4 Şubat benim doğum günümdü,
yazarınız 19 oldu. 🥳👸💕
O halde bu bölümü hem
kendime hem de #bubu
shipine ithaf ediyorum💖🍂
3 yıl sonra//
Hayatım, Saraçtan öncesi ve Saraçtan sonrası olarak ikiye ayrılmışken, Saraçtan sonrası beni en çok etkileyen kısım oldu.
Saraçtan önce kendi halimde, kızlardan başka kimseyle muhatap olmayan, elinde olsa düğünlere bile pijamayla gidecek bir karakterken Saraçtan sonra özgüvenli, cesur, duygulara ve arkadaşlıklara önem veren biri olup çıkmıştım.
Hayatım, bir film şeridi gibi gözümün önündeyken en önemli olan anılarımdan biri olan söz merasimini tekrar anımsamak isterim.
Bundan aylar öncesine kadar, hayatımda hiç gelinlik bakmamışken veya evlenmeyi hiç düşünmemişken şimdi ise deli gibi gelinlik arayışına girmiştim.
Bu zamana kadar hayatımızda neler değiştiğini kısa bir özet geçmek istiyorum. Geçen yıl mezun olmuştum ve direkt bir iş arayışına girmiştim. Okulumun son senesinde staj yaptığım bir büroda iş bulmuş, orada çalışmaya başlamıştım. Saraç benden iki yıl önce mezun olmuş, çalışıyordu.
Diğerlerinin hayatından bahsedecek olursam; Dila 8 aylık hamileydi. Buse okulunu bitirmiş İstanbul'da çalışıyordu. Buğra ise Eskişehir'de olmasına rağmen sık sık İstanbul'a gelip gidiyordu ayrıca Bulutla aynı şirkette çalışıyorlardı. Abim, Melis'i alıp eğitimi için Kanada'ya götürmüştü. Belinay Ankara'da 3.sınıf sağlıkçıydı. Adar bu sene mezun olmuşken Giray ise kendi mesleğini yapıyordu.
Adar ve Giray'ın aşk hayatından bahsedecek olursam; evet, onlar hala sap.
-"Düşünsenize, Kenan amca son anda vazgeçip vermiyormuş kızını. Saraç zort." Dedi Giray.
Ben kahve yaparken yanımda Buse, Belinay, Adar ve Giray vardı. Giray ve Adar'ın alakasını sorgulamayın çünkü biz yıllar önce bıraktık. Onlar olmaması gereken her yerde olan şom ağızlı ikiliydi.
-"Oğlum ne güzel olurdu ya, kaçırırdık yengeyi." Diyerek karşılık verdi Adar.
-"Yalnız Kenan amcayla Saraç'ınki ilk görüşte aşk. 'Delikanlı çocuk, delikanlı çocuk.' Diye diye ortalıkta geziniyor Kenan amca." Dedi Buse.
Belinay "Enişte Bey büyü falan mı yapıyor acaba, bütün aileyi kalpten fethetti." Dediğinde hepimiz gülmeye başladık.
Kafamı çevirip, sabahtandır susmak bilmeyen ikiliye baktım. "Bir sorun bakalım yengeniz kaçmak ister mi?"
-"Yenge zaten senin iznini alınca kaçırmış olmuyoruz." Dedi Giray.
-"Düşünsene, bir gece yengeyi kaçıracağız ama ikna edemiyoruz falan." Dedi Adar.
-"Yeter lan, düşünmeyin siz mümkünse." Diyerek sitem etmeye başladı Belinay. Buse ise elinde kahve makinasıyla diğerlerinin kahvesini yapıyordu.
Ben Saraç'ın kahvesini yaptıktan sonra içine bal döktüm. Tuz koyulmasına karşıydım çünkü bu tuz geleneği çok eski zamanlardan kalan kötü bir gelenekti. Kızlar, istemedikleri damat adaylarının kahvesine tuz koyarlarmış.
-"Biz içeri geçiyoruz, sizde bizsiz dedikodu yapmayın direkt içeri gelin." Dedi Giray çıkış kapısına ilerlerken.
Bugün Dila gelememişti, her ne kadar üzülsem de karnı burnundaydı ve rahatsız olmasını istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rönesans
Teen Fiction"Bitti." dediğiniz an her şeyin başlangıcı olabilir mi? Olabilir, mucizelere inanın ^^ Gözlerimi açtığımda karanlık bir gökyüzü ve ağaçlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi, birde bir kafa. -"Uyandın mı?" Dedi tanıdık bir ses. -"Ben ölmedim mi?" Di...