Bölüm 36 - Ölüm Fısıltısı

257 108 968
                                    

Bölümün başında biraz geçmişe gidiyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümün başında biraz geçmişe gidiyoruz. İlk bölümlerde ellerimizden kayıp giden beyaz saçlı güzel kraliçenin saraydaki gizli bir buluşmasına kulak misafiri oluyoruz. Bu bölüm ölüm sarayda kol geziyor Arbor Krallığının sakinleri benden söylemesi.

Yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum. Keyifli okumalar.

🌾🌾🌾

Genç kadın beyaz saçlarını taramayı bitirip altın işlemeli masadan kalktı. Daha bir adım atmıştı ki yerdeki korkunç ayı postuna takılıp dengesini kaybetti. Karşındaki hizmetçi kız elini uzatmamış olsa yere kapaklanacaktı.

"Kraliçem, iyi misiniz?"

Kafasını sallayıp yüzüne her zamanki mesafeli gülümsemesini yerleştirdi. Birazdan kütüphaneye gitmesi gerekiyordu ama her an onun peşinde dolanan kızlardan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Bir çözüm yolu bulmaya çalışırken kızlardan en genç olanına dönüp "Prenses nerede?" diye sordu.

Kız eliyle bahçeyi işaret etti. "Dadısıyla birlikte dışarı çıktılar, Kraliçe Hazretleri."

"Peki."

Kafasının üzerinde daha şimdiden ağırlaşan tacı sıkıntıyla yerinden oynatınca gözleri parladı. Tacı çıkarıp kızlara uzattı.

"Taşlarının parlatılması lazım." Daha önce ondan böyle bir istek duymamış olan kızlar şaşkın şaşkın birbirlerine bakınırken "Şimdi!" dedi.

İsteğinin oldukça saçma olduğunun farkındaydı ama aklına gelen tek çözüm bu olmuştu. Kızlar bir süre daha bakıştıktan sonra tacı elinden aldılar. Onu abartılı bir reveransla selamladıktan sonra fısıldaşarak odadan çıktılar. Kraliçe kapının aralığından bakıp onların gittiğine emin olunca kimseye görünmeden sarayın kütüphanesine ulaştı. Onu karşılayan tedirgin yüz eliyle onu takip etmesini işaret ettiğinde son kez koridora bakındı. Kimsenin gelmediğinden emin olunca adamın peşinden gidip kütüphanenin derinliklerinde kayboldu. Biraz sonra yığınla kitabın dizili olduğu raflardan birinin önünde durdular.

Adam etrafına bakınıp sesini alçalttıktan sonra "Buldum," dedi. "Molatia ama sizi uyarmalıyım. Bunun bir bedeli var. Çok ağır bir bedel."

Molatia gülümsedi. "Kızım için ödemeye hazır olduğum bir bedel, Greterminus."

Kâhin kafasını sallayıp elini el yazması çok eski bir kitaba uzattı. Sayfaları dikkatlice çevirirken "Bu yazma," dedi. "Detego diye çok güçlü bir büyüden bahsediyor. Ortaya çıkarma büyüsü."

Alnındaki küçük ter damlacıklarından biri kitaba düşünce sıkıntıyla iç çekti.

"Burada nasıl yapılacağı uzun uzun anlatılmış."

"Eveeeet?"

Kadının sabırsız sesi Greterminus'u telaşlandırdı. "Diyor ki... Derinliklere gizlenen... Hayır... Derinliklere gizlenmiş..."

NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin