Bölüm 3 - Büyümek

1.2K 265 2.4K
                                    

🌾🌾🌾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌾🌾🌾

Nympha on yedi yaşına geldiğinde sıkı bir eğitim almış; kılıç kullanmayı, at binmeyi, ok atmayı, büyü yapmayı, büyü tarihini ve Kraliyetle ilgili her türlü edep ve adabı öğrenmiş, iyi yetiştirilmiş genç bir prensesti. Babası iyice yaşlanmıştı ama ülkeyi barış içinde yönetiyordu. Kızın küçüklüğündeki kaos ve karmaşıklık durulmuştu. Prensesin güzelliği ise bütün ülkenin dilindeydi. Herkes annesinden aldığı güzelliğini konuşuyordu. Başak rengi, gür dalgalı saçları, gök mavisi gözleri, birbiriyle muntazam bir şekilde uyumlu bütün uzuvlarıyla adeta bir tanrıça gibiydi insanların gözünde. Saray bahçesinde yürüyüşe çıktığında ona eşlik eden muhafızları ona bakmaktan çekinirlerdi. Çünkü bir kere baktıklarında bakışlarını ayırmaları için bütün iradelerini kullanmaları gerekirdi. Nympha da güzelliğinin ve gücünün farkındaydı. Öğrenmeyi seviyor, hocalarına hiç zorluk çıkarmıyordu. Bugün büyük hocası Kâhin Greterminus 'un dersindeydi.

Yaşlı kâhin bilge gözlerini kıza dikti ve gülümseyerek "Sizi dinliyorum Prensesim." dedi.

Nympha'nın bilgilerini sınıyordu yine ama Nympha kendinden emin bir şekilde gülümsedi. "Kainatlar yaratıldığında dünyaya 6 melek gönderildi. Bunlardan dördü doğadaki dört elementi kontrol ediyor, beşinci gelecekteki ihtimalleri görüyordu. Altıncı melek ise bu özelliklerden hiçbirine sahip değildi. Suya hükmedebilen Meleğin adı Mare, Toprağa hükmeden meleğin adı Solum, Ateşe hükmeden meleğin adı Flamma, Havaya hükmeden meleğin adı Aer, geleceği yorumlayanın Oculustu. Altıncı meleğin adı ise çok uzun yüz yıllar önce unutulmuş, belleklerden silinmişti. Yıllar, asırlar, yüzyıllar, bin yıllar ve milyon yıllar geçti. Her meleğin soyu onun özelliğini taşıyarak sürüp gitti ama bilinmezlikte bir zaman altıncı melek cennetine geri dönmek istedi. Diğer melekler onu bu fikirden vazgeçirmeye çalışsalar da yapamadılar. Altıncı Melek cennetine dönmeye kararlıydı.

Kararlıydı fakat onca asır sonra nasıl gidileceğini unutmuştu. Bilmiyordu. Bilse bile bunu yapacak hiçbir gücü yoktu. Diğer beş melekten ayrı ayrı yardım istedi. Hepsi birbirlerinden habersiz ona özelliklerinden birer parça verdi. İsimsiz melek kainattaki en güçlü melek olmuştu. Cennete dönmekten vazgeçti. Kendi yeni güçlü soyu dünyaya yayılmaya başladı ama İsimsiz Melek eski yeteneksiz gördüğü soyunu katletmeye başlayınca diğer melekler ona karşı koydu. İsimsiz Meleğin yeni soyundan olan herkes katledildi ve melekler dünya üzerinden silindi. İşte bizim krallığımız da bundan binlerce asır öncesine dayanıyor."

Nympha hocasınadan onay almak ister gibi ona baktı. Adam kafasını sallayınca devam etti. "Melekler dünya üzerinden silinince dünyada büyük savaşlar çıkmaya başladı. Tüm kabileler birbirine sırtını döndü. Bu döneme 'Büyük Kaos Dönemi' ismi verildi. Büyük Kaos Döneminde atalarımızdan Arbor savaşa dahil oldu. Arbor isimsiz meleğin yeni soyundan hayatta kalan tek kişiydi. Beş kabileye de toprak verdi ve savaşı sonlandırdı. Arbor Krallığını kurdu. İsimsiz meleğin gerçek soyundan olanların çoğunu uzak diyarlara yerleştirdi. Bu insanlar asırlar boyunca büyünün varlığını dahi unuttular ve onlarda kendi insan krallıklarını kurdu."

NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin