🌾🌾🌾
"Kraliçem!"
Meridiem ona seslendiğinde, Nympha hala koşarak ağaçların içinde kaybolan Caelum'un ardından bakıyordu. Yerden destek alarak ayağa kalktı.
"Nympha! Arbor'a şükürler olsun, iyisin."
Arkasını döner dönmez kendini Ventus'un kollarında bulmuştu. Burnuna dolan tanıdık kokuyla afalladı. Hayal mi görüyordu? Onu itip kendinden uzaklaştırdı. Yüzü kan, toprak içindeydi. Onu savaş alanında en son gördüğünde üzerinde olan zırhı yoktu. Açık renk gömleği kesikler, kan lekeleriyle doluydu. Terden ıslanan kıvırcık saç tutamları alnına yapışmıştı. Nympha, o olduğundan emin olmak ister gibi adamın yeşil gözlerinin içine dikkatlice baktı. Ağzını aralayıp derin bir soluk çekti içine.
"Buradasın." Kollarını boynuna dolayıp Ventus'a sıkı sıkı sarıldı. "Şükürler olsun. Buradasın!"
Nympha geri çekildiğinde, Ventus'un gözleri kısacık bir an Nympha'nın koyu kırmızıya dönen gözlerine takıldı. Güzel yüzü şimdi siyahımsı damarla kaplıydı. Hem kendi gibi hem de bambaşka biri gibi görünüyordu. Kızı tekrar kendine çekip özgürce salınan saçlarını okşadı.
"Buradayım. Yanındayım. Özür dilerim."
"Ben... Ventus... ben..." Nympha ondan uzaklaştı. Sanki Ventus'un dokunuşu paslı kilidi kaldırıp az önce kaybettiğini sandığı tüm duyguları serbest bırakmıştı. Korku, panik, pişmanlık, acı... Hepsi bir anda hücum etmişti.
"İnsanlar..." diye inledi Nympha. "Rosa..."
"Rosa?" Nympha Ventus'un arkasında, Meridiem'in elini tutan Bellis'i o an fark etti. Küçük kız, kırmızı burnunu çekip Nympha'ya yaklaştı. "Rosa nerede?"
Nympha kafasını iki yana salladı. Gözleri yanmaya başlamıştı. Bellis'e ne cevap verebilirdi? Ne söyleyebilirdi ki? Titreyen dudağını ısırdı. Ventus eğilip küçük kızı kucağına almış kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Nympha ellerini yüzüne bastırdı. Bir daha asla...
"Nympha..." Adı soğuk bir rüzgarla kulaklarına taşındığında düşünceleri bölündü. "Her şeyin başladığı yere gel."
Nympha derin bir nefes aldı. Artık doğru düzgün düşünemiyordu. Astron'a büyü yaptığından beri kafasının içinde hiç bitmek bilmeyen sesler duyuyordu ama bu farklıydı. Bu İsimsiz Meleğin onu karanlığa çekmeye çalışan çığlıklarından biri değildi. Bu Astron'du. Onu çağırıyordu. Hala o gücün peşindeydi ve görünüşe göre pes etmeye niyeti yoktu. Nympha'nın da onunla kapatması gereken bir hesabı vardı. Ve şimdi Ventus yanındaydı. Birlikte bu kötülüğe bir son verebilirlerdi. Nympha ellerini yüzünden çekip omuzlarını dikleştirdi. Karşısındaki kâhin ve Belluma baktı.
"Bu işi bitirelim."
🌾🌾🌾
Soğuk bir ayaz, Arbor Krallığının mermer sarayının beyaz duvarlarını yaladı. Rengarenk bahçesindeki binbir çeşit çiçeği titretti. Gün doğumuna birkaç saat kalmış ve gökyüzü siyahın en koyu tonuyla boyanmıştı. Yalnızca parlak dolunay, siyahın içindeki koca beyaz bir delik gibi karanlığı delip geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NYMPHA - ARBOR KRALLIĞI《TAMAMLANDI》
Fantasía《TAMAMLANDI》 Arbor Krallığının Prensesi Nympha'yı bekleyen iki zorlu savaş vardı. Biri dengeleri alt üst eden karanlık bir güce karşı, diğeri ise kalbini sıkıştırıp onu nefessiz bırakan bir aşka. ⌜ Çocuk kendini beğenmiş gülümsemesiyle, "Prensesim...