18. Bölüm

1.5K 67 11
                                    

En nefret ettiğim ses kulağımda yankılanırken yorganımı başımın üzerinde geçirip sesin susmasını bekledim.

Susmuyordu!

Daha fazla katlanamayıp yan tarafımda duran telefonumdan alarmı kapattığımda gözlerimi yeni açıyordum.

Bakışlarımı tavanda geçirirken hayatı sorguluyordum. En son yaşanan olayın üzerinden 3 gün geçmişti ve bugün Çarşambaydı.

Bu üç gün içerisinde isimsiz ile bir kere bile konuşmamıştık. Ne o yazıyordu ne de ben...

Sınavların bitmesine ise 2 gün kalmıştı. Yatakta doğrulduğumda telefonumu elime alıp bildirim var mı diye bakındığımda isimsiz bu sabahda  'günaydın' mesajını atmamıştı.

Oflayıp hemen işlerimi hallettim ve üzerimi giyinip mutfağa geçtim. 'Babam' diye hitap ettiğim kişi masada çayını içerken annem menemen yapıyordu.

Annem de masaya bize katıldığında ikisininde normal olmayan şekilde sessiz olduklarını farkedip kaşlarımı çattım.

Bakışlarımı anneme çevirdiğimde dudağının kenarındaki kabuk bağlayan yarayı farketmemle gözlerim fal taşı gibi olmuştu.

"Dudağına ne oldu?"

Annem, o adama kısa bir bakış attığında yağın sıçradığını ve dudağının kanadığını söylediğinde ona inanıp inanmamam gerektiğini sorguluyordum.

Yağ sıçrayınca dudak nasıl kanardı?

Aniden bakışlarımı o adama çevirip hiç tereddüt etmeden sordum. "Sen mi yaptım?"

"Ne saçmalıyorsun?"

"Annemim dudağını sen mi kanattın?"

Annem araya girecekken elimi kaldırıp onu susturdum. "Bana cevap ver!"

O ise beni takmayıp anneme döndü. "Hayatım, içerden telefonumu getirebilir misin? Bir şey göstermem gerekiyor"

Annem anında ayağa kalkıp içeri gittiğinde beni umursamaması sinirlerimi bozmuştu.

"Sana ne demiştim? Eğer bana düzgün davranmazsan kötü şeyler olur demiştim. Ama sen beni dinlemedim"

"Sen-" derken yanımıza annem geldiğinde telefonundan komik bir video açmış ona gülüyorlardı. 

Gerçekten bunu yapmış mıydı?

Gözlerim dolarken, elimi masanın altında yumruk yaptım. Annem sorun yokmuş gibi davranıyordu ama hafife alınabilecek bir durum değildi.

Bir kere yapan bir daha yapabilirdi.

Dakikalar sonra 'babam' diye hitap ettiğim kişi işe gitmek için evden çıktığında okula geç kaldığımı umursamadan anneme masayı toplamakta yardım ettim.

"Anne"

"Leyla ne düşündüğünü biliyorum kızım ama gerçekten o bana bir şey yapmadı. Biz birbirimize çok aşığız"

Elimde tuttuğum tabak yere düştüğünde kaşlarımı çattım. "Bana yalan söyleme!"

Annem, şok içinde bana bakarken akan göz yaşımı elimin tersiyle sildim. "Leyla doğruyu söylüyorum. Hem o sana ne dedi?"

"Ona güzel davranmazsam sana zarar verebileceğini söyledi ve şimdi dudağın-"

"Seni korkutmak istemiştir. Senin sadece ona iyi davranmanı istiyor.  Annecim, o adam bana hiç bir şey yapmadı doğruyu söylüyorum"

Benimle oyun mu oynuyordu yani bu adam derdi neydi?

"Pekala, madem öyle ama o adamı hiç bir zaman sevmeyeceğim. Haberin olsun"

KIVIRCIK || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin