Yarkın'la eve geçip biraz oturmuştuk sonra atıştırmalıklar için markete gidip alışveriş yaptık. Aklımdan kısa bir süreliğine bile Bora çıkmıyordu. İçki bölümüne yönelip iki viski aldım. Yarkın bu sırada bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Sen içki içmezsin." Yavaşça sepete elimdekileri bırakırken "Biliyorum içmem ama siz içersiniz. Belki bende denerim." dedim ve yürümeye devam ettim. Yarkın sepeti durdurup viskileri yerine bıraktı. "Madem içeceksin düzgün bir şey seç bari." Yan reyondan farklı marka iki viski alıp sepete koydu.
Gerçekten içecek misin nefes? Deneme bence.
Belki düşüncelerim durur içses.
Ya rezillik çıkarırsan?
O ihtimali yok say içses.
Alışverişi tamamlayıp marketten çıktık ve eve geçtik. Dışarıdayken tek dileğim Borayı görmemekti ki şükürler olsun karşılaşmadık. Aldıklarımızı yerleştirirken bir yandan da annemle konuşuyordum. "Ah öylemi bizde bu gün için izin almıştık. Birazdan çıkacaktık. Sorun değil kızım keyfine bak sen. Yarın için bir şey hazırlama ama tamam mı?"
"Tamam anne."
"Görüşürüz kızım."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp adaya koydum. Yarkın poşetleri poşetliğe tıkmaya çalışırken bir anda doğruldu. "Yağmurda ıslandığım gün bana babanın kıyafetlerinden vermiştin ya onları yanıma almıştım motorda kaldı. Hemen alıp gelirim." Cevap vermeme izin vermeden poşetleri poşetliğe tıkıp hızla aşağıya indi. Bu sırada telefonuma gelen mesajla ada dan bir kaç adım uzaklaştım.
Bora♥
-Akşam bir şeyler yapmaya ne dersin?
Adaya söz verdim başka bir gün olsa-
-Sen nasıl istersen
-Dikkat et kendine. Öpüyorum.
Mesajını beğendiniz
Benim tanıdığım Bora o değildi. Benim tanıdığım Bora tatlı, cana yakın, bazen sinirli, egolu, yakışıklı biriydi. Aklım tekrardan sorularla dolmaya başlarken Yarkın elinde poşetle geri geldi "Yıkadım." gülmeye başladım. "Sen mi yıkadın yoksa Melek teyze mi?" Yarkın göz devirerek poşeti koltuklardan birine koydu "Yani Melek teyze yıkadı. Gülme." Kahkahalarım gittikçe büyürken Yarkın sırıtarak bana yaklaştı ve bir eliyle ağzımı kapattı bu sırada dengemi kaybederek bankoya yaslandım. Tam gülmem kesiliyordu ki Yarkın'ın elini belimde hissettim ve yerimde sıçradım. Tikim vardı ve o da bunu çok iyi biliyordu. "Ben gülme krizine girerken kapı çalmaya başlamıştı. Gülücüklerimin arasından "Kapı çalıyor. Bırak beni de kapıyı açayım." Yarkın beni belimden tutarak bankoya oturttu ve "Biraz daha bekleyebilirlerdi aslında." diyerek kapıyı açmaya gitti. Bankonun üstünde bacaklarımı sallayarak beklerken Yarkın tek geri geldi. "Kimmiş?" Yarkın gülerek bana yaklaşırken "Aslında kimse. Kapıyı çalıp kaçan çocuklardandır." dedi. Bizim bu tarafta pek çocuk yoktur ama neyse. Banko dan inim tabaklara atıştırmalıkları koymaya başladım. Bu sırada aklıma gelen güzel bir fikirle Yarkın'a döndüm. "Buldum!" Yarkın bana dönerek ağzıma bir marshmellow tıktı. "Neyi buldun?" marshmellow u yuttuktan sonra "Borayı içten fethedicem." dedim ve dolaptan bir kaç bardak indirdim. "Ne demek bu?" Yarkın'ın yüzü düşmüştü ona yaklaştım ve bir elimi yanağına koydum "Sadece bir kaç aylığına bir deney gibi düşün. Simay'ın bizi kandırmadığı ne malum? Güvenini kazanınca da notu ve fotoğrafları gösteririm. İşte o zaman bana doğruyu söylemek zorunda kalır. Sonra da konuyu annemler öğrenir ve geçerli bir sebepten dolayı sözleşme fes edilir. Simay nereden cıktı der gibisin biliyorum ama sabah dediklerin Simay'ı suçluyor." Yarkın'ın elleri belimi sardı. Tamam çok yakınlaşmıştık ve konu Boraydı bu kadar yakınlık fazlaydı. Elimi yanağından çektim çünkü beni yanlış anlamıştı. "Tek sorun senin güvende olmama olasılığın." yüzü yüzüme yaklaşırken kapının çalmasıyla "Ah kapıya baksam iyi olur." dedim ve kollarının arasından sıyrıldım. Tanrım çok teşekkürler! Kapıyı açtım, Ada ve Egeyi içeri davet ettikten sonra salondaki cam sehpanın üzerine atıştırmalıkları koydum. Bu sırada Yarkın viskileri ve bardakları getirdi. Saatlerce süren muhabbetin sonunda Yarkın "Şu bulduğun fikirden bahsetsene." dedi. Elimdeki tabağı sehpaya bırakıp Yarkın'a söylediklerimi harfi harfine onlara anlattım ve ekledim "Hem burada yanan Simay olur. Nasıl fikir?" Ege "Ya sana bir şey yaparsa?" diyerek kafasını hayır anlamında salladı. Adayla ikimiz aynı anda,
"O bana bir şey yapmaz."
"Bora ona bir şey yapmaz."
Dedik. Yarkın "Nedenmiş?" diye sordu. Benim yerime ada cevap verdi. "Çünkü Nefes'e ilgi duyuyor. Yarkın göz devirdi. "Tamam bu konuyu kapatın yapacağınız tek şey var güvenini kazanmak." Ada bana katılırken Yarkın ve Ege bize katılmıyordu. Konu Yarkın tarafından çabucak değişmişti. Tüm gece boyunca muhabbet ettik . Ben içmesem bile resmen gülmekten sarhoş olmuştum. Gece neredeyse saat ikiye gelirken Ege ve Adayı uğurladım. Aslında onlara kalmalarını söylemiştim fakat onlar kabul etmemişti. Yarkın tam kalkacakken "Burada kalsan iyi olur." dedim. Yarkın pek sarhoş değildi ama motoru süremezdi. "Neden?" sorduğu soruya oflarken "Bu halde motor süremezsin." dedim ve onu koltuğa geri oturttum. Kalkmaya çalıştı fakat onu kolundan tutarak engelledim. "Gitsem daha iyi olur Bora falan gelir şimdi." Ağzını yayarak söylediği için ilk anlayamadım sonra birden dank etti. "Ay Yarkın! Ne Borası ya bu saatte?" Yarkın küçük bir kahkaha attı "Sabah olsa gelecek yani." Duymazlığa gelerek elimle kapıyı gösterdim. "Kalkıp kapıya kadar yürüyebilirsen eve gidebilirsin. O kadar emindim ki yürüyemeyeceğine. Ayağa yavaşça kalktı ve bir adım attı ve bir adım daha sonra bana dönerek kollarını açtı "Bak yürüyorum!" Sakince bekledim ve bir adım daha atmak için dönerken yere yapıştı. Bu sefer gülen bendim. Yanına gidip "Kalk hadi bir yere gitmiyorsun!" Yarkın başını tutarak doğrulduğu sırada ona destek olup ayağa kalkmasına yardımcı oldum. "Nerede yatacağım?" Yarkın pek değil baya sarhoştu . "Benim odamda." Yarkın şaşkınlıkla "Senin odan da mı?" Hadi ama sus Yarkın! "Evet benim odamda ve yerde!"
Yarkın'ı zar zor merdivenlerden çıkartıp yatağıma oturttum "Beraber yatsak?" Göz devirdim. "Hayır Yarkın." Aynı mızmız minik bir çocuk gibiydi. "Ya ama!" Yere bir yorgan serip üstüne bir yastık attım ve örtünmesi için bir battaniye serdikten sonra Yarkın'a "Geç." dedim. Yere yatmasıyla kalkması bir oldu yerden kalkıp hızla tuvalete koştu. Arkasından tuvalete girmedim çünkü ben de kusardım. Bir süre sonra Sifon sesini duydum ve rahatladım. Yarkın adeta sallanarak tuvaletten çıktı ve kendini yaptığım yatağa saldı. Anında uyuması beni şoka sokarken kalkıp üstünü örttüm. Bende yatağıma yatıp uzun bir düşünce yolculuğundan sonra rüya alemine nihayet adım attım
Kuzular umarım bu bölümü beğenmişsinizdir bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçek Kafe
RomanceHer gün çiçek kafede kitap okuyan Nefes bir gün okuduğu kitabın rafların arasında olmadığını görür oysaki okuduğu kitabı başkaları almasın diye Gözde teyzeye özellikle tembihler. Fakat kitabı alan kişinin kalbinde yavaş yavaş yer edindiğini farkında...