Çiçek Kafe

Nefesim Olur Musun?

     Kafamı sıraya koymuş , dersten kendimi soyutlamış şekilde düşüncelerimle boğuşuyordum. Sınıfta kapının çalmasıyla sessizlik oluşurken kafamı usulca sıradan kaldırdım. Kapının açılmasıyla ilk önce sınıfa Seçil hoca girdi ardından kafedeki çocuk. Kafedeki çocuk! Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırarak çocuğa odaklandım. Yeni gelmiş olmalıydı , burada hiç onu görmemiştim. Sınıftaki kızlar hemen dedikoduya başlarken Simayla Ada da sessizce herkesin tepkisini izliyorlardı. Ege ve Yarkın bundan rahatsız olmuş olacaklardı ki yüzleri beş karış , sankı çocuğu öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. E tabii yeni rakip gelmişti. Bu yakışıklılıkla okuldaki çoğu erkeğe bin basardı. Öhöm , Nefes kendine gel kızım. Seçil hoca hızlıca kemal hocanın yanına gidip fısıltıyla bir şeyler söyledikten sonra tahtanın önünde durup "Merhaba çocuklar! Bora bundan sonra sizin sınıfta. Lütfen misafirperverlik gösterelim. Geçen seneki olayları yaşamak istemeyiz." dedikten sonra Kemal hocayla konuşmaya geri döndü. Bora ha , güzel isim. Çekici. Seçil hoca konuşurken gözleri hep bendeydi ve bunu Yarkın görmüş olacak ki yan sıradan kalkıp yanımdaki boş sıraya oturdu.

"Bu avel sana niye böyle bakıyor? Tanıyor musun?"

"Tam tanıyorum diyemem. Kafedeyken kitabımı almıştı orada tanışmıştık dün. İsmini bile yeni öğrendim."

"Ben seni eve bırakmadım mı? Niye çıkıp geri gittin?"

"Alala Yarkın noluyo? Çantamı unutmuşum kafede onu almaya gittim geri."

"Bırakayım mı deyince heyecanlandın herhalde."

"Okadar heyecanlandım ki elim ayağım titredi."

"Eh ne de olsa -"

     Seçil hocanın ikazıyla Yarkın'ın sözü yarım kaldı. " Yarkın 'cım bugün biraz hiperaktifiz  galiba yerimize geçelim lütfen." Yarkın kalkıp yerine geçtiğinde Bora'nın bakışlarının Yarkın'ı takip ettiğini gördüm. Seçil hoca Boraya yaklaşarak beni gösterdiğinde yanımda oturacağını anladım. Ne şans sınıftaki tek boş sıra yanımdaydı. Neredeyse sınıftaki tüm kızların gözü bana döndüğünde Bora yanıma oturmuştu bile. Aha çattık ya yine zırlayacaklar Nefes tüm çocukları kapıyor diye. Tabikii öyle bir şey yapmıyorum onlar bana geliyorlar. Seçil hoca iyi dersler dileyip sınıftan çıkarken Bora "Çok fazla tesadüf değil mi?" diyerek bana döndü. "Çok tesadüf..." diyerek karşılık verdim. Kemal hoca ders anlatmaya başlarken "Uyuyacağım sakın beni elleme." diyerek kafamı kollarıma gömdüm. Cevap vermemişti ya da ben duymuyordum.

     Büyük bir gürültüyle uyandım. Ne oluyor be? Kafamı kollarımın arasından çekip etrafıma bakındım. Teneffüs müydü? Derken hocayla göz göze geldik. Umarım laf söylemez, umarım laf söylemez. Kemal hoca yanıma yaklaşarak "İyi uyudun . Bir daha olmasın lütfen." dedi ve yanımdan uzaklaştı. Bora sıranın altından telefona bakıyordu hocanın gitmesiyle telefonu bıraktı. "Cidden tam iki ders boyunca uyumayı nasıl becerdin?" İki ders? İki ders mi uyumuştum? "İki ders mi?" diyerek karşılık verdim.

"Evet tam iki ders. Hah açıkçası uyanmana şaşırdım."

"Hıı çok komik. Zilin çalmasına kaç dakika var?"

"Tam bir dakika."

"Teşekkür ederim."

     Yarkın'ın bizi izlediğini gördüm ve hafifçe ona gülümsedim. Ne yapacağını şaşırarak yüzüme öylece baktı ve bir kaç saniye sonra gülümsedi. Bütün matematik dersini kaçırmış bulunuyorum birinin bana anlatması gerekecek. Zilin çalmasıyla Yarkın'ın yanımda bitmesi bir oldu. "O nasıl uyku güzellik resmen kış uykusuna yattın." Sinirlice "Ayı mıyım  ben Yarkın?" diyerek göz devirdim. Elimden tutarak " Öyle demek istemediğimi biliyorsunn." dedi ve beni çekiştirerek sıradan kaldırdı. Bu sırada Egeler de yanımıza gelmişlerdi Ege "Hadi aşağıya inelim." diyerek ortaya bir fikir attı. Ada "Lütfen aşağıya falan inmeyelim donuyorum." diyerek egeye karşılık verdi. Simay sessiz kalırken Ege sinirlice "Crop giymeyin ozaman! Giyip geliyorsunuz kısacık şeyler hem okul burası ne bu hal?" dedi. Yarkın da ona katılarak "Baksana şu üstüne bir karış boyu var çıplak gelin isterseniz." dedi. "Alalaa siz ne zamandır bize karışıyorsunuz ya. Ben kendimi rahat hissediyorum boyle. Kimsenin de bir şey dediği yok. Serbest gelebileceğimizi söylediler ayrıca bir karış falan da değil ,göbeğim açık bile değil nerdeyse." diyerek sinirlice yerime oturdum. "Bunun kısası nerenizi kapatıyor acaba?" diyerek Yarkın sinirimi taşırmayı başardı. "Zorlama istersen Yarkın' cım." diyerek konuyu kapamamız gerektiğinin sinyalini verdim. "Yarkın' cım diyen dilini yerim."