🌾🌾🌾
Kralın cenazesine her yerden binlerce büyücü akın etmişti. Herkes büyük bir sükûnetle Kralın bedeninin buza dönüştürülüşünü ve kraliyet mezarlığına indirilişini izledi. İnanışlarına göre ruhların mezarlardan çıkmasını engelleyen büyülü tılsımları Nympha kendi elleriyle takıp mühürlemişti kapıya. Cenaze boyunca Caelum bir an olsun yanından ayrılmamıştı. Hatta cenazede birkaç kez ona destek olmak için kızın elini tutmuştu. Elbette bu törendeki meraklı bakışlardan kaçmamıştı. Artık kraliçe olacak olan prensesin evlenmesini dört gözle bekleyen halk, kızın yanındaki ateş büyücüsünün yeni kralları olabileceğini düşünüyordu.
Nympha babasının cenaze törenini hatırlayınca gözleri bulutlandı. Bu dünyadan göçüp giden bir kralın ardından insanların aklında kalan onun nasıl bir kral olduğu değil de bir sonraki kralın kim olacağıydı.
Babasının ölümünün ardından geçen kırk günlük yas boyunca hiç durmadan oradan oraya koşuşturmuş; acısını yaşayamadan omuzuna binen sorumlulukların ağırlığı altında kaybolmuştu. Şimdi bu dünyada gerçekten kimsesiz kalmıştı. Caelum'un onun omuzuna dayadığı omzu, ellerini tutan elleri olmasa belki bunların hiçbirine katlanamazdı.
Nympha yatağında huzursuzca dönmeyi bıraktı. Zaten uzun süredir uyumuyordu ama onu bekleyen günün zorluğunu düşündükçe bir türlü yataktan kalkamamıştı. Tören hazırlıkları çoktan başlamıştı. Sarayın koridorlarından telaşlı ayak sesleri ve bağrışmalar yükseliyordu. Nympha yavaşça doğruldu. Pencereye kolunu dayamış dışarıyı izleyen Caelum'a baktı. Babasının ölümünden daha aralarındaki yakınlık daha da derinleşmişti. Caelum'un varlığı ona iyi geliyor, huzur veriyordu.
Babasının ölümünden sonra Nympha geceleri kabuslardan uyuyamadığını söylediğinden beri o uyurken odasına gelir, pencerenin önünde oturup bütün gece onu izlerdi. Kız ne zaman korkuyla sıçrasa saçlarını okşayıp tekrar uykuya dalmasına yardım ederdi.
Bir süre sonra Prenses kabuslarından kurtuldu ama Caelum onu uyurken izlemekten bir türlü vazgeçemedi.
"Günaydın." dedi Nympha.
Caelum kıza döndü. Işıl ışıl gözleriyle gülümsedi. Birbirine girmiş saçları akşamdan kalma kırışık elbisesiyle bile bu kadar güzel görünebilen başka bir varlık tanımıyordu.
"Günaydın. Uzun bir gece oldu sanırım." Caelum elbisesine bakarken gülümsemişti. Son zamanlarda Nympha o kadar çok şeyle ilgileniyordu ki bazen odaya geldiğinde yorgunluktan üstünü bile değiştiremiyordu. "Büyük gün gelip çattı. Törene hazır mısın?"
Nympha yavaşça yatakta doğrulup gerindi. Uyandığında onun siyah gözlerini üzerinde hissetmek kafasının içinde çığlık çığlığa bağıran tüm sesleri susturuyor; onu huzurlu bir anın içine alıyordu. Caelum'un tören için küçük bir çocuk gibi heyecanlandığını görünce gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
Fantasía《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...