🌾🌾🌾
Ay ışığının canlı parıltıları sarayın hemen yanı başındaki görkemli mabedinin üzerinde usul usul dolaşıyordu. Yaz gecesine özgün tatlı bir esinti açık kapıdan içeri girip birkaç gül yaprağını havalandırdı. Krallığın dört bir yanından gelen kabile liderleri, kâhinler ve komutanlar bugüne özel en güzel giysilerini giymiş, heyecanla törenin başlamasını bekliyordu. Bazıları kulaktan kulağa prensesin bugün taç giyeceğini fısıldarken diğerleri prensesin neden soylu bir Darkandurdla değil de kimsenin tanımadığı bir ateş büyücüsüyle evlendiğini sorguluyordu. Ağır bir melodi yavaş yavaş mabedin içini doldurduğunda tüm sesler kesildi.
Nympha elinde buketle mermer koridorda ilerliyordu. İki küçük kız gelinliğinin upuzun eteklerini tutmuş ona yürümesi için yardım ediyorlardı. Kırık beyaz gelinliği üzerine tam oturmuştu. Her yanı dantellerle kaplıydı. Sarı saçlarının asil topuzunun üzerinde tacı ve ona tutturulmuş duvağıyla nefes kesiyordu. Mabede girdiğinde insanlar donakaldı.
Caelum ona doğru ilerleyen bu güzelliğe yakışacak bir sıfat bulamıyordu. Birazdan bu, herkesin kıskançlıkla süzdüğü gelin onun karısı olacaktı.
Birazdan Nympha bu krallığın kraliçesi olurken o da başına tacını geçirip kral olacaktı. Kâhinlerin ona sıkı sıkı tembih ettiği şeyleri hatırlamaya çalıştı. Hata yapmaktan, daha taç giyme töreninde bir şeyleri berbat etmekten korkuyordu.Tuttuğu soluğunu bırakırken adım adım ona yaklaşan kıza gülümsedi.
Nympha etrafına baktı. En son yıllar önce girmişti bu mabede ama tıpkı hatırladığı gibiydi her şey. Her yer bembeyaz mermerle kaplıydı. Küçük camlardan ay ışığı süzülüyordu. Caelum ise devasa bacaklarından kökler çıkan bir Arbor heykelinin önünde duruyordu. İnsanlar ayakta durmuş, ellerinde mor sümbüller tutuyorlardı. İlk önce gözüne Nubes çarptı prensesin Rosa'nın elini tutmuş Nympya'ya güven verircesine gülümsüyordu. Onun yanında kucağında Bellis'le Siren duruyordu. Bir eli sıkıca tutuyordu ama Nympha kafasını kaldırmadı. Şu an onu görmek, ona bakmak istemiyordu. Ağır adımlarla heykelin önüne geldi. Kâhin ona elini uzattı ve onu Caelum'un tam karşısına getirdi.
Nympha kendisine hayranlıkla bakan ışıl ışıl siyah gözlere gülümsedi. Elindeki buketi göğsünün önüne getirip sıkıca tuttu. Caelum biraz sıkıntılı bir gülümsemeyle dudağını ısırdı. Kimsenin duyamayacağı kadar alçak bir sesle "Büyüleyici," diye fısıldadı. Nympha kıkırdamamak için yüzünü kâhine çevirdi.
Kâhin fısıldanan sözcüğü duyup gülümsemişti. Kafasını hafifçe eğip "Başlayalım." dedi. Yüksek notalı, ağır bir melodi mabedinin içini doldurup kulaklarda yankılandı. Nympha kalp atışlarının üzerindeki gelinliğin içinde çırpındığını hissediyordu. Melodi alçalarak bittiğinde kâhin Caelum'a döndü.
"Sen ateş büyücüsü Cinis'in oğlu Caelum sana atamız Arbor'un emaneti olan Nympha'ya her zaman sahip çıkacağına, onu her zaman seveceğine yemin eder misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
Fantasi《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...