🌾🌾🌾
Güneş Nympha'nın göz kapaklarını acıtıyor, ılık rüzgar saçlarını nazikçe okşuyordu. Nympha gözlerini açtığında yanında kimi göreceğini biliyordu. Burnuna ıslak toprak kokusu doluyordu. Koku burun deliklerinden ciğerlerine kadar yavaşça süzülüyor, sonra orada öylece kalıyordu.
Biraz gidecek gibi olsa Nympha tekrar derin bir nefes alıyor, ciğerlerini o kokuyla dolduruyordu. Gözlerini açınca karşısında zaten orada olduğunu bildiği o yüzü gördü. Elini karşısındakinin yanağına koydu ve ona uzun uzun baktı. Adam Nympha'ya gülümseyip kızın yüzünde dolaşan elini öptü.
"Nympha." dedi adam. Nympha ona gülümsedi. "Seni öyle çok seviyorum ki."
"Burası orası mı?" diye sordu Nympha. "Buluşacağımız cennet bahçesi burası mı?"
Adam kızın saçlarını, alnını, elmacık kemiklerini, dudaklarını nazikçe öptü. "Hayır." dedi yavaşça.
Nympha anlayamıyordu. Hafızasında sanki hiçbir şey yoktu. Hiç var olmamıştı. Yalnızca adamı hatırlıyordu. Adamın yeşil gözlerini, kıvırcık saçlarını, gülümseyişini ve kokusunu... Sanki onun dışında hiç yaşamamıştı.
"Ama yanımdasın." dedi Nympha.
Adam ışıl ışıl gülümsedi. Bazen güneş Nypmha'nın gözünü kör edecek gibi oluyor, karşıdaki görüntü yok oluyordu. O zaman Nympha panikle derin derin nefes alıyor. O bildiği kokuyu duyunca rahatlıyordu.
"Sana yardım edeceğim." dedi adam. "Geri dönmelisin."
Nympha anlayamıyordu. Nereye dönmesi gerekiyordu? O en başından beri burada var olmamış mıydı? Uzaktan bir ses duydu. Bir bebek ağlıyor, bir kadın ona ninni söylüyordu. O tarafa bakmak istedi ama adam onu kendine bakmaya zorladı.
"Nympha sakın oraya bakma. Geri dönmelisin."
Kadının sesi öyle güzeldi ki Nympha bebeği neden susmadığını anlayamıyordu ama bebeğin ağlayışı onu rahatsız etmiyordu. Hatta bebeğin ağlayışı kadının ninnisine karıştığında Nympha adamın kollarından kurtulmak onlara koşmak için çırpınıyordu. Adam onu bir kere daha sertçe sarstı. Kızın yüzüne düşen saçlarını geri itti.
"Nympha geri dön."
"Nasıl?" diye bağırdı Nympha. Adam sürekli aynı şeyi söylüyordu ama ne yapması gerektiğini söylemiyordu.
"Söylesene nasıl?"
Adam gülümsedi. Nympha'nın nereden geldiğini anlayamadığı bir hançeri karnına sapladı.
Nympha dayanılmaz bir acı hissetti. Karnını tutup gözlerini kapadı. Ağzından kanlar boşalıyordu. Kanın demirimsi, sert tadını hissedebiliyordu dilinde. Gözkapaklarına vuran güneş yok oluyor, kadının ninnisi bir fısıltıya dönüşüyordu. Yalnızca koku artıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
خيال (فانتازيا)《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...