Nympha'yı çok kritik bir anda bırakmıştık. Ona geri dönelim bakalım. Yine oldukça kanlı bir bölüm.😶
Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Keyifli okumalar.
🌾🌾🌾
"Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin iblis. Benden aldıklarının bedelini ödeyeceksin!"
Nympha elini havaya kaldırıp Astoran'a uzattı. Artık ona çok tanıdık gelen karanlık gücün parmaklarına hücum ettiğini biliyordu.
"Seni acımadan öldüreceğim!"
Gözlerini kapattığında kırmızı mağara onu içine çekti. İsimsiz Meleğin biçimsiz silüeti şekillenmeye başladı. Nympha onun gülümsediğini biliyordu. Karanlık güç, ruhunun en gizli köşelerine sızdı. Gözlerinin maviliği yerini koyu bir kırmızıya bıraktı.
Nympha geri döndürülemez bir şekilde karanlıkla bütünleşti.
🌾🌾🌾
"Geri dön, Nympha."
Nympha birilerinin onu sarstığını hissedebiliyordu ama aklında yalnızca Astron ve intikamı vardı. Ona kendi karanlığını tattıracak, çektiği acıların mislini çektirecekti.
"Onu düşün." diye bağırdı aynı ses çaresizce. "Ventus. Ventus'u düşün."
Duyduğu isim, karanlığın içine cılız bir meşale alevi gibi sızdı.
"Dur Nympha. Kendine gel. Ventus'u düşün. Durman gerek."
Nympha istemese de ona söyleneni yaptı. Onu içine gömüldüğü yapışkan güçten çıkaran yeşil gözleri düşündü ve o an anladı. İsimsiz Meleğin kafasının içinde dönüp duran uğultuları biraz olsun dinince, sanki en başından beri farkında olduğu ama düşünmek istemediği o gerçekle yüzleşti. Rosa'yı gördükten sonra, Ventus'un adını duyduktan sonra kendini kaybetmiş, mantıklı düşünememişti. Ne kadar da aptaldı. Onun öldüğüne inanıp, tam da İsimsiz Meleğin istediği gibi, kendini karanlığa teslim etmişti. Halbuki bir an durup düşünmüş olsaydı, onun ölmüş olamayacağını bilirdi.
Ventus hayatta olmasa, Nympha biraz önce onun kokusunu duyup kendine gelebilir miydi? Karşıt güç yok olmuş olsaydı, şu an onu düşünürken İsimsiz Meleği nasıl görmezden gelebilirdi? Nerede olduğunu, nasıl olduğunu bilmese de o yaşıyordu. Ventus hayattaydı.
Kırmızı mağaranın onu sarıp sarmalayan yapış yapış hissi, Nympha'yı geri çağırıyordu. İsimsiz Meleğin çığlıklarını duymamaya çalıştı. Yalnızca Ventus'u düşünmeliydi. Ona dokunan elleri olmadan, kokusu olmadan bunu yapmak öyle zordu ki... Aklına küçükken başakların arasında koşuşturdukları bir anıyı getirdi. Ventus yüzünde kendini beğenmiş gülümsemesiyle, ona meydan okuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
Fantasy《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...