Gülerek elimi kıvırcık saçlarımdan geçirmeye çalıştığımda ne yazık ki elim saçlarımın arasında takılı kalmıştı.
Kıvırcık saç pişmanlıktır arkadaşlar.
"Haftaya sınavlar başlıyor, sıçtık"
Kerem'in söylediği ile bakışlarımı ona çevirdiğimde omuz silktim. Her gün düzenli olarak ders çalıştığım için dert edeceğim en son şeydi sınavlar.
"İlk sınav matematik olmasın o bana yeter" Irmak, matematikten son derece nefret eden bir insandı.
"Leyla sen bizi çalıştırırsın değil mi?" Diğer yanımda oturan Mert elini omzuma attığında gülümsedim. 2 senedir ben çalıştırıyordum bu tayfayı.
"Çalıştırırım merak etmeyin"
"E o zaman biz Kerem ile kalkalım da onun bir boyunun ölçüsünü alayım" Mert'in dediği şey ile Irmakla aynı anda kaşlarımızı çattık.
"Ya yok bir şey basketbol maçı yapıcaz kendi aramızda"
"Hadi hadi, korkak olduğunu bu kadar belli etme"
Mert, Kerem'i gazlarken Irmak araya girmişti. "Ben bahisimi Kerem'den yana kullanıyorum"
"Bir kere benim tarafımı tuttuğunu görmedim zaten" Mert'in bu durumdan canının sıkıldığını anladığımda hemen ayaklandım.
"Bende Mert kazanır diyorum"
Mert, şaşkın bakışlarını bana çevirdiğinde ona göz kırptım.
Kerem ile Mert kavga ede ede yanımızdan ayrıldıklarında Irmak ile masada baş başa kalmıştık.
4 kişilik bu grubumuz 2 yıl boyunca hiç bozulmamıştı. Irmak her zaman bir abla edasıyla grubumuzu temsil ederken ben grubun yaramaz kızıydım. Mert çılgın çocuğu, Kerem ise abimiz diyebilirdim.
"Ee Leyla sen bana bir şey anlatacaktın"
Irmak meraklı gözlerle bana bakarken bu 'isimsiz' denen kişiyi ona anlatmak istiyordum. Belki kim olduğunu biliyor olabilirdi.
Irmak'a olanlardan kısaca bahsettiğimde aslında 'isimsiz'i merak etmiyor değildim ama ona da daha önce söylediğim gibi aşka olan inancım 2 sene önce bittiği için bu konulardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyordum.
"Kim olduğunu neden söylememiş?"
"Bilmiyorum, açıkçası çok ısrar da etmiyorum kendi bilir"
"WhatsApp profilinde fotoğrafı yok mu?"
"Hayır"
"Merak ediyor musun?"
"Hayır"
"E sen bu çocukla niye konuşuyorsun?"
"Bilmiyorum"
"Of Leyla" Irmak ayaklandığında bende ayağı kalktım. "Boşu boşuna çocuğa ümit verme o zaman"
Benim bir şey dememe fırsat vermeden yanımdan geçip gittiğinde neyin tribine girdiğini düşünüyordum.
Göz devirip sandalyeye geri oturduğumda önümdeki meyve suyumun son bir yudumunu da içip ayaklandım.
"Oğlum kız gerçekten çok güzel lan"
"Kes lan sesini, bakma bir daha ona"
Tam kantinden çıkarken arkamdan gelen seslerle adımlarım duraksarken benden bahsedip bahsedilmediğini anlamaya çalışıyordum.
Kafamı arkaya çevirip kantine göz gezdirdiğimde herkesin kendi halinde olduğunu farkettim.
Umursamamaya çalışarak omuz silktim ve kantinden çıkıp bizimkileri aramaya başladım.
***
İsimsiz : Napıyorsun kıvırcık?
Leyla : Uzanıyorum
İsimsiz : Bende yanına geleyim mi?
Leyla : Sen mi?
Leyla : AHANANAMZJZ
İsimsiz : Komik olan ne?
Leyla : Daha ismini bile söyleyemeyen kişi yanıma nasıl gelsin?
İsimsiz yazıyor...
İsimsiz çevrimiçi
İsimsiz yazıyor...
İsimsiz : ismimi söyleyemiyorum değil,
İsimsiz : Söylemiyorum.
İsimsiz : Aradaki ince çizgiyi kaçırmayalım.
Leyla : Çok da önemli değil
Leyla : Bir şey soracağım
İsimsiz : Sor bakalım
Leyla : Bugün öğle arası kantinde miydin?
İsimsiz : Sen neredeysen bende oradayım.
Leyla : O zaman,
Leyla : Arkamdan, kız çok güzel gerçekten ve kes lan sesini diyen sen miydin?
İsimsiz : Oha
İsimsiz : Sen onu nasıl duydun?
Leyla : Gerçekten arkamdan bunu mu konuşuyorsunuz?
İsimsiz : Arkadaşımın hadsizliği
İsimsiz : Rahatsız olduysan özür dilerim
Leyla : Sorun değil.
İsimsiz : Bizi gördün mü?
Leyla : Hayır.
İsimsiz : İnsan bi merak eder
İsimsiz : Başka kız olsaydı 10 kere atlamıştı sanırım.
İsimsiz : Bu özelliğini de sevdim kıvırcık.
İsimsiz : Bu arada,
İsimsiz : Gülüşün çok güzel
(Görüldü)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVIRCIK || texting
General Fiction(TAMAMLANDI) Leyla : Seni merak ediyorum. Leyla : Bu yüzden de, seni aramaya çalışacağım Leyla : Ve eğer seni bulursam o zaman karşıma çıkacaksın ve anlatman gerekenleri anlatacaksın Leyla : Söz mü? İsimsiz : Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. İsimsi...