🍂
Gülümseyerek kollarımı boynuna sardım. "Bu güzelliğin halis mi?" Diye sordu fısıltıyla.
Kollarımı ondan ayırmadan yüzümü ona çevirdim. "Gözlerin, dudakların, gamzelerin, saçların.." dedikten sonra gözlerini kapatıp boynuma yaklaştı. "Kokun.. o kadar güzelsin ki, gerçek olduğuna inanamıyorum. Ulan diyorum! Benim için yaratılmış. Kafayı yiyiyorum seni görünce. Maviş maviş gözlerinle bana bakıyorsun ya, kalbim çıkacakmış gibi hissediyorum."
Bu bana ilk iltifatı değildi fakat ben ilk kez duyuyormuşum gibi heyecanlanıyordum. Ona olan aşkım hep tazeydi, ilk gün ki gibi.
-"Düşüp bayılacağım, yapma şöyle şeyler." Dediğimde başımı boynuna gömdüm.
-"Aşkım sıra ne zaman bana gelir?" Diye sordu abim. Kolumdan tutup beni Saraç'dan ayırdı. "Çekil kız aradan." Dediğinde kollarını Saraç'a sardı. "Aşkım özletiyorsun kendini."
-"Yavrum bu sabah birlikteydik." Dedi Saraç.
-"Bazen diyorum, biz yanlış kişileri shipledik." Dedi Giray. "Acaba SarKür mü shiplemeliydik?"
-"Sen beni abimle mi aldatıyorsun?" Dedi Melis, yanıma gelerek, abime hitaben.
-"Oha siz çıkıyor musunuz?" Diyerek araya girdi Belinay.
-"Abi her boktan en son bizim haberimiz oluyor." Diyerek şikayet etmeye başladı Adar.
-"Çıkmıyoruz, sakin olun." Dedi Melis.
Abim ani bir hareketle Melis'e döndü. "Ne demek çıkmıyoruz? Beni sevdiğini söyledin, bende seni seviyorum zaten biliyorsun. Hayırdır Saraç'ın kardeşi, sen benimle gönül mü eğlendiriyorsun?"
-"Sen önce benim adımı öğren!" Diyerek sandalyelerden birine oturdu, abimde peşinden ilerledi.
-"Bizim bitirim ikili nerede?" Diye sordu Giray. Muhtemelen Buse ve Buğradan bahsediyordu.
-"Bilmiyorum, çıktılar birlikte."
Adar sandalyelerden birine otururken Giray'ın gözü etraftaydı.
Saraç elimden tutup, boş sandaleyere oturttu bizi. Sandalyeye oturduğumuzda bir kolunu masaya koyup, elini çenesinin altına yerleştirip bana baktı. Normal bir bakış değil bu, hayran hayran bakıyordu adeta. Yıllar, saflığımın hakkını vermişti sanırım.
Ben bu adam için büyümüşüm resmen. Bu adam için olgunlaşmış, gelişmişim. "Bu gece gözlerim bozulacak galiba." Dediğinde utangaç bir gülümsemeyle başımı önüme eğdim. "Işığın.. gözlerimi kamaştırıyor."
-"Bende bu gece kalpten gideceğim galiba." Dediğimde yaslandığı yerden kalkıp duruşunu dikleştirdi. Ellerimi tuttu ve hafif öpücükler kondurdu. "Deme öyle, sen bana lazımsın."
Kıkırdamaya başladım. Arkada çalan halay müziğiyle, sırtımı Saraç'a dönüp sahneyi izledim. Ellerini belime yerleştirip başını omzumun üzerine koydu.
Ne garipti değil mi, ölüp bittiğim çocuğun düğününe sevgilimle gelmiş olmam. Biri bana 'Çağrı'nın düğününe sevgilinle geleceksin.' Deseydi muhtemelen götümle gülerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rönesans
Novela Juvenil"Bitti." dediğiniz an her şeyin başlangıcı olabilir mi? Olabilir, mucizelere inanın ^^ Gözlerimi açtığımda karanlık bir gökyüzü ve ağaçlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi, birde bir kafa. -"Uyandın mı?" Dedi tanıdık bir ses. -"Ben ölmedim mi?" Di...