40. Bölüm

1.1K 53 6
                                    

Teneffüs zilinin çalmasıyla kitabımın kapağını kapatırken ofladım. Edebiyat dersinden çıkmıştık ve uyumamak için kendimi zor tutmuştum resmen.

Kafamı sola çevirdiğimde uyuyakalan Irmak'ı uyandırmak için ona tam seslenecektim ki edebiyatçının beni çağırmasıyla sıradan kalkıp hocanın yanına gittim.

"Efendim hocam?"

"Leylacım sen kütüphanecilik kulübündeydin değil mi?"

"Evet"

"Ah canım sana zahmet kütüphaneye inebilir misin bir sürü kitap geldi yerleştirilmesi lazım, merak etme bir kaç arkadaşın da orada olacaktır"

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Benim için sorun değildi, kitaplarla uğraşmayı seviyordum. Zaten öğle arasında olduğumuz için vaktim çok olacaktı.

"Tamam hocam"

"Teşekkür ederim canım, ara sıra yanınıza uğrayacağım"

Kafamı salladığımda Irmak'a son bir bakış attım. Hala uyuyordu. Onu uyandırmak istemediğim için omuz silkip kütüphaneye yöneldim. Oğuz beni sınıfta bulamayınca kütüphaneye bakınmaya gelebilirdi, bu yüzden haber verme gereği duymamıştım.

Kütüphaneye indiğimde benim dışımda 2 kız ve 1 erkek daha olduğunu farketmiştim. Daha sonra bakışlarım yerde duran kolilere kaydığında ofladım.

Tahmin ettiğimden de fazla kitap gelmişti.

Daha çok beklemek istemediğim için koliden elime 6-7 tane kitap aldım. Daha sonra türü ve numaralarına göre onları yerleştirmeye başladığımda yaklaşık 10 dakika geçmişti bile.

"Leyla"

Tanıdık sesle birlikte kafamı kitaplardan ayırıp omzumun üzerinden arkaya baktığımda Oğuz'u görmemle gülümsedim.

"Beni mi arıyordun?"

"Aslında hayır" diye mırıldandığında elimdeki 3 kitabı alıp üst rafa uygun bir şekilde yerleştirdi. "Bende kütüphane kulübündeyim. Hoca yardım etmemi istedi, geldim"

"Aynı kulüpte olduğumuzu bilmiyordum" dediğimde sırıttım. Sevinmiştim, bu onu daha çok göreceğim anlamına geliyordu.

Eheheh.

"Bende bilmiyordum güzelim. İşte hayat, bizi bir yerde karşılaştırıyor" göz kırptığında kıkırdadım. Daha sonra kitap almak için kolilerin yanına gittiğimde sürekli git gel yapmamak için koliyi rafların bulunduğu yere çekmeye karar vermiştim.

Koliyi her iki tarafından kavrayıp kaldırdığım sırada bir tane çocuğun yanıma gelmesiyle duraksadım. "Ağır olabilir, yardım etmemi ister misin?"

Koliyi kucağımda tutmaktan yüzümün kızardığını hissediyordum. "İyi olur" Çocuk kollarını bana doğru uzattığında tam benden koliyi alacakken Oğuz yanımıza geldi.

"Ben alırım, sevgilimden"

'Sevgilim' kelimesine vurgu yaptığını hissettiğimde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Çocuk kafasını sallayıp yanımızdan ayrıldığında kollarımın kopacağını hissediyordum.

Oğuz, bulunduğum durumu farkedip koliyi hemen benden almak için eğildiğinde yüzlerimiz arasındaki mesafe kısalmıştı. Koliyi alttan kavrayıp sırıttığında utandığımı hissediyordum.

Bu yakınlık kalp atışlarımı hızlandırırken Oğuz geri çekilmeden önce yanağıma bir öpücük bırakmıştı. "Burda ben varken başkasından yardım istemek olmaz"

KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin