34. Bölüm

1.2K 48 15
                                    

(Irmak'ın anlatımıyla)

"1 yıldır Irmak'ı seviyorum ben, gerçekten o bana çok farklı geliyor. Ama onu kaybetmemek için kimseye bir şey belli etmemeye çalıştım ama sonra Irmak'ın senden hoşlandığını öğrendim. Tüm bu saçma sapan hareketlerimin sebebi bu!"

Duyduğum cümlelerle olduğum yere çivilenirken zaten dolmuş gözlerimden bir yaş akıp gitmişti.

"Mert..." Diye mırıldandığımda bakışları şok içinde bana dönmüştü. Kerem'in de bu tarafa baktığını hissediyordum ama bakışlarımı Mert'den çekemiyordum.

1 yıldır beni seviyordu.

Mert, beni seviyordu.

1 yıldır...

Beynimde yankılanan bu cümleler sinirle kahka atmama sebep olmuştu. Çok güzel! En sonunda delirdik.

Kerem'in Mert'e, "Onunla konuş ama sakın kalbini kırma" dediğini duyduğumda Mert'in arkamdan geleceğini bildiğim için bahçeye çıktım.

Kesinlikle bana anlatması gereken şeyler vardı.

"Irmak!"

Yürümeyi kesip hızlıca ona döndüm. Önümde durduğunda yutkundum. "Sen... Beni mi seviyorsun Mert?"

"Evet"

Gözlerimi kapatıp açtım. "1 yıldır mı?"

"Evet"

Ne diyecektim şimdi ben? Elimi saçlarımdan geçirdiğimde arkamı dönüp yavaşça yürümeye başladım. Sadece bu...

"Bir şey söylemeyecek misin?" Mert de yanımda yürüdüğünde sadece bunları duymadığımı ona belirtmek istedim. "Kerem beni kız kardeşi olarak görüyormuş" güldüm.

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda sinirlerim bozulmuştu. En yakın iki arkadaşım dediğim kişi biri beni seviyormuş diğerinden ise ben hoşlanıyordum fakat beni kardeş gibi gördüğünü öğrenmiştim.

"Irmak"

"Efendim Mert?"

"Düşeceksi-"

Birden ayağım taşa çarptığında yukarı kaldırdığım kafamı aşağıya indirmemle belimden çekilmem bir olmuştu.

Ayağım acıdığında yüzümü buruşturdum. "İyi misin?"

"Sanırım ayağımı burkmuş olabilirim"

Bakışlarımı yerden çekip beni belimden tutan Mert'e baktığımda aramızdaki yakınlık bir an afallamama neden olmuştu.

Biz en son ne konuşuyorduk?

"Beni bırakabilirsin" diye mırıldandığımda Mert hafifçe bana yaklaştı. "Ayağını burktun ama"

"O-olabilir"

Mert benim bu halime gülmeye başladığında bende kendimi tutamayıp kahka atmaya başlamıştım. Kesinlikle sinirlerimiz bozulmuştu.

"Seni asla affetmeyeceğim" dedim gülmemi zar zor durdurarak.

"Neden?" Mert'in yüz ifadesi değiştiğinde omuz silktim. "Beni sevdiğini benden sakladığın için"

Ayağım biraz olsun kendine geldiğinde Mert'in ellerinin hala belimde olduğunu farketmemle ondan geri çekilmeye çalıştım.

"Irmak" dediğinde beni bırakmıyordu. "Ben seni gerçekten çok seviyorum. Bu aramızdaki ilişkiyi nasıl etkiler bilmiyorum. Seni kaybetmekten korktuğum için söyleyemedim"

Ondan geri çekilme çabalarımı durdurup ellerimi omuzlarına koydum ve yakın olan mesafemizi biraz daha yaklaştırdım. Bu yakınlık ister istemez kalp atışlarımı hızlandırırken resmen ikimizde kendimize hakim olmaya çalışıyorduk.

"Sana şans verirdim Mert. Herkes birer şansı hakeder"

Evet, sanırım bunu beklemiyordu.

Mert'in sınırlarını zorlamak istediğim için ona biraz daha yaklaştım. Pekala, bundan öteye gidemezdim çünkü neredeyse dudaklarımız değecekti.

Mert'in yutkunduğunu hareket eden adem elmasından anladığımda belimdeki eli baskısını arttırmıştı. Sırıttım, kendisini zor tutuyordu.

"Ama kusura bakma" dediğimde onun bu boşluğundan faydalanarak kendimi ondan uzaklaştırdım. Mert, şaşkın bakışlarla bana bakarken mırıldandım.

"Benden duygularını gizlediğin için artı, Kerem ile ilgili imalar yapıp sürekli beni kışkırttığın için ve sana olan her zamanki gıcıklığımın kampanyasıyla birlikte bu şansı kaybettin, üzgünüm"

×××

Ah Mert, üzümlü kekimmm :(

Oy vermeyi unutmayın! <3



KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin