"O kadar özledim ki.. sesini duysam, sesine sarılacağım."
🍂
Uyandığımda Saraç'ın yatağında olmak belli belirsiz gülümsememe sebep olmuştu. Yataktan doğrulduğumda içeri girdi.
-"Günaydın Bebeğim."
-"Günaydın Sevgilim." Dedim oldukça neşeli bir ses tonuyla.
Gelip yanıma oturdu ve beni kollarının arasına aldı. "Nasılsın bugün?"
-"Çok iyiyim." Dedim. Biraz başım dönüyordu ama düne göre daha iyiydim.
Elimi tuttu ve yataktan kalkmama yardım etti. "Elini yüzünü yıka, kahvaltı yapalım."
Söylediklerini ikiletmeden banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve mutfağa ilerledim.
-"Aa Melis!" Dedim Saraç'ın karşısında oturan Melis'i görünce.
-"Günaydın Turunçgilim, daha iyi misin?" Elindeki telefonu masaya bırakıp bana baktı.
-"Günaydın, daha iyiyim de sen teyzende değil miydin?" Diyerek Saraç'ın yanına oturdum.
-"Günaydın Millet." Diyerek mutfağa giriş yaptı Ali. Anlaşılan birlikte gelmişlerdi.
-"Abim hasta olduğunu söyleyince geldim."
-"Günaydın." Dedi Saraç.
-"Günaydın." Dedim bende, Ali'ye hitaben. Daha sonra bakışlarımı Melis'e çevirdim.
-"Hiç gerek yoktu, ben zaten iyiyim. Hatta bugün aparta gideceğim." Dedim çayıma uzanırken.
-"Saçmalama, henüz iyileşmedin. Gidemezsin aparta falan." Diyerek bakışlarını benden tarafa çevirdi Saraç. Bende hafif ona döndüm ve gülümseyerek konuşmaya başladım.
-"Üşütmüştüm sadece, evet sen demiştin kısa giyinme diye. Ben kısa giyindim ve üşüttüm. Şuan daha iyiyim, hatta tamamen iyiyim hiçbir şeyim yok."
-"O kadar inatçısın ki." Dedikten sonra kahvaltısına döndü. Birlikte sessiz sedasız bir kahvaltıdan sonra beni aparta bıraktı.
Aparta geldiğimde tekrar bir duş aldım ve yatağıma uzandım. Henüz öğlen vaktiydi, ne yapacağımı bilmiyordum. Sosyal medyada gezinip, zamanın geçmesini bekledim. Kaç saat olduğunu kestiremediğim bir saat diliminde uyuyakalmışım.
Telefon zil sesimle uyandığımda, arayanın annem olduğunu anlayalı uzun sürmedi.
Annem arıyor...
-"Efendim Anne?"
-"Kızım, neredesin?" Sesi telaşlı çıkıyordu.
-"Aparttayım anne bir şey mi oldu?" Dedim tedirgin bir ses tonuyla.
Önce derin bir nefes aldı. "Kızım ben o gün seni aradığımda bir şey söylemedim."
-"Neyi söylemedin?" Dediğimde merakım artmıştı. O gün bir şeyler olduğunu hissetmiştim.
-"Baban iş yerinde kalp krizi geçirmiş, ilk tedavileri uygulayıp hastaneye getirmişler. Çok şükür durumu iyiydi aslında ama son zamanlarda doktorlar sürekli odaya girip çıkıyorlar, korkuyorum. Tek başımayım, sağolsun kızlar geliyor ama okuldu işti derken çoğu zaman yalnızım bazen de-" O anlattıkça gerilen yüz hattım ve titreyen vücudumu görmezden gelerek sözlerini kestim.
-"Anne nasıl anlatmazsın bana böyle bir şeyi! Hemen geliyorum." Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı söyleyeceklerini dinlemeden telefonu suratına kapattım. Çok sinirliydim ayrıca korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rönesans
Teen Fiction"Bitti." dediğiniz an her şeyin başlangıcı olabilir mi? Olabilir, mucizelere inanın ^^ Gözlerimi açtığımda karanlık bir gökyüzü ve ağaçlar ilk görüş alanıma giren şeylerdi, birde bir kafa. -"Uyandın mı?" Dedi tanıdık bir ses. -"Ben ölmedim mi?" Di...