🍂
Buğra Sancak;
Sabaha karşı uyandığımda, henüz kimse uyanmamıştı. Direkt duşa girip 10 dakika sonra çıktım. Çocukları uyandırdıktan sonra birlikte hazırlanıp kızları aradık.
Biz Bulut'un arabasına bindiğimizde, kızlar henüz gelmemişti. Arabayı Giray kullanıyordu, Adar ise yanındaydı. Bende arkaya oturdum. Giray radyodan şarkı açıp eşlik etmeye başladı.
Ben neredeyse bayılacakken kapı sesi duydum. Birazdan ellerimi açıp dua edecektim.
-"Biz geldik!" Dedi Belinay, neşeli bir tonlamayla.
-"Az daha gelmeseydin bu çocuk imana gelecekti." Dedi Giray, benden bahsediyordu. Belinay sağıma Buse ise soluma oturdu. Bakışlarımı Buse'ye çevirdim. "Beni niye aranıza aldınız?"
-"Cam kenarında oturmak için." Dedi umursamaz bir tavırla. Geriye yaslanıp telefonumla uğraşmaya başladım.
-"Ben ne sana taparım, ne seni ararım, ne trip atarım. Sen ne beni oyala, ne omuz ovala, işime bakarım." Dedi Giray. Eveet, başlıyorduk.
-"Ben o nazı çekemem, günaha giremem, kötü söz edemem. Aşk bu kızıl ötesi, yaralı müzesi, hareket edemem." Diye karşılık verdi Buse ve Belinay ikilisi.
Yol boyunca saçma sapan şarkılar dinledik. Kulaklığımı getirmediğim için çok pişmandım..
Geldiğimiz salon bir arkadaşıma aitti. Geleceğimizi söylediği için 2 ring boşaltmıştı.İçeriye girdiğimizde, arkadaşımla selamlaştıktan sonra ringe geçtik. Ben ve Buse, Giray ile Belinay kapışacaktı. Eldiven ve kaskımı taktıktan sonra ayağı kalktım.
Buse kaskı takmaya çalışıyorken yanına gittim. "Şu sıçtığımın ipini nasıl çekeceğim." Diye söylenmeye başladı.
-"Kask takmana gerek yok." Dedim, kaskı tutup çıkardım başından ringin iplerinden dışarı fırlattım.
-"Ya neden?" Dedi bakışlarını ringin dışındaki kaska çevirerek.
-"Vurmayacağım." Dedim.
-"Anlamadım." Dedi kaşlarını çatarak. Anlamadığı aşikardı.
-"Vurmayacağım işte, seni buraya beni döv diye getirdim." Dedim umursamaz bir tavırla.
-"Sebep?"
Bakışlarımı eldivenlerime çevirdim, düzelttikten sonra ona bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Boy olarak ondan uzun olduğum için, yukarıdan bakıyordum. "Çünkü benimle ne alıp vermediğin var bilmiyorum ama sürekli beni dövmek istediğini söylüyorsun. Döv, sende kurtul bende kurtulayım." Dedim ciddiyetle.
Bakışlarını kaçırdı, şuan yüz ifadesi daha yumuşaktı. Birkaç saniye sonra bakışları tekrar beni buldu.
-"Seninle bir alıp veremediğim yok, sadece seninle uğraşmak hoşuma gidiyor." Dediğinde ağzımı açıp bir şey söylememe izin vermeden tekrar konuştu. "Sebebini sorma çünkü bende bilmiyorum."
-"Yani?" Dedim gözlerimi kısarak.
Başını eğip gülümsedi, bunu alıp verdiği nefesten anlamıştım. Başını kaldırıp sert bir yumruğu omzuma vurdu. "Hadi kapışalım."
-"Ha sen, ciddi ciddi benimle kapışmak istiyorsun?" Dedim alayla gülümseyerek.
-"Evet?" Dedi pozisyon alarak. "Karşılık ver ki, boks torbasından farkın olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rönesans
Roman pour Adolescents"Bitti." dediğiniz an her şeyin başlangıcı olabilir mi? Olabilir, mucizelere inanın ^^ Gözlerimi açtığımda karanlık bir gökyüzü ve ağaçlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi, birde bir kafa. -"Uyandın mı?" Dedi tanıdık bir ses. -"Ben ölmedim mi?" Di...