Bölüm 9

122 21 29
                                    

''Nerelerdesin sen?''

Baekhyun sert sesine zıt bir şekilde usulca koluma asılırken söyledi. Başı anında omuzuma düşerken karşımda onun bu sevimli hareketlerini izleyen Chanyeol'a dönüp gülümsedim.

''İyiyim Baek. Sen nasılsın?''

''Görüyorsun değil mi Yeol? Bak nasıl dalga geçiyor benimle. İyice edepsiz biri oldu çıktı başımıza.''

Parmakları derime yavaşça batarken başımı onunkine yasladım. Saçlarından yükselen koku beni yatıştırırken gülümsemem büyüdü.

''Sana benziyorum işte. Ne var bunda?''

Koluma yavaşça vurdu. Ama ne o başını oynattı yasladığı yerden ne de ben.

''Kimse bir Byun Baekhyun olamaz. Değil mi Yeollie? Sen de desene bir şeyler şuna.''

''Olamaz tabii. Olamaz elbette bebeğim. Yok senden bir tane daha. Olsa ben bilirdim.''

Gözlerimi devirdim. Biraz daha öyle kalıp dinlenesim vardı ama Baekhyun'un buna izin vermeyeceği ortadaydı. Başını hızlıca kaldırdı omuzumdan. Benim onunkine yasladığım başım da oğlanın bu hareketiyle yana savrulurken homurdandım. Kafeteryadaydık, ben daha uyanmamıştım ve önümdeki kahvem soğuyordu. Ama Baekhyun bunların hiçbirini umursamadığını gösterircesine ellerini beline dayadı.

''Sana içme dedim. Ortadan kaybolma dedim. Telefonlarımı da açmadın. Ne haltlar yedin o partiden sonra dökül bakalım.''

Chanyeol ona destek verircesine kafasını salladı.

''Baekhyun zaten yürüyemez haldeydi. Sen de ortadan kaybolunca hanginizle ilgileneceğimi şaşırdım.''

Yavaşça yutkundum. Çok yavaş yaptım bunu çünkü Baekhyun fena biriydi. İçgüdüleri de öylesine keskindi ki korkuturdu beni. Anlardı hemencecik ne olmuş ne bitmiş. Üstelik şimdi karşımda cevabımı beklerken kıstığı gözleri de yüzümü tarıyordu. Azıcık duraksasam anlayıverecekti sanki sakladığım ne varsa.

''Kaybettim sizi. Ortalarda göremeyince de kendim gittim eve. Ne yapsaydım? Orda mı kalsaydım?''

Kısık gözleri bir süre daha üzerimde dolandı. Ama doğruyu söylemenin, en azından birazını, rahatlığı yüzüme vurmuş olmalı ki daha fazla uzatmadı.

''Ee, onu bunu bırak da gördün mü Kim Jongin'i?''

Bana bunu sormak için yanıp tutuştuğunu biliyordum. Baekhyun'du bu. Anlam veremezdim. Ama esmer oğlan konusunda daha bir anlam veremiyordum ona. Ne diye bu kadar istiyordu onunla olmamı anlamak güçtü.

''Görmedim. Baktım sağa sola ama yoktu. Görsem söyleyecektim üstelik. Baekhyun bir rüya görüyor sana da anlatırsa inanma diyecektim.''

''Cidden görmedin mi?''

Oğlanın onu iğnelememi boş verdiği ilk sefer olmalıydı. Hatta öylesine bir ciddiyete bürünmüştü ki bir an korktum. Bedenim yavaşça geriye kayarken başımı usulca iki yana salladım.

''Tüh!'' dedi bir anda.

Öylesine aniydi ki tepkisi irkilmekten alamadım kendimi.

''Ne oldu?''

Cevabı ondan duymaktan korktuğumdan Chanyeol'a sordum.

''Biz gördük çünkü. Seni sordu hatta.''

Baekhyun'un ince parmakları benimkilere dolandı. Dikkatim karşımdaki uzun bedenden yanımdaki Baekhyun'a döndü.

''Yapacak galiba. Bu sefer açılacak sana.''

Chrysanthemum's LullabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin