《TAMAMLANDI》
Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka.
⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İki yıl ileri gidiyoruz. Bakalım Nympha ve Caelum için neler değişmiş bu süreçte. ☺️
🌾🌾🌾
Kral ve Kraliçe birlikte büyük salona girdiler. Nympha'nın bütün vekilleri ve komutanları aileleriyle birlikte yemek masasına oturmuş onları bekliyordu. Nympha ve Caelum evleneli iki yıl olmuştu.
Caelum ikinci yıllarının şerefine küçük bir şölen düzenlemek istemiş, Nympha da itiraz etmemişti. İkisinin de hayatları çok değişmişti bu iki yılda. Kral ve Kraliçe olmayı öğrenmişleri elbette ama her şeyden önce birbirlerini tanımışlardı.
Nympha, Caelum'la her konuşmalarında, öpüşmelerinde, sevişmelerinde onu daha çok sevmiş, ona daha çok bağlanmıştı.
Evlilik kararından bir dakika olsun pişmanlık duymamıştı. Caleum her konuda ona bilmediği ufuklar açıyor birlikte dünyayı, büyüyü ve hayatı keşfe çıkıyorlardı. Nympha onun yanında huzurlu hissediyordu. Huzurlu, güvende ve evinde...
Onlardan beklenen çok fazla şey, omuzlarına yüklenen çok fazla sorumluluk vardı ama her akşam birbirlerine sarılıp uyuduklarında tüm bunları kısa süreliğine de olsa unutabiliyorlardı. Caelum tanıştıkları ilk günkü gibi onu kahkahalara boğmaya, yüzünü güldürmeye devam ediyordu. Nympha mutluydu.
Artık tüm koyu renkli karanlık elbiselerini bir kenara bırakmış, tıpkı yedi sekiz yıl önce giydiği gibi rengarenk dantelli elbiseler giymeye başlamıştı. Güzelliği koyu elbiseler altında ışıldamak için çırpınmıyor, özgürce tüm zarafetiyle ışıldıyordu.
Bu akşam giydiği su yeşili kabarık dantel elbisesi, özenle toplanmış sarı saçları her şeyiyle göz kamaştırıcı, ihtişamlı bir kraliçeydi Nympha. Artık bol elbiseleriyle bile güçlükle gizleye bildiği karnı Kraliçenin yakında anne olacağını müjdeliyordu herkese.
Nympha sabırsız ve heyecanlıydı. İçinde çocuğunu büyüttüğünü bilmek, onun karnının içindeki küçük kıpırdanışlarını hissetmek ona tarifi mümkün olmayan duygular hissettiriyordu.
Anne olmayı bu kadar isteyeceğini hiç düşünmemişti ama şimdi onu kucağına alacağı günü iple çekiyordu. Böyle zamanlarda aklına çocukken kurduğu hayaller geliyordu. Yanında Caelum'un değil de onun durduğu hayaller...
Böyle düşündüğünde içini büyük bir suçluluk kaplıyor ve hemen bu düşünceleri ait oldukları yere, kalbinin derinliklerine, gömüyordu. Caelum'a olan sevgisinden şüphe etmiyordu Nympha. Yalnızca... Yalnızca ona karşı hissettikleri farklıydı.
Nympha onunla o geceden beri neredeyse hiç konuşmamıştı. Zaten Caelum son birkaç aya kadar Ventus çok fazla sarayda durmamıştı. Sık sık başka bölgelerde görevlere gidiyor, aylarca sınır birliklerinde nöbet tutuyordu. Son iki aydır ise saraydan ayrılmamıştı. Nympha onu bir akşam yemeğinde şimdi dört beş yaşlarında sarayda koşturup duran mavi saçlı küçük kıza yemek yedirirken görüyor, bazen sarayın mermer koridorlarında birden sesini duyuyor, bazen de çok uzaklardan gelen bir okun sesinden onun talim yaptığını anlıyordu. Düşünceli bir şekilde elini karnında gezdirdi.
