🌾🌾🌾
Her şey bir anda olmuştu. Kimse, Nympha dahil kimse ne olduğunu anlayamamıştı.
Nympha ve Caelum uzun bir konsey toplantısından sonra, önceleri sık sık yaptıkları gibi bahçedeki süs havuzuna gidip sohbet etmiş, sonra bu rengarenk bahçede huzurlu bir yürüyüşe çıkmışlardı. Nympha çocukluğundan beri çok sevdiği bu bahçede dolanıp durmaya bayılıyordu. Sanki burada gezerse doğacak çocuğu da bu bahçeyi sevecek, tıpkı onun bir zamanlar yaptığı gibi buradan başak tarlalarına koşacaktı.
Caelum Nympha'yı asla yalnız bırakmıyor, Nympha çiçeklerin arasından geçerken dikkatle onu izliyordu. Kızın üzerinde krem rengi bol bir elbise vardı. Saçlarını her zamanki gibi topuz yapmamış, belinin güzel kıvrımına kadar inen gevşek bir örgüyle toplamıştı. Caelum çiçeklerin arasında uzanmış Nympha'ya gülümsüyordu. Kız güllerin arasına eğildiğinde Caelum endişeyle "Dikkat et." dedi. Biraz ilerideki muhafızları çağırmak için hareketlenmişti bile.
Nympha doğrulduğunda elinde bir gül vardı. Bir elini belinin arkasına yerleştirip karnındaki ağırlığı desteklemeye çalıştı. Kıkırdayıp eliyle muhafızları durdu. Adamlar yerlerine geri dönerken "Merak etme." dedi. "Sadece bir gül kopardım."
Caelum ikna olmamış gibi kaşlarını çatıp onu izlemeye devam etti. Nympha ağır adımlarla çiçeklerin arasında dolaşırken ondan uzaklaştı. Ona huzur veren bu kocaman bahçe, bugün kalbini sıkıştırıyordu.
Biraz uzakta Ventus Bellis'in peşinden koşuyor. Babası hiç yorulmadan küçük kızı yakalamaya çalışıyordu. Tam yakalayacakken tekrar kaçmasına izin veriyor küçük kız da kahkahalar atarak tekrar koşmaya başlıyordu. Ventus yorulunca küçük kızı yakaladı ve kucağına aldı.
Tam da o anda gördü Ventus Nympha'yı. Nefesinin kesildiğini sandı. Yıllar geçse bile Nympha'yı gördüğünde, ona baktığında hissettikleri hiç değişmemişti. Biliyordu, değişmeyecekti de. Kızın gevşek örülmüş saçları, ona yıllar öncesini hatırlatıyordu. Nympha'nın başak tarlalarının arasından saçlarını çözerek ona koştuğu zamanları... Yüzü, gözleri, gülüşü... Herbiri Ventus'un kalbine binlerce ok saplıyor, yıllardır dinmeyen acısını daha da harlıyordu.
Kadının kocaman karnını görünce yüreği sıkıştı. Bunu düşünmemek için öyle çok çabalıyordu ki... Yoksa yüzünde memnun bir gülümsemeyle Nympha'yı izleyen adamı, Kralını öldürebilirdi.
"Baba yakalaşşana!!"
Bellis babasının elinden kurtulup Nympha'ya doğru koşmaya başladı. Ventus onu yakalamaya çalıştı ama bu sefer gerçekten başaramamıştı.
"Bellis... Bellis buraya gel. Sakın Kraliçe'nin... Bellis..."
Ventus Bellis'in peşinden koşarken gördü onları. Siyah cüppe giymiş üç adam Kraliçeye doğru ilerliyordu. Cüppeleri yüzlerini kapatsa da Ventus onların mırıldandığına, büyü yaptığına emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
Fantasi《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...