana yemek yapamam' diyordun. Bak şuan senin evindeyiz, senin yaptığın bir şeyi yemek istiyorum."

Ne yapacağımı düşünürcesine gözlerimi kısmış ona bakarken tekrar konuştu. "Seninde ne çok, tutmadığın sözün var."

-"Yalnız, farkettiysen bütün sözleri kendin verdirtiyorsun." Dedim gülerek.

Haklı olduğumu anlayınca yalnızca gülümsedi. Yataktan kalkıp ona doğru ilerledim. Elini tutup çekiştirmeye başladım. "Hadi kalk üzerini değiştir, bende değiştireyim sonra bir şeyler hazırlayayım."

RönesansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin